bell_issimosignora
Depoda ölümün getirisi olan sessizlik mevcuttu. Bu sessizliği bozan tetiği çekilen iki silahtı. Birisi benim silahımın tetiği , diğeride onun silahının tetiğiydi.
İkimizin silahları da birbirimize çevriliydi. Aramızda ki mesafeden bile çatılı kaşlarının altında ki gözlerinde bana olan nefret tohumlarını görebiliyordum. Öyle nefret ediyordu ki benden bunu aramızda ki mesafe olmasa bile bana çevrili olan bedeninden ve sıkmaktan seğiren çenesinden anlamak çokta zor olmuyordu. Oysa ki ben bu nefreti hak etmiyordum ki . Fakat bunlar onun iyiliği içindi.Ben düşüncelere dalmış iken onun gür ve sert sesi depoda yankılandı. " YALANCI! KANI BOZUK O ŞEREFSİZLERDSEN YANA OLAN SANA NASIL İNANDI APTAL KALBİM , APTAL KAFAM" Diyerek yumruk geçirdi göğsüne ve kafasına. Ardından silahını göğüs ve karnımın arasında ki herhangi bir yere doğrulttu. İsteği belliydi. 'Ölüm' O inandırıcı rolüme büründüm. Alayla sırıttım ve istediğini almasına izin vermek için konuşmaya başladım."O zaman sık tetiği neyi bekliyorsun ki sonuçta sana ,devletine ihanet ettim. Sana" Konuşmamı bölen depoda süzülen merminin bedenime saplanması oldu. Nefesim kesildi. Gözbebeklerim titredi. Sanırım burası sondu. Bu onu son görüşümdü. Olsundu, ondan gelen her şey başım gözüm üstüneydi. Elimde ki silahı tutacak güç çekildi bedenimden fakat silahı hala ona doğru doğrultuyordum. Silahı indirmedim. Başımın döndüğünü hissettim ama yine de dik durdum . Yılmadım. Boyun eğmedim. Acı içinde attığı o haykırışını izledim. Daha sonra onun bana arkasını dönüp gitmesini dolu gözlerimle izledim.Ardından elimde ki silah ve bedenim sertçe yere düştü . Nefes almam iyice zorlaşırken bedenime giren kurşunun açtığı delikten sızan kan hiç işime yaramıyodu. Tüm yaşadıklarım gözümün önünden film şeridi gibi geçti fakat ne demişler ölmüşle ölene ça