eğer akume olmasaydı, her şey tam da eren jaeger'ın istediği gibi biterdi. ama bu hikayenin de, devlerin davranışlarını anlayan ve hareketlerini öngörebilen, herkesin kaderini değiştirebilecek bir askere ihtiyacı vardı.

Attack On Titan manga finalini okuyup tatmin olmayan değerli okur, doğru yerdesin. Manga fanları iyi bilir ki sonu soru işaretleriyle ve çelişkilerle doluydu. Peki nasıl bitmeliydi? Kitap 2106 senesinde başlıyor. Mangadan bağımsız değildir. Ancak mangayı okumayan okur, sen de kendini yabancı hissetmeyeceksin, temin ederim. Haydi hep beraber bu hikayenin sonunu yazalım, hem de tek bir soru işaretine yer bırakmadan... Ben daha iyisini yazana kadar en iyisi... ✍️ ~ Sun Queen

Açıklama yazamıyom amk

Sen ve Eren üvey kardeştiniz fakat bunu sen ve baban dışında kimse bilmiyordu. Baban Grisha Jaeger ''Yeni Bir Varlık'' denen deneye kafayı takmıştı annen Dina Fritz ve seni de bu deneye bulaştırmıştı fakat annenin bünyesi bu deneyi kaldıramamıştı bilincini kaybetmiş, tamamen insan yiyen ve kurucuların emrinden çıkmayan bir titana dönüşmüştü senin bünyen daha 6 yaşında bir çocuk olmana rağmen bu deneyi kaldırmıştı bilinci yerinde olan ve kontrol edebildiği zaman istediği gibi titana dönüşebilen bir yarı insan yarı titan olmuştun. Bir kaç yıl kendini kontrol etmeye alışana kadar surların dışında kalmıştın 13 yaşına bastığında ise tekrar surlar içine dönüp keşif birliğine katılmıştın ve orada tanıştığın gelecekte de seni hep destekleyecek birine ilgi duymaya başlamıştın fakat bu yasadışıydı çünkü sen insanlığını kaybetmemiş olsan da bir canavardın yarı insan olman insanların nefret ettiği bir canavar olduğun gerçeğini değiştirmiyordu... Ama her şeyin böyle devam etmesine izin veremezdin daha fazla insanın bu deneye kurban gitmesini veya bilincini kaybetmiş bir titan tarafından yenmesini istemiyordun bir yolunu bulup titanları dünyadan silmeli ve insanların özgürlüğüne kavuşması için elinden geleni yapmalıydın evet sen ''Özgürlüğün Titanı'' olmalıydın.

(Wattpad'deki ilk isekai anime kitabı.) Lütfen aşağıyı okuyun; NOT: Reiner, Annie, Berthdolt, Mikasa gibi aslında iyi olan karakterlere karşı ilk birkaç bölümde kötü davranmak yada arka plana atmak gibi bir hataya düşmüştüm. Yada din vatan olayına girme kısmını abartmış gibi hissediyorum ama yıllar öncesiydi ve cringe evet. Bunları görmezden gelin lütfen. Son sezona doğru yaklaştıkça ilişkileri düzeltmeye çalıştım. Kitapta yoruma gidip de neden Reiner'i sevmiyorsun demeyin, burayı okumadıysanız o yorumunuzu silebilirim çünkü herkese laf anlatamam üzgünüm :/

bir suikastçı. bir casus. bir katil ve bir kurban. Clara Anderson'ın hayatı aldığı son görevle birlikte alt üst olmuştu. artık bir seçim yapması gerekiyordu; geleceği mi, yoksa geçmişi mi?

"Sen o kapıdan çıkıp gittiğinde beni karanlığın içine ittin, Ackerman." Aşk, size bir dünya inşa eder, sonrasında o dünyayı sizinle beraber bir enkaza çevirir... Bir kadın girdi Levi Ackerman'ın karanlığa gömülmüş hayatına, kırılmış her şeyi tamir etmeye çalıştı, parçalananları bir araya getirmeye çabaladı. Onu hayatındaki herkesten çok sevdi. Ancak geçmiş Levi'ın peşini bırakmadı, bir gece yarısı evini ve sevdiği kadını arkasında bırakıp gitti. ¬Angst

Erwin smith bir kadın için kuralları çiğneyeceğini asla düşünmezdi. O çok önce birine bağlanmayacağına, aşık olmayacağına, ve evlenmeyip bir aile kurmayacağına karar vermişti. Yalnız olacaktı. Ama bir kadın tüm her şeyi değiştirdi. Sona Vogel Genç kızla ilk kez acemi birliğinde onunla göz göze gelmişlerdi. O Erwin gibi küçük bir çocuktu. Şans onlara güldü. Sonunda, birbirlerine kavuştular. Kim o bakışmanın derin bir aşkı başlatacağına inanırdı ki?

Temel aot olay örgüsüyle alakası yoktur. /Levi x Okuyucu/