Bitirdiklerim (ಠ⁠‿⁠ಠ)👍🏻
34 stories
Kral'ın Karısı  by tgceymn
tgceymn
  • WpView
    Reads 361,467
  • WpVote
    Votes 30,750
  • WpPart
    Parts 32
Bir metres hayatta kalmak için ne yapmalıdır? Nazlı Arslan gözlerini açtığında öldüğünü biliyordu. Cehenneme düştüğünden emindi. Zindanda, elleri kelepçeli olarak uyandığında artık kendi zamanında olmadığını biliyordu. Bir şekilde öldükten sonra okuduğu kitabın ölen yan karakterinin bedenindeydi. Şimdi yakaladığı ikinci şansı kaybetmemek için onu görmezden gelen kraldan ve onu öldürmek için fırsat kollayan ana karakterden uzaklaşmalıydı. Tabi bu beklediği kadar olmayacaktı. Veliaht Prens Jason sonunda ülkesini savaştan başarıyla çıkarıp kral tacını taktığında yapması gereken acil bir görevi vardı. Yanında duracak bir kraliçe bulmalıydı. Aşka dair bir umudu yoktu. En yakın arkadaşının karısına duyduğu derin hayranlık dışında hiçbir kadından etkilenmemişti. Ülkesindeki herkes çocukluk arkadaş Prenses Jenina'ya hayranken onunla evlenmekle ilgili şüpheleri vardı. Yine de en mantıklı karar gibi görünüyordu. Ta ki yenilen krallığın gönderdiği prenses saraylılar tarafından metres ilan edilene kadar. Şimdi çocukluk arkadaşını kraliçe yapmalı ve istemediği bir kadını sorun çıkarmaması için göz altında tutmalıydı. Bir gün her şeyin değişmesiyle duygular karışacak, ülke yeniden karmaşaya sürüklenirken Kral Jason desteği hiç ummadığı bir yerde bulacaktı.
Kanlı Geceyarısı by Mavimsi-Melek
Mavimsi-Melek
  • WpView
    Reads 69,320
  • WpVote
    Votes 8,430
  • WpPart
    Parts 42
Cassie sabah haberlerinde polis aracından kaçan ve domuz maskesi takan bir seri katil haberini duyduğunda pek tepki vermemiştir çünkü katil ondan üç yüz kilometre uzaktadır ve ilk dersine yetişmek için acele etmesi gerekiyordur. O bir kitap kurdudur ve gerçek bir asosyaldir. Geceyarısı balosu afişini gördüğünde bile heyecanlanmamıştır ve bir kavalyeyi bırakın, bir arkadaşı bile yokken baloya gidip gitmeyeceğinden emin değildir. Akşamını balo salonu yerine şehir kütüphanesinde geçirmeyi tercih eder ama annesi sosyalleşmesi için öyle ısrar ediyor ki, Cassie baloya gitmeyi kabul etmek zorunda kalıyor ama hiçbir şey planladığı gibi gitmiyor. Balo gecesi kocaman bir katliama dönüşmek üzere ve ondan önce Cassie kendini senatörün oğluyla soyunma kabininde sıkışmış halde buluyor. Üstelik bitişikteki kabinde boğazı kesilmiş bir ceset var! Korkudan titriyor ve ses çıkarmamak için dudaklarını birbirine bastırıyor çünkü yaklaşan ayak seslerinin kime ait olduğunu çok iyi biliyor. Bu o! Haberlerdeki seri katil! Görünüşe göre katil Cassie'nin küçük, sıkıcı kasabasını ziyaret etmeye karar verdi ve balo gecesinde, içinde Cassie'nin de olduğu bir grup genci okulun içinde tuzağa düşürerek teker teker öldürmeye başlıyor...
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,819,416
  • WpVote
    Votes 192,925
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 35,887,757
  • WpVote
    Votes 1,599,019
  • WpPart
    Parts 58
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
ACEM KIZI by ursula_mia
ursula_mia
  • WpView
    Reads 70,030
  • WpVote
    Votes 5,294
  • WpPart
    Parts 9
Yıl 1997; İstanbul'da gerçekleştirilen darbe sonrasında yedi büyük kabadayıyı katleden Ercüment Karadağlı, aldığı intikamın sonunda tutuklanarak hüküm giyer. Ve yıllar sonra yürürlüğe giren af yasasından yararlanan Ercüment Karadağlı, bütün görkemiyle içeriden çıkar, İstanbul'u kuşatan hainlerin sofrasında hayatta kalma mücadelesi verir. Bu uğurda karşısına çıkan gözleri sürmeli bir güzel ise ona aşkı, inancı ve sadakati tattırır. - Hikâyede şiddet, argo ve cinsellik vardır. 🔞
GÖNÜL KUŞU +18 by nurtunali
nurtunali
  • WpView
    Reads 205,712
  • WpVote
    Votes 8,347
  • WpPart
    Parts 40
"Pamir.." İniltiyle karışık sesim, hazzını artırırken , dişleri tenimle birleşti.. Hafif bir baskınlıkla bıraktığı öpüşle hırıltılı bir fısıltı yayıldı kulaklarımın yamacına. "Karımı istiyorum, bunda yanlış hiç bir şey yok, bu günü teninde kutlamak istiyorum." dedi. Sarf ettiği sözler ruhumda garip bir telaşa neden olurken , hissettiğim arzu yanaklarımın deli gibi yanmasına sebep oluyordu, onun karısıydım. Bana dokunmak en tabi hakkıydı, ve onu böyle arzulamakta benim hakkımdı, bunda utanacak hiç bir şey yok, onu arzulamamda yanlış hiç bir duygu yok. "Artık kaçmak yok... Benimsin Hicran ve kendimi sana katmama sadece saliseler kaldı.." karanlık sesiyle beni bir bilinmezliğe itiyordu.. O bilinmezliğe çekilmek istiyordum, üstelik tüm benliğimle ama şimdi mi.. burada ? Olacak iş değildi... "Babam duyacak.." diyebildim sadece, sanki başka bir aksilik yokmuş gibi.. Kendi odamda, patronuma teslim oluyordum ve düşündüğüm tek şey , babamın içeri girme ihtimaliydi.. "Babana evlendiğimizi söylemenin en kolay yolu olur..." dedi tıslama ile.. ///♠/// Sana bakınca; inanmadığı bir dinin tüm günahlarını işlemek istiyor insan ve sonra, sana bakınca; tanrıya bir başka inanıyor ..
YERE YAKIN YILDIZLARA UZAK. |RAFLARDA| by matmazelhayalleri
matmazelhayalleri
  • WpView
    Reads 4,132,477
  • WpVote
    Votes 123,262
  • WpPart
    Parts 26
Bir metro istasyonu, 14 rehin. Sınırlı yemek, Sınırlı su. Tuzak ve ölümler. Hayatta kalmak için neler yapardınız? Peki onlar ne yaptı? Bu oyununun sadece bir kazananı olacak, Ve herkes bir bir ölecek. Benimle bu oyunu oynar mısınız?
Yalancı Komedi (Texting)✓ by rumiys
rumiys
  • WpView
    Reads 779,256
  • WpVote
    Votes 45,197
  • WpPart
    Parts 25
0541***: Hamileyim! Arslan: Kimsiniz? 0541***: Hamile bir kadın. Arslan: Maşallah maşallah Allah analı babalı büyütsün de. Arslan: Benden ne istiyorsunuz? Arslan: Ebesi olmamı falan mı? 0541***: Hayır. 0541***: Babası olmanızı istiyorum. Bir psikolog ve hastasının aşkı. Arslan & Turna (02.07.21)🌙
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 17,364,623
  • WpVote
    Votes 694,487
  • WpPart
    Parts 56
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.