okuduklarim
93 stories
İHTİLAL by binnurnigiz
binnurnigiz
  • WpView
    Reads 23,837,486
  • WpVote
    Votes 1,087,560
  • WpPart
    Parts 49
O gece yağan yağmur, yer ve göğün yerini değiştirmişti. O geceden sonra bir daha şafak sökmemeli, güneş doğmamalı, sabah olmamalıydı. O gece şafak söktü, güneş doğdu, sabah oldu. Olmamalıydı.
BİR ÇAĞ YANGINI by ceyzabel
ceyzabel
  • WpView
    Reads 1,284
  • WpVote
    Votes 188
  • WpPart
    Parts 1
"Vatan toprağında açan her bir çiçek, bu vatana aittir. Asi bile olsa..." 1910 senesinin sonbaharında, Balkanlarda farklı hayatlar sürmekte olan iki genci bir araya getiren şey, vatanın parçalanmak üzere oluşudur. Mahru Malika Behzatova, her şeyini kaybetmemek için bir risk alır ve bu, bütün yaşamını değiştirir. Öte yandan hikâyenin diğer yüzü olan Hekimoğlu Aziz'in de hayatı, o sonbaharda değişmiştir fakat ikisinin de haberi yoktur. Evden ayrılanların, nereye ait olduğunu bilemeyenlerin, yurdunu kaybedenlerin ve cumhuriyetle beraber yeniden doğanların hikâyesi.
KONUK SEVMEZ DENİZ by zanegzo
zanegzo
  • WpView
    Reads 3,864,946
  • WpVote
    Votes 264,536
  • WpPart
    Parts 25
❝Burası Karadeniz, burada hiçbir aşk mücadelesiz olmaz.❞ "Karadeniz'e eskiden Konuk Sevmez Deniz derlermiş," dedi. Sesindeki buz dağı yüreğimi titretti. Bunu daha önce hiç duymamıştım. Demek hırçın dalgaların sahibi olan Karadeniz'e Konuk Sevmez Deniz diyorlardı. İlk kez duyduğum için olsa gerek garibime gitmişti. Ben de buraya gelen bir konuktum. "Peki ya, öyle mi?" diye sorduğumda bakışlarımı usulca ona kaldırdım. "Burası gerçekten konuk sevmez mi?" "Sevmez," dedi Kuzey net bir dille. "Alır, götürür, öldürür seni. Sen de elbet gideceksin buralardan, ait olduğun yere döneceksin. Buralar hiç konuk sevmez." Bir düşman kapıyı çalar. Elinde ölümle bekler. İmkânsız bir aşk başlar.
KARA ÇİY | MAHALLE by yagmurluhikayeler
yagmurluhikayeler
  • WpView
    Reads 1,897,779
  • WpVote
    Votes 78,349
  • WpPart
    Parts 47
"Şeytan, meleğin kanatlarını severken yanlışlıkla kopartabilir, güzel kiracı." 🪽 | 1,82m okunma ile final yaptık. | Gerilim, korku ve şiddet içerir. Yetişkinlere yöneliktir. Her hakkı saklı tutulmaktadır. Benzerlik ya da çalıntı durumunda saklı tutulan tüm haklar kullanılacaktır.
GECENİN İZİ by hisssizyazar
hisssizyazar
  • WpView
    Reads 637,839
  • WpVote
    Votes 29,319
  • WpPart
    Parts 54
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
YAN KARAKTER by Sareinn
Sareinn
  • WpView
    Reads 903,719
  • WpVote
    Votes 68,540
  • WpPart
    Parts 29
En sevdiğim kitabın içine yan karakter olarak düştüğümde tek bir görevim vardı : mutlu sonun gerçekleşmesini sağlamak. Her şey tam da olması gerektiği gibi gidiyordu─ta ki ben kötü karakterin dikkatini çekene kadar.
Döneceksin Diye Söz Ver by melinsogut
melinsogut
  • WpView
    Reads 1,800,021
  • WpVote
    Votes 108,971
  • WpPart
    Parts 37
"Üsteğmen... Evlensen ya benle." Dört kelime. İki hayatı bilinmez bir oyuna sürükleyen dört kelime. Peri'nin sığınacak bir liman ararken tutunduğu tek adam. Ve Mahir'in aklını susturup kalbini dinlemek zorunda kaldığı tek kadın.
AZAZİLİN İNİ by ebyide
ebyide
  • WpView
    Reads 839,050
  • WpVote
    Votes 54,052
  • WpPart
    Parts 18
Tesadüfün üç kurşunu vardır. İlk ikisinden kaçsan bile üçüncüsü tarafından vuruluyorsan, kaderin orada yeniden yazılıyordur. Bazen isabet eden bir kurşun, sıyıran iki kurşunun açabileceği darbeden fazlasını tek seferde açıp, hiç edebilir emeklerini ve kaderin doğan güneşi yakabilir tenini. Belçin Darya Tekin, bir gece vakti her zaman bildiği yollardan geçerken sonunun farklı olacağından, o gece kayan bir yıldızın tesadüfün ateşini yakacağından habersizdi. Hazar Cihangir Soykan, bir gece vakti ilk kez bilmediği yollardan geçerken sonunun aynı olacağından, o gece kayan bir yıldızın yaktığı tesadüf ateşinin onun ocağında söneceğinden habersizdi. Azazilin ini o gece Azazel'in kalbinde, bir kapının arkasında gizliydi. Belçin Darya, kuzeni ile eğlenmek için çıktığı gece o kapıyı aralamak ve ardındaki yabancıya yardım etmek zorunda kalırken, çevresi tarafından umutsuz gözlerle bakılan kaderi bir çift göze değince değişecekti. Hazar Cihangir Soykan'ın yolları, Belçin Darya'ya çıktı; denizde olmayan iz, onun gözlerinde saklıydı. Bir gece vakti kader yeniden yazıldı, gündüz tesadüfle yazılanı kabul etti.
KIRMIZI GÜLLER ÇABUK SOLAR by ceyzabel
ceyzabel
  • WpView
    Reads 876,531
  • WpVote
    Votes 63,713
  • WpPart
    Parts 54
"Ve unutma Zümrüt; tüm çiçekler yavaş yavaş, kırmızı güller çabuk solar." *** 1980 yılının Mayıs ayında, Dilektaşı Mahallesi'ndeki aylardır boş olan daireye genç bir adam taşındı. Tek başınaydı, bir karısı veya çocukları yoktu. Kimseyle konuşmazdı ve soğuk çehresi, tenindeki yanığa benzer farklı renkte izleri, şüpheli hareketleri nedeniyle kimsenin de onunla konuşmaya niyeti pek yoktu. Mahalleli, bu suskun ve gizemli adamın dönemin şartlarını da göz önünde bulundurarak bir Amerikan ajanı olduğuna karar vermişti ve adama kendi aralarında 'Dilsiz Ajan' diye sesleniyorlardı. Zümrüt Ayten Özsoy ise henüz yirmisine yeni basmıştı. Altı çocuklu bir ailenin ikinci çocuğuydu. Hayat hakkında bilgisi bu aileyle ve bu mahalleyle sınırlıydı. Liseyi yarıda bırakmak zorunda kalmıştı, hayata en büyük kızgınlığı da buydu. Hayallerini baltalayan şey yoksulluk ve yoksulluğunun sebebi ise başlarındaki sorumsuz babalarıydı. Çoğunlukla bu kalabalık mahallenin cıvıltısında ömrünün çürüyeceğini ve ailesine rağmen yapayalnız öleceğini düşünürdü. Onun için hayat, ışıltılı bir oyun sahnesiydi ve bu sahne, akşam babası eve geldikten sonra perdelerini kapatarak karanlığa bürünürdü. Ve bir gün Dilsiz Ajan nihayet konuştu. Zümrüt Ayten Özsoy ise hayallerine çok yakın olduğunun henüz farkında değildi. (30.03.2021)
AKÇA by aynrdq
aynrdq
  • WpView
    Reads 652,685
  • WpVote
    Votes 22,198
  • WpPart
    Parts 41
Bazı yaralar görünmez... Bazı insanlar da sessizce iyileştirir. Akça, dünyaya güvenini kaybetmiş bir kız. Kartal ise geçmişin gölgesinde sertleşmiş bir adam. İkisinin yolu bir yol ortasında kesişti; o yol onların başlangıcı oldu.. ••• "Bir daha yüksek sesle konuşma yok tamam mı?" Sesinde yumuşak bir tını vardı. Normalde ona göre olmayan bir sesti. Yutkunmamak için kendimi zor tuttum. "Niye ki?" Demeden edemedim. Merak ediyordum benim ondaki yerim neresiydi? "Sesinin kısılmasını istemiyorum Akça." "Niye?" Dedim tekrardan. Sinirlenmesini bekledim ama sakince soruma cevap verdi. "Senin sesini duymam gerekiyor." "Niye?" Sabır diler gibi başını iki yana salladı. Yüzünü yüzüme yaklaştırıp gamzelerini göstererek gülümsedi. "Sesin bana huzur veriyor."