nrylsss adlı kullanıcının Okuma Listesi
8 stories
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,809,692
  • WpVote
    Votes 192,649
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 17,324,409
  • WpVote
    Votes 693,540
  • WpPart
    Parts 56
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
BUL BENİ by beyzaalkoc
beyzaalkoc
  • WpView
    Reads 874,786
  • WpVote
    Votes 53,928
  • WpPart
    Parts 21
Boş kalan son sayfa dolmadan, kibritler yere saçılmadan, yanan son mum sönmeden, bu yabancı duman her yanımızı sarmadan ve onlar beni bulmadan bul beni...
Buzdan Kıvılcım (Tamamlandı) by adorayagmur
adorayagmur
  • WpView
    Reads 1,658,808
  • WpVote
    Votes 120,206
  • WpPart
    Parts 61
İklim Akağaç, yaşıtlarının arasında en iyi patencilerden biridir, ancak etrafa saçtığı gülümsemelerin, kazandığı ödüllerin ve zarafetinin ardında başka bir hikaye vardır. Onu son noktalarına kadar zorlayan, mükemmel olması için elinden geleni yapan bir anne. Karza Dinçer ise hırs kelimesinin anlamını öğrendiğinden beri yalnızca kazanmaya oynamıştır. Umurunda değilmiş gibi davranıyor olmasına rağmen buz patenine büyük bir önem veriyordur. Bu yüzden partneri yaralandıktan sonra Karza ile eşleştirilen İklim, bunu reddetmeye çalışsa da zirveye ulaşabilmek için ona ihtiyacı vardır. Tek sorun ikilinin birbirinden öldüresiye nefret ediyor olmasıdır. Bunu görmezden gelip kendilerini kandırmaya devam etseler de partnerliklerine başladıkları anda aralarındaki gerilimi inkar edemezler.
KAYIP YANSIMA by DilaraKeskin2
DilaraKeskin2
  • WpView
    Reads 125,700
  • WpVote
    Votes 10,597
  • WpPart
    Parts 12
Akyazı'da sırlar, hiçbir zaman sır olarak kalmaz. * 18 yaşındaki Mira Altınok ikiz kardeşinin aksine kural tanımaz, asi bir kızdır. Yaşadığı bir hayal kırıklığı sonucu doğup büyüdüğü Akyazı kasabasını terk etmek zorunda kalmıştır. Yaklaşık bir yıl sonra kasabaya geri döndüğünde karanlık zamanların geride kaldığına olan inancı tamdır. Ve sonra günlerden bir gün, bir katilden bilmeceler almaya başlar. * Lina Altınok ailesinin pırlanta çocuğudur. Kusursuzca piyano çalabilir, derslerinde her zaman başarılıdır, herkese karşı kibardır, kendi gibi popüler bir erkek arkadaşı vardır. Hayatı tam anlamıyla mükemmeldir. Ailesinin ona koyduğu kurallara her zaman uymaktadır. Biri hariç: kasabanın en zengin ailesinin serseri oğlu Egemen'den uzak durmak.
Çatı Katı  by nrylsss
nrylsss
  • WpView
    Reads 161
  • WpVote
    Votes 3
  • WpPart
    Parts 1
Bıçağın kenarından süzülen kan akmaya devam ediyordu. Bir insanın vücudunda ne kadar çok kan olduğunu bilseydiniz şok olurdunuz. Ben de önümde uzanan kan gölüne baktığımda aynı şoku yaşıyordum. Litrelerce... Belki de birazdan bu odanın tamamına yayılabilecek miktarda. Bugünün geleceğini asla düşünmemiştim. Böyle bir sahnenin yaşanacağını... Tahmin edemediğim her şey şimdi karşımdaydı. Bıçakla, kanla ve büyük bir acıyla... Göğsümde kocaman bir bıçak saplıydı. Kocaman bir ekmek bıçağı... Gözlerimin tam içine bakıyordu. Gülümsüyordu ve bundan zevk alıyordu. Ama gözler, gözler asla yalan söylemez. Gözlerinin içindeki hüznü iliklerime kadar hissediyordum.
Ölümle Oyun by curukbirvisnee
curukbirvisnee
  • WpView
    Reads 1,338
  • WpVote
    Votes 431
  • WpPart
    Parts 6
Anne sevgisinden yoksun, mafya gölgesinde büyümüş bir kadın... Kendi karanlığından bir parça bulduğu lise aşkıyla hayata tutunmaya çalışır. Nişanlandıklarında her şeyin düzeleceğine inanır; geçmiş susar, gelecek konuşur sanır. Ama bazı yaralar sandığından daha derindedir. Aldatıldığını düşündüğü an, tüm güveni yerle bir olur. Ve tam geçmişin sesini susturduğunu sanırken, yakın arkadaşı-tek güvendiği kişi-ortadan kaybolur. Şüpheleri onu yeniden eski nişanlısına götürür. Gerçeği öğrenmek için yaptığı anlaşmalı evlilik, aslında hiç çıkamayacağı bir oyunun ilk hamlesidir. Bir şarkı çalmaya başladı uzaktan... Neşeyle başlayıp, acıya evrilen bir melodi. Tüm anılar, tüm yalanlar ve sessiz çığlıklar o notalarda saklıydı. Gözlerini kapattı, çünkü artık hiçbir son, onu şaşırtamazdı. Ve belki de en kötüsü buydu artık hiçbir şey hissetmiyordu. Kalp, her darbeyi affetmez. Aşk, her savaşı kazanmaz. Ve bazen... intikam bile teselli etmez. Bu hikâyede kazanan yok. Sadece sessizce yanan enkazlar var.