Mahalle Kurgularıı
9 stories
ALDI AH'IMI by berrypiess
berrypiess
  • WpView
    Reads 424,410
  • WpVote
    Votes 16,060
  • WpPart
    Parts 28
Asker, mahalle kurgusudur. "Savaşmaya alışkınım ve acı benim daimi yoldaşım ama seni beklemek çok acımasız ve zor bir iş."
Kızıltepe Mahallesi by hazalaba
hazalaba
  • WpView
    Reads 3,973,447
  • WpVote
    Votes 159,927
  • WpPart
    Parts 49
*Abimin arkadaşı konulu mahalle kitabı "Ah be küçük kız. Beni peşinden koşturmayı çok seviyorsun," dediğinde soluklanmak için durduğu kısa saniyede kaslı göğsü sertçe yükseldi. "Koşma o zaman!" Aramızdaki mesafeyi tek adımıyla kapattığında belimin arkasına avcunu yaslayıp esir aldı ve bedenimi kendine sertçe çekti. Göğsüm göğsüne çarptığında soluğum kesilerek başımı kaldırdım ve gözlerinin içine baktım. Bakışları alev almışçasına yanıyordu. "Dikkatimi hiç çekmemeliydin," diyerek sırtımı arkamdaki duvara yaslayarak gözlerimin önünü düşen saçımı çekerek kulağımın arkasına sokup yaklaştı. Dudaklarımızın arasında tek nefeslik yer vardı. "Bensiz bir hayatı unut. Seni almasına asla izin vermem!" AŞK ONLARI ÇOK HABERSİZ VURACAK
ALTINDAĞ MAHALLESİ by cokkonusanpapatya
cokkonusanpapatya
  • WpView
    Reads 6,675,776
  • WpVote
    Votes 252,434
  • WpPart
    Parts 41
Yavuz abi, topuzumdan firar eden saçımı okşayarak kulağımın arkasına ittirdi. Ilk defa bu kadar yakındık ve ilk defa saçlarıma dokunmuştu. Bu hareketi yutkunmamı sağladığında merhem sürmeyi bitirdiğim elini bırakıp kullandığımız eşyaları tekrar kutuya koymaya başladım. "Sinan'ı gerçekten seviyor musun?" Yavuz abinin sorduğu sorudan sonra hareketlerim dondu. Afalladım. Aptalın tekiydim! Hani ben bu adama yaklaşmayacaktım. Anlamıştı işte! Ne diyecektim şimdi ben? "Yavuz abi-" "Merak etme kimseye söylemem!" Dediğinde sesi o kadar sinirli çıkmıştı ki bir anlık gafletle yüzüne bakmıştım. Aramızdaki yakınlık beni daha çok germeye başladı, bakışlarındaki donukluk üşümem için yeterliydi. Siyah sakallarının altındaki çenesi daha çok gerilmeye başladığında ela gözlerini gözlerimden çekti.
CEVİZ AĞACI MAHALLESİ by mariematisse
mariematisse
  • WpView
    Reads 3,991,975
  • WpVote
    Votes 140,035
  • WpPart
    Parts 51
Lapis Yayınları aracılığıyla kitap olmuştur ✨🧡🖤 ... Ceviz Ağacı Mahallesi'nin gölgesi bahar ayında yeryüzüne dokunurken içerisinde bulunan yaşantılar da birbirlerine dokundu. Sıcacık insanların sıcacık mahallesine ve oradan da evlerinin içine misafir olduğumda çok küçüktüm ama anımsıyorum, çocuksu mutluluğum o kadar gerçekti ki içim içime sığmıyordu. Sonra büyüdüm ve onlara dahil oldum, onlara karıştım ve Ceviz Ağacı Mahallesi'ndeki ağaçların şekline girdim. Aşk bir diken gibi tırmandığım ağaçların dallarından tenime doğru uzanıp bedenimi baştan sonra doğru keserken gözlerimdeki sıcak yaşları yeryüzüne davet ediyordum. Aşık olacak kadar büyümüş, aşka düşecek kadar sersemdim. Ama mutluydum, Ceviz Ağacı demek mutluluk demekti. Ceviz ağacı demek buralarda, tepesindeki çalıkuşu demekti. Ve ben... Kızıl Çalıkuşu'ydum. .... Onların aşkı dillendirilemeyen bir lanet gibi içlerinde dağlanırken mahalleye düşen yağmur damlalarına arkadaşlık etti. Sonra mahallenin açık pencerelerinin birinden usulca bir şarkı yükseldi ve Ceviz Ağacı'na yayıldı. "O gözler bana eskisinden yabancı, Gönlümdeki bu sevda hiç bitmeyen bir acı." ... Bu isimle yazılan ilk kurgudur. Kapak için birkadehsevgi-'ye teşekkürler. Tüm Hakları Saklıdır, kurgu tamamen yazara aittir ve çalıntı durumunda yasal işlem başlatılacaktır.
GECEYİ KURTARMAK by handanekur
handanekur
  • WpView
    Reads 1,439,726
  • WpVote
    Votes 65,313
  • WpPart
    Parts 47
İlerleyen bölümlerde YETİŞKİN İÇERİKLİ SAHNELER olacaktır. *** Kurtuluş. Kurtuluş'tu bu. Bu gözleri, benimkilerin aynısı olan bu gözleri nerede görsem tanırdım. Ama öyle değişmişti ki, yüzündeki o haylaz pırıltılardan eser yoktu. Sanki dünyanın dönmesi onun umurunda değilmiş gibi bize bakmadan kalın parmaklarının arasına kıstırdığı sigarasını içiyordu. Gözleri yere bakıyordu lakin asıl gördüğü bambaşkaydı. Kavruk teninde değerli bir çift taş gibi parlıyordu ela gözleri. Erkeksi yüzünde tanıdık tek bir mimik yoktu. Beni delirten, benimle sürekli uğraşan ve suskun dilimden kelimeler çalmaya çalışan o çocuğun yerini alan bu adama hayretle baktım. O sırada ela gözleri benimkilerle buluştu, bedenimi hatta damarlarımı hedef alarak kıvrandıran bir sızı oluştu. Kanımın akışı tersi yönüne düşerken o hayran olduğum gözleri hedefinden ayrılmayan bir avcı misali saçlarıma dokunduğunda zorlukla yutkundum. Koyu renk kaşlarını çattığında sarıya çalan ela gözleri kıstı. Kirpiklerle çevrili gözlerindeki sert ifade tüm yüzüne itinayla yayılmıştı. Küçükken de güler yüzlü, sevecen bir çocuk değildi ama o zamanlarda bile böyle hiçliğe bakar bakmıyordu. Hala o çocuğa benzeyen tek bir şey vardı yüzünde; benimkilerin ikizi olan sarıya çalan ela gözleri. Limonlu şekerlere benzeyen gözleri hala aynıydı, derinlerdeki ifade değişmiş olsa da. Kurtuluş'tu bu adam. *** Rana & Kurtuluş *** 14.05.21 *** Kapak tasarımı tamamen bana aittir.*
AĞAÇKAKAN by Bubenimtekhayalim
Bubenimtekhayalim
  • WpView
    Reads 7,447,753
  • WpVote
    Votes 321,971
  • WpPart
    Parts 57
*** "Hiçbir şey beni senin bu korkaklığın bu ilişkiye sahip çıkmayışın kadar üzemez. Seni seviyorum diye senden vazgeçemiyor değilim. Bugün olmaz yarın. Vazgeçerim. Bir başkasına aşık olurum!" dedim öfkeyle. Elini ağzıma kapattı, bir elini belime koyarak bedenimi kendine çekti. Savrulan bedenimin eğer tutmasaydı düşeceğine emindim. Ellerimi göğsüne koydum. Gözlerinin içine bakarken çatık kaşlarının altındaki yeşil gözleri, benim günlerdir denediğim ama yapamadığım şeyi yapıyordu. Öfkesini, bedenime ince ince işliyordu. "Madem öyle... Hazırlan." Elini çekmediği için anlamadığımı sadece bakışlarım ile iletmeye çalıştım. "Bir ay sonra nişan, şubat tatilinde düğün." Ben söylediklerinin etkisi ile şok olurken arkasını döndü, bizim evin bahçesine doğru bir iki adım attı. Ondan çıktığına emin bile olamadığım gür bir sesle bağırdı. "Aytekin!" Kalbim korku ile kasılırken yanına koştum. "Ne? Ne yapacaksın? Hey!" Beni dinlemedi, önüne geçip durdurmaya çalıştığım bedenini sola kaydırdı, bir daha bağırdı. "Aytekin!" Bizim evin ışıkları ile birlikte Cemile teyzelerin ışıkları da açıldı. "Ferhan..." Dediğimde bakışlarını ağabeyimin penceresinden bana çevirdi. "Ferhan yok..." dedi alayla. "Ferhan ağabey diyeceksin." Ellerini havada iki kez itiraz edercesine salladı. "Pardon! Korkak, gururlu, aptal ve sevmeyen Ferhan ağabey diyeceksin!" Bizim evin kapısı açıldığında son kez onu durdurmaya çalıştım. "Ferhan böyle değil. Bir anlık öfke ile değil!" dediğimde ellerimi tuttu, göğsünden indirdi. "Ne bağırıyorsun lan?" diyen ağabeyime aldırmadan bana bakarak konuştu. "Gözünde adamlığım kalmadı ya, bırak onun gözünde de kardeşliğimiz kalmasın. Ama sen..." Bakışlarını yanımıza gelmesine bir iki adım kalan ağabeyime çevirdi. "Bu saate sonra vazgeçme hakkına sahip değilsin." ***
Yürek mahallesi (+18) by kumsallsare
kumsallsare
  • WpView
    Reads 743,653
  • WpVote
    Votes 24,923
  • WpPart
    Parts 14
Burası İstanbul'un nezih bir mahallesi desem de yalan. Klasik bir mahalle işte en küçük şeyde dedikodunu yapıp yüzüne gülümseyen teyzeler olduğu gibi, gerçekten art niyet gütmeyen ve sana abla gibi ablalık yapan kişiler de var. Ama en önemlisi Turan. Turan Yürek. Soyismi gibi kendisi de Yürekli bir asker. Küçüklüğümden beri deli divane olduğum ama onunsa beni bir kez görmediği Turan. Benim için onu beklemek hayatımın bir parçası gibiyken sürüp gidiyordu hayatım. Zaten fazladan bir ümidim yoktu. Benim için onu öyle seyretmek bile bir ödüldü. Ama bir gün normal günlerde olmaması gereken bir şey oldu. Turan her zaman gözleri beni görmez, kulakları beni duymazken bir gün duydu o kulaklar beni.. Duydu her şeyi . Zaten ne olduysa ondan sonra oldu ya ;) (Argo kelime, küfür ve +18 içerir)
KÜL SOKAĞI  by menisskar
menisskar
  • WpView
    Reads 4,393
  • WpVote
    Votes 97
  • WpPart
    Parts 17
-mahalle kurgusudur.- "Mavi, olmaz." Derin bir iç çekerek sigarasını attı. "Neden?! annem, annen değil, babam, baban değil ki Çağan!" Sitemkâr bakışları altında eziliyordum. İçim içimi yiyor, dolu dolu ona bakıyordum. "Bu içimde ki his normal değil Mavi, uzak dur benden, uzak duralım birbirimizden. Abine ne derim? ailene ne derim? bana olan güvenlerini nasıl sarsarım?" Artık emindim. Benden bu kadardı. huzuru bozulsun istemiyordu. Adı konuşulsun istemiyordu. ağır ağır ve Ürkekce ona, "tamam Çağan abi." Dedim. yine istediği oluyordu. Artık pes etmiştim. "Yine ben senin kardeşin, sende benim abimsin. haklısın, daha da uzatıyorum. Hata yaptım." herşeyin bir anda biteceğini zannetmiyorduk zaten. zamanla unutulurdu. geceden geriye tek kalan dudaklarında ki mutlu gülümseme ve gözlerinde ki parıltıydı. ________
Yeşilçam Sokağı (Mahalle Hikayesi) by neyazsamidk
neyazsamidk
  • WpView
    Reads 63,333
  • WpVote
    Votes 1,992
  • WpPart
    Parts 35
Bu sefer bir öpüşmenin fitilini ateşleyen Sezer oldu. Üst dudağı alt dudağımı kavradı ve nefesimiz kesilene kadar yağmurun altında öpüştük. Soluklanmak için ilk çekilen ben oldum. Ama bırakmadım onu, boynuna sarılmaya devam ettim. "Yaşadığımı hissetmek için dudaklarının dudaklarıma değmesi gerektiğini düşünmemiştim hiç. Modern kurbağa prens benmişim meğerse." (Bu hikaye cinsellik, argo gibi şeyler içermektedir. Lütfen bunu göz önünde bulundurarak başlayın.)