memleketim kadar guzelsin
43 stories
İpsiz Uçurtma by turuncubalon9
İpsiz Uçurtma
turuncubalon9
  • Reads 213,038
  • Votes 16,010
  • Parts 13
Kenan ile Kağan'ın hikayesi.
Adın Kavuşmak Olsun (BxB) by nothomosapiensx
Adın Kavuşmak Olsun (BxB)
nothomosapiensx
  • Reads 1,260,947
  • Votes 82,433
  • Parts 60
"Ben yüreğimdeki bu sızıya da, yüreğimdeki sana da bir isim bulamadım elma kurdum. O yüzden senin adın kavuşmak olsun." Kapak @Percexes <3
ONUR by turuncubalon9
ONUR
turuncubalon9
  • Reads 2,575,756
  • Votes 174,729
  • Parts 33
Eşcinsel konulu bir hikayedir.
Biraz Daha Yaşamak by bartlebymanc
Biraz Daha Yaşamak
bartlebymanc
  • Reads 253,228
  • Votes 25,020
  • Parts 36
- İstanbullu... dedi, okşuyor gibiydi kucağına oturttuğu kutuyu. "Hani ilkti ya, çıkaramadım gayrı aklımdan. Ananız bağrımda yatarken de el vermedi gönül, yazayım çizeyim... yanına varayım." * Başlama: 16.03.2019 Tamamlama: 15.09.2020
işgal by simaayss
işgal
simaayss
  • Reads 2,667,688
  • Votes 206,543
  • Parts 57
Vatanını savunan bir Türk askeri ile işgalci bir Yunan askeri... +18, cinsellik, küfür ve olumsuz davranışlar vardır. İki erkeğin ilişkisini konu almaktadır.
Kibrit (Gay) by Gunsnpizzas
Kibrit (Gay)
Gunsnpizzas
  • Reads 2,825,640
  • Votes 175,408
  • Parts 78
DÜZENLENDİ! "Basat..." diye inlerken ellerimi tam başının olduğu noktada tişörtümün üzerine koydum. Başını kalbimin üzerine koyduğunda altında kıpırdandım. Karnımdan garipten sesler gelmeye başlamıştı. Bedenim çöküyordu sanki. Tüm uzuvlarım uyuşurken kalbim isyan ediyor, bunu kaldıramadığını bağırıyordu. Sanki Basat'ı itmek ister gibi, hızlı hızlı çarpıyor, göğüs kafesimi delme pahasına yukarı doğru sertçe vuruyordu. Beynim ise düşünmeyi bırakmış, sıcak başın keyfini çıkartmaya başlamıştı. "Basat..." diye mırıldandım tekrar. İki gözümden birden iri taneler yuvarlandı, kulaklarımı sıyırıp yastığa döküldüler. Bir öpücük daha indi kalbim üzerine. Hıçkırdım. "Şşş..." Sıcak nefesi tenimi kavurdu. Başını tişörtümün yakasından çıkarttığında tişörtüm göğsüme kadar açılmıştı zaten. Yüzü yüzümün hizasına geldi, eli önce gözlerimdeki yaşları nazikçe sildi, sonra saçlarım arasına daldı. "Özür dilerim." diye mırıldandı. Şimdi ikimizin kalbinin atışları birbirine karışmıştı sanki. Sol tarafımda kendi kalbimin çarpıntıları, sağ tarafımda göğsüme baskı yapan onun kalp atışları... Ağzımı açtığımda lafları ağzıma tıktı. "Çok, çok özür dilerim." Burnunu burnumun yanına, alnını alnıma yaslayıp gözlerini gözlerime dikti. Titreyen dudakları çok ufaktan dudaklarıma temas edince gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Onu durdurmak istedim ama konuşamadım. Kendini kasa kasa, dünyanın en güzel bahçesine doğru çekti beni. Şimdi dudaklarımdan biri dudakları arasındaydı. Kısa sürdü ama mükemmeldi. Çekti dudaklarını, gözlerini araladı. Usulca fısıldadı. "Yeniden benim kibritim ol. Bir daha asla sönmene izin vermeyeceğim. Söz veriyorum, Barış."
Her Aşk Biraz Ölüm Kokar by nothomosapiensx
Her Aşk Biraz Ölüm Kokar
nothomosapiensx
  • Reads 1,330,446
  • Votes 66,028
  • Parts 58
"Şiddetle başlayan hazlar, şiddetle son bulurlar. Ölümleri olur zaferleri, Öpüşürken yok olan ateşle barut gibi." diyen Shakespeare belki haklıydı bu sonesinde. Ancak istisnalar her zaman vardı ve var olacaktı. Bazı aşklar vardı ki; şiddetle başlasa da, düğümler dizse de aşığın boğazına ve bazen kırsa da onulmaz yerlerden, yine de başarırdı aşığın yüreğinde öldürmeden var olmayı. Sadece birazcık ölümün buruk kokusu kalırdı aşığın genzinde. Ara sıra o koku, ciğerine dolup telaşa düşürürdü aşığı. Ölüm korkusu yapışırdı yakasına. Sonra sevgilinin bir gülüşüyle içindeki cesetlerin üzerinde kan kırmızısı karanfiller açardı. Ciğerine dolan ölüm kokusu hala oradaydı ama artık karanfiller de bakiydi. Zaten aşk; risk almak, ya olursaları kuşanmak değil miydi?. Bazısının payına boyundan büyüğü düşüyordu sadece. Ve alınan her risk, aşığın kendisinden feda ettiği her parça, ölüme yazılan davetiyeye bir harf daha karalıyordu. Aşk; ince bir sıratın üstünde yürümekti. Ne kadar ağırsa sevdan, o kadar içli dışlı oluyordun ölümle. Nefeslerini ensesinde hissediyordun. Aşk; bile bile ateşe yürümekle, vazgeçmek arasında kalmaktı. Yürürsen yanacaksın, gidersen yarım kalacaksın. O yüzden küçüğüyle büyüğüyle her aşk biraz ölüm kokuyordu.