where were u? | woosan
choi san arkadaşlarıyla oynadığı oyunda cesaretini göstermek isterken en korkak tarafını ortaya çıkaran kişiyle karşılaşmayı beklemiyordu.
choi san arkadaşlarıyla oynadığı oyunda cesaretini göstermek isterken en korkak tarafını ortaya çıkaran kişiyle karşılaşmayı beklemiyordu.
San: Sen mi cizdin motorumu Wooyoung: Abi valla organ mafyası sandım 10/08/23 ×
Jung Wooyoung, okulunun düzenlediği bir basketbol turnuvasını arkadaşlarıyla izlemeye karar verir. Oyuncular arasında gözüne çarpan sarışın oğlan ilgisini çeker ve daha önce hissetmediği garip duygular beslemeye başlar. düz yazı + texting 280623 bıraktım.
Jung Wooyoung çıplak ayakları ile ezdiği karları umursamadan koşmaya devam ediyordu. Soğuktan kanlanan ayakları ile sonra ilgilenebilirdi ama şu anlık sadece koşmalıydı. Gözüne vuran araba farlarını fark ettiğinde hiç durmadı daha hızlı koşmaya başladı. Şimdi kendisinin yanında duran arabanın şoför koltuğunun kapısını...
Meksika'nın ıssız ormanlarında yetişen bir tür: Çikolatalı Kozmos çiçeği. Öylesine nadide ki, çikolataya benzer kokusuyla anılmıştır bunca zaman. Hoş kokusu insanlar için gönülleri bağlayan bir çiçekten ibaretti yalnızca. Fakat San için tarif edilemez eşiydi; Çikolatalı Kozmos çiçeği. Ulaşılamaz bir pırlanta kadar pa...
texting/hikaye Okulunda son senesi olan Jung Wooyoung en başından beri sınıfın gözdesiydi. Bütün derslerde iyiydi, her sene başarısıyla rekorlar kırıyordu. Fakat son sene okula nakil olan matematik öğretmeni Choi San ile bütün dengeleri altüst olmuştu. Onu özel ders hocası olmaya ikna ettirdiğinde amacı matematik öğre...
Wooyoung: Ben bu şerefsiz haysiyetsiz Yeonjun yüzünden o katille eş oldum Öldürür beni de kanara atar o manyak Sonra çok ağlarsınız arkamdan Yeosang: Choi San'la mı eş oldun yani?
klişe bir konu bulduğum için kendimden nefret ama güzel şekilde ilerleyeceğimize eminim. Wooyoung, üvey babasının getir götür işlerinden ziyade onun haberi dahi olmadan en pis işleri yapıp bir şeyler başardıktan sonra onun gözüne girmeye çalışan genç bir adamdı. San ise her daim Wooyoung'un arkasını toplamak zorunda...
her şey san'ın en anlaşamadığı kişi olmayacak bir anda aklına gelip ondan yardım istemesiyle başlamıştı.
Wooyoung, tostçunun altında bütün mahallenin bildiği bir kumarhane işletiyordu. Baş komiser San, bunu ihbar etmek için fazla aşıktı. ''Selam, bay 1994.'' ''Merhaba, bay 0127.'' -aylardır sadece bir fikir olarak kalan bu ficin hayata geçme zamanı!
"Wooyoung?" Duyduğum tanıdık sesle ellerimde oyalanan bakışlarım hızla aynaya dönerken, yüzüme şeytani bir sırıtma yayıldı. Onun gözleri de şaşkınlıkla bir bedenime bir de gözlerime inip çıkıyordu. Derin bir nefes aldım. Gerçekten de kendi ayaklarıyla gelip kucağıma düşmüştü. "Buldum seni orospu çocuğu."
uwoo: yalnız hissediyorsan beni bi ara senin kızlarından veya kankalarından biri gibi olurum
Wooyoung, travmalarından kurtulmak için bir psikiyatri kliniğine yatmaya karar verir.
Tanık koruma programına alınan Wooyoung'un özel korumaya ihtiyacı olduğunu düşünen babası San'ı işe alır. "Her şey kötü gidiyordu ta ki San'a kadar."
Wooyoung işe girdiği yerden San'a bilgi sızdıran bir ajan olmayı kabul eder. -kısa fic-
Fan savaşları, ship savaşları, arkadaşlıklar, kan davaları, oylamalar, selca günleri, kutlamalar, grup haberleri ve alakasız fancamler... Stan Twitter 101 dersi için gerekli tek materyal telefonunuzdur. Sınavlar, savaşlar ile geçer ve ne kadar toksiklik yaparsanız o kadar iyi puan alırsınız. İyi dönemler. ya da, army...
minik san, anaokuluna başladığı gün gözünün kaldığı mor sandalyeye oturan çocukla ilerde bu halde olacaklarını hayal bile edemezdi. woosan
Wooyoung'un sevgililer gününde kendi kendine eğlenmek için yaptığı şaka götünde patlamıştı. Yarı texting
●●○ Choi San ülkedeki karışıklıklar sırasında adamlarının kurtardığı kişiler arasında ruh eşinin olduğundan habersizdi. | woosan / jongsang / seongjoong | | abo / omegaverse / mpreg |
Bence eğer onu bulsaydın o zaman sen bile onun benim olduğunu anlardın... [short story] The neighbourhood'un 'baby came home' şarkısından ilham alınarak kurgulanmıştır. -tamamlandı-
hiçbir sevgilisi olmamıştı San'ın, flört etmeyi bile bilmezdi, o mesleğine odaklanmış bir doktordu. Wooyoung ise, her gece sabaha kadar başka bir ismi inleyen, sabah olduğunda ise o ismi unutan bir seks işçisiydi.
chsan: biliyor musun? bence biz seninle güzel bir ikili olurduk. (texting)
wooyoung sen anca yarrami yersin san menüde yarran yok wooyoung ayrıca yemediğim şey değil