Karışık
129 stories
Opia | TAMAMLANDI by Gkennder8
Gkennder8
  • WpView
    Reads 3,155,631
  • WpVote
    Votes 195,048
  • WpPart
    Parts 76
Küçük bir kız çocuğuydum. Bedenim büyüdü. Ruhum bir üvey babanın elinde yok oldu. Adımı parlamam için Yıldız koyan annem, gün geldi tüm ışığımın sönmesine göz yumdu. Yıldız oldum, ruhum tutunamadığım gökyüzünden kaydı. Ben, hiç parlayamadım. Tahtımı yapmayanlar, bahtıma kara leke sürmek için uğraştılar. Direndim. Hayattan tek öğrendiğim bu oldu benim. Yaşamadan bilemezsin denilen ne varsa, yaşadım da öğrendim. Yaşadığım mahallede mazlum diye anıldım. Tek Mazlum'un ben olmadığını öğrendiğim gün, hayatımın akıbeti değişti. Yetişkin içerik mevcuttur. Kapak Tasarımı @hestianinkalemi ♥️
ZEMHERİ by senayyls
senayyls
  • WpView
    Reads 423,350
  • WpVote
    Votes 17,272
  • WpPart
    Parts 28
"Söylesene Güllü?" dedi tekrarlayarak. "Gönlünde büyük adam olabilmeyi başarabildim mi?" "Beni, senden gizleyen herkesi karşına aldığın günden beri..." Kurumuş dudaklarımı ıslatmama fırsat bile vermeden dudaklarıma kapanıp cayır cayır yanmama sebep oldu. ... Mirza Devran Polat ve Gülfem Asel Karaca çocukluk arkadaşı, aynı zamanda zamanda karşılıklı dairelerde oturan aile dostlarıdır. Günlerden bir gün Mirzalar, babasının polis oluşundan dolayı Ankara'ya taşınmak durumunda kalırlar. Bu taşınmanın üzerinden yıllar geçer ve artık Gülfem ile Mirza büyümüşlerdir. Mirza, babası gibi polis olurken Gülfem Ankara'da yani, çocukluk arkadaşı olan Mirza'nın yaşadığı şehirde Hukuk Fakültesi kazanmıştır. Gülfem okulu için Ankara'ya gittiğinde aile büyüklerinin ısrarları üzerine, Mirza ve ailesi ile birlikte aynı evde yaşamaya başlar. Yıllar önce ayrılmak zorunda kalan Gülfem ve Mirza, yıllar sonra yolları kesiştiğinde tekrar bir arada olabilmeyi başarabilecekler miydi? 170623 . . .
BAHARIN RENGARENK GÜLLERİ  by MoonnRoosee
MoonnRoosee
  • WpView
    Reads 1,179,647
  • WpVote
    Votes 53,077
  • WpPart
    Parts 49
Mimarlık son sınıf öğrencisi olan Feride Erva Önay, okulunun bitmesine günler kala hayatının son derece yolunda olduğunu düşünmektedir. Artık sorumluluğunu zevkle kabul edeceği bir döneme geçmesine az kalmıştır ve çok sevdiği mesleğini yapmak için iş arayışında olmasına çok yakındır. Geçmişte yaşadıklarını geride bıraktığını ve eski sessiz Feride olmadığını onu tanıyan herkes söyleyebilirdi fakat Feride'nin yıllarca unutamadığı aşkını kimse bilmemektedir. Karşı dairede oturan ailenin kızı ve sekiz yıldır en iyi arkadaşı olan Melis, Rusya'da mimarlık okuyan ve yıllardır orada çalışan ağabeyinin döneceğini söylerken Feride'nin içindeki karmaşadan habersizdir. Peki Feride Erva, anılarıyla birlikte geçmişte bıraktığını düşündüğü adamı sekiz yıl sonra yeniden görmeye hazır mıydı? Kış uykusuna dalan duygularının baharda dönecek olan adam için uyanma vakti gelmiş miydi? Ve en önemlisi Feride Erva bunu artık en yakın arkadaşından nasıl gizleyecekti? ^^^^ Melis Kaya hayatının aşkını hep sıra dışı bir tanışma hikayesiyle bulacağına inanmaktadır. Yıllar süren arayışları ve hayal kırıklıkları ardı ardına devam ederken kendisini birdenbire polis baskınının ortasında bulur. Renkli karakteriyle en yakın arkadaşı Feride Erva'dan tamamen farklı olan Melis'in hikayesi de Baharın Rengarenk Gülleri'nin içinde okuyucularını farklı bir serüvene sürüklüyor. ^^^^ Y. T. 24.03.2020 - F. T. 02.04.2021
MAHİ (Mahalle Hikâyesi) by tugbaaticicosar
tugbaaticicosar
  • WpView
    Reads 3,386,795
  • WpVote
    Votes 131,872
  • WpPart
    Parts 54
Yetişkin okurlar için uygundur! Bir Mahalle Hikâyesi... Çok daha fazlası... ✨ "Bak bana," diye fısıldadı. Dudaklarının arasından çıkan sıcak nefesi benimkilere dokundu. "Bir kere bana eskisi gibi baksan..." yalvarır gibi çıkan sesinin tonuyla tüm iradem dağıldı. "Bırak lütfen," derken gözlerimi kapattım. Elinin birini kaldırıp parmaklarını usulca yanağımda gezdirdi ve çeneme doğru indi. "Adımı söylemiyorsun artık," dedi dişlerini sıkarak. "Fark etmem mi sanıyordun?" Soru soruyordu ama benim buna verecek bir cevabım yoktu. "Senin dudaklarından dökülmesini istediğim öyle çok kelime var ki..." Eğilip anlını anlıma yasladı. Bu kadar yakınken tek nefesi paylaşıyor gibiydik. Onun aldığı soluk, benim dudaklarımda kayboluyordu. Benim sıklaşan nefeslerim ise sanki onu canlandırıyor gibiydi.
CEVİZ AĞACI MAHALLESİ by mariematisse
mariematisse
  • WpView
    Reads 3,983,711
  • WpVote
    Votes 139,875
  • WpPart
    Parts 51
Lapis Yayınları aracılığıyla kitap olmuştur ✨🧡🖤 ... Ceviz Ağacı Mahallesi'nin gölgesi bahar ayında yeryüzüne dokunurken içerisinde bulunan yaşantılar da birbirlerine dokundu. Sıcacık insanların sıcacık mahallesine ve oradan da evlerinin içine misafir olduğumda çok küçüktüm ama anımsıyorum, çocuksu mutluluğum o kadar gerçekti ki içim içime sığmıyordu. Sonra büyüdüm ve onlara dahil oldum, onlara karıştım ve Ceviz Ağacı Mahallesi'ndeki ağaçların şekline girdim. Aşk bir diken gibi tırmandığım ağaçların dallarından tenime doğru uzanıp bedenimi baştan sonra doğru keserken gözlerimdeki sıcak yaşları yeryüzüne davet ediyordum. Aşık olacak kadar büyümüş, aşka düşecek kadar sersemdim. Ama mutluydum, Ceviz Ağacı demek mutluluk demekti. Ceviz ağacı demek buralarda, tepesindeki çalıkuşu demekti. Ve ben... Kızıl Çalıkuşu'ydum. .... Onların aşkı dillendirilemeyen bir lanet gibi içlerinde dağlanırken mahalleye düşen yağmur damlalarına arkadaşlık etti. Sonra mahallenin açık pencerelerinin birinden usulca bir şarkı yükseldi ve Ceviz Ağacı'na yayıldı. "O gözler bana eskisinden yabancı, Gönlümdeki bu sevda hiç bitmeyen bir acı." ... Bu isimle yazılan ilk kurgudur. Kapak için birkadehsevgi-'ye teşekkürler. Tüm Hakları Saklıdır, kurgu tamamen yazara aittir ve çalıntı durumunda yasal işlem başlatılacaktır.
AĞAÇKAKAN by Bubenimtekhayalim
Bubenimtekhayalim
  • WpView
    Reads 7,445,669
  • WpVote
    Votes 321,931
  • WpPart
    Parts 57
*** "Hiçbir şey beni senin bu korkaklığın bu ilişkiye sahip çıkmayışın kadar üzemez. Seni seviyorum diye senden vazgeçemiyor değilim. Bugün olmaz yarın. Vazgeçerim. Bir başkasına aşık olurum!" dedim öfkeyle. Elini ağzıma kapattı, bir elini belime koyarak bedenimi kendine çekti. Savrulan bedenimin eğer tutmasaydı düşeceğine emindim. Ellerimi göğsüne koydum. Gözlerinin içine bakarken çatık kaşlarının altındaki yeşil gözleri, benim günlerdir denediğim ama yapamadığım şeyi yapıyordu. Öfkesini, bedenime ince ince işliyordu. "Madem öyle... Hazırlan." Elini çekmediği için anlamadığımı sadece bakışlarım ile iletmeye çalıştım. "Bir ay sonra nişan, şubat tatilinde düğün." Ben söylediklerinin etkisi ile şok olurken arkasını döndü, bizim evin bahçesine doğru bir iki adım attı. Ondan çıktığına emin bile olamadığım gür bir sesle bağırdı. "Aytekin!" Kalbim korku ile kasılırken yanına koştum. "Ne? Ne yapacaksın? Hey!" Beni dinlemedi, önüne geçip durdurmaya çalıştığım bedenini sola kaydırdı, bir daha bağırdı. "Aytekin!" Bizim evin ışıkları ile birlikte Cemile teyzelerin ışıkları da açıldı. "Ferhan..." Dediğimde bakışlarını ağabeyimin penceresinden bana çevirdi. "Ferhan yok..." dedi alayla. "Ferhan ağabey diyeceksin." Ellerini havada iki kez itiraz edercesine salladı. "Pardon! Korkak, gururlu, aptal ve sevmeyen Ferhan ağabey diyeceksin!" Bizim evin kapısı açıldığında son kez onu durdurmaya çalıştım. "Ferhan böyle değil. Bir anlık öfke ile değil!" dediğimde ellerimi tuttu, göğsünden indirdi. "Ne bağırıyorsun lan?" diyen ağabeyime aldırmadan bana bakarak konuştu. "Gözünde adamlığım kalmadı ya, bırak onun gözünde de kardeşliğimiz kalmasın. Ama sen..." Bakışlarını yanımıza gelmesine bir iki adım kalan ağabeyime çevirdi. "Bu saate sonra vazgeçme hakkına sahip değilsin." ***
MÜNFERİT by RArsenDemir
RArsenDemir
  • WpView
    Reads 6,163,115
  • WpVote
    Votes 334,679
  • WpPart
    Parts 54
Bedenini öne doğru büktü ve koyu kahvelerini kısarak dudaklarını büyük bir yavaşlıkla alnıma dokundurdu. Tam da o anda midemin aniden kasıldığını hissettim. "Eğer benden istediğin gerçekten buysa, abin olurum." Sarfettiği sözler ile kulaklarımda bir uğultu ve hemen ardından boğazımda bir yanma meydana geldi. Onu göğüsünden tutup kendimden uzaklaştırmak ve bu yakınlığın gereksiz olduğunu savunmak istedim ancak dudakları temasını kesmeden ve onu itmemden gram etkilenmeden sürtünerek burnumun ucuna kadar indi. "İhtiyaç duyduğunda, baban olurum." Dudakları burnuma küçük bir baskı uygulayarak kısa süreliğine tenimden ayrılırken çok geçmeden sıcak dudaklarının varlığını yanan yanaklarımda hissettim. Göğüsümde binbir çabayla canlı tutmak için çabaladığım, özenle sakladığım o minik kuşun kanatlarını delicesine çırptığına şahit oldum. Yutkunuşlarım arttı. Nefes alış verişlerim hızlandı. Dudaklarını aralayıp kısa bir nefes aldığı esnada burnunu bir kedi misali usulca yanağıma sürttü. "Sığınmak isteğinde, liman olurum." Ilık nefesini sertçe dışarı bırakarak aralık dudaklarımın arasından içeri sızmasını sağlarken kollarının arasında titredim. "Korktuğunda, kalkan olurum." Dudakları temasını kesmeden bir yol izlercesine dudaklarımı es geçip çeneme ilerledi ve bir sonraki durağında yumuşak bir baskıyla çeneme yaslandı. "Ne olmamı, neyin olmamı istiyorsan o olurum." Başını aşağıya eğmeden hemen önce bakışlarını gözlerime çevirerek yüz ifademi dikkatle inceledi. Rahatsız olup olmadığımı kontrol ediyor olmalıydı. Değildim. Biraz garip hisler içindeydim ancak bu senelerdir hissettiğim huzursuzluk, rahatsızlık ya da korku hislerine hiçte benzemiyordu. "İhtiyacına, isteğine göre şekillenirim ama bu durum kocan olduğum gerçeğini değiştirmez."
ALTINDAĞ MAHALLESİ by cokkonusanpapatya
cokkonusanpapatya
  • WpView
    Reads 6,673,011
  • WpVote
    Votes 252,336
  • WpPart
    Parts 41
Yavuz abi, topuzumdan firar eden saçımı okşayarak kulağımın arkasına ittirdi. Ilk defa bu kadar yakındık ve ilk defa saçlarıma dokunmuştu. Bu hareketi yutkunmamı sağladığında merhem sürmeyi bitirdiğim elini bırakıp kullandığımız eşyaları tekrar kutuya koymaya başladım. "Sinan'ı gerçekten seviyor musun?" Yavuz abinin sorduğu sorudan sonra hareketlerim dondu. Afalladım. Aptalın tekiydim! Hani ben bu adama yaklaşmayacaktım. Anlamıştı işte! Ne diyecektim şimdi ben? "Yavuz abi-" "Merak etme kimseye söylemem!" Dediğinde sesi o kadar sinirli çıkmıştı ki bir anlık gafletle yüzüne bakmıştım. Aramızdaki yakınlık beni daha çok germeye başladı, bakışlarındaki donukluk üşümem için yeterliydi. Siyah sakallarının altındaki çenesi daha çok gerilmeye başladığında ela gözlerini gözlerimden çekti.
HANZADE (+18) by purebloodgl
purebloodgl
  • WpView
    Reads 668,474
  • WpVote
    Votes 36,158
  • WpPart
    Parts 46
Uyarı: CİNSELLİK İÇEREN SAHNELER OLACAKTIR. Hatırlanmayan bir gecenin ertesiydi. İki farklı yolun kesişim kümesiydi sanki. Yüz yılda bir denk gelen güneş tutulması gibi; bir an birbirlerine karıştılar bir diğer ansa koşarak uzaklaştılar birbirlerinden. *** Dört yıl önce sadece adını bildiğim bir adamın yatağına girmiştim. Hesabım ya da planım yoktu ama şimdi? Kızım için o adamın kadını olmaya mecburdum ve tek dileğim bana inanmasıydı. Bu hikayede aşk bebeği doğurmadı ama bebek aşkı doğuracak. *** Güneş doğudan kalbime doğdu; o andan itibaren doğudan başka yolum yoktu...
SAHNE ARKASI(TAMAMLANDI) by bayanvelmakelly
bayanvelmakelly
  • WpView
    Reads 28,411
  • WpVote
    Votes 1,165
  • WpPart
    Parts 40
Bihter,en büyük tutkusu oyuncu olmak olan çok yetenekli bir kızdır.Bu tutkusundan hiçbir şekilde vazgeçmez yılmadan hayallerinin peşinden koşar;en büyük tutkusu onu hayallerini süsleyen şehirlere götürür;bir zamanlar hayranı olduğu ünlülerle tanıştırır.Paris'ten Londra'ya New York'tan Los Angeles'a bütün şehirleri fetheder,dudak ısırtacak aktörlerden müzik dünyasının divalarına herkesle yakın arkadaş olur,bir kısmının ise kalbini çalar... Ancak hayalleri genç kadına sadece mutlulukta getirmez... Bütün dünya basınının peşinden koştuğu, attığı her adımı olay olan Bihter Onat kimdi? Her gün hayallerimizi gerçekleştirmek için uğraşırız,onların bir anda kabusa dönüşebileceğini düşünmeden... Perdeler kapandığında, ışıklar söndüğünde oyun aniden bitiverir;o zaman kendimizle baş başa kalıveririz;mutluluklarımız aklımıza gelmez,acılar yiyip bitiriverir bizi,sanki hiç gülmemişiz gibi... Genç kadının aklından geçenler tam da bunlardı.Durdu,düşündü... Son derece başarılı olduğu mesleğinde denildiği gibi gerçekten de şov devam etmeli miydi?