asker
7 stories
KARTAL İHTİLALİ  by aslicandemiir
aslicandemiir
  • WpView
    Reads 700,871
  • WpVote
    Votes 25,766
  • WpPart
    Parts 33
"Biz Kartalız...Ölüm kokarız, barut kokarız, kan kokarız anlıyor musun? Bu yuvaya girmek ölüm demek!" Genç kadın dolu gözlerle buruk bir şekilde tebessüm etti. Kendini büyük bir arzuyla ölümün kollarına bırakmaya razıydı; kendini yuvaya adamaya hazırdı. "Yuva ölümse ben bizzat toprak olurum... Senin için sizin için toprak olmaya hazırım." Genç adamın gözleri buğulandı, dudaklarına buruk bir tebbesüm yayıldı. Biliyordu çünkü o kan koksa da sevdiği kadın ölüm kokacaktı ve onu tamamlayacaktı. Onu kendi yuvasına almaktan başka çaresi yoktu. Kartal yuvası ölümse topraktan ayrılamazdı.. Elini genç kadının yüzüne koydu, "O zaman Kartal yuvasına hoşgeldin.." dedi. [Kitap düzenlenmektedir.] Kapak Tasarımı : theguldesign Dram#1 Komedi#1 Atatürk#1 Istihbarat#1
SINIR |Tamamlandı| by __Katre__
__Katre__
  • WpView
    Reads 2,850,717
  • WpVote
    Votes 138,042
  • WpPart
    Parts 75
Az önce Eylül'ün tuttuğu boşta kalan elini yeşil kalın askeri kemerinin üzerine koyup lafa girdi. " Gel ben sana espriyi göstereyim."dedi. Elini kemerinin üzerinden çekip göğsünün üzerinde yazan yazıyı işaret etti. " Bak bakalım burada ne yazıyor?"dedi sesindeki alaycı tınıyla. " Arslan."dedi karşısındaki adam kısık çıkan sesiyle. Ardından Eylül'ün yaka kartını gösterdi Toprak parmak ucuyla. "Peki burada ne yazıyor." "Eylül Arslan." "Aynen öyle." dedi Toprak başını aşağı yukarı sallayarak. Ardından elini kaldırıp yüzüğünü gösterdi. " Bu."dedi sorgulayan sesiyle. " Yüzük." Eylül'ün elini tutup kaldırdı. " Bu."dedi tekrar. Aynı cevabı aldığında ellerini indirip birbirine kenetledi. Ve tekrar kaldırıp herkesin gözüne sokarcasına konuştu. " Birleştir bakalım ne çıkacak ortaya."dedi. Ardından masaya göz gezdirip karşısındaki adama dikti bakışlarını. Birkaç saniye cevap vermesini bekleyip adamın omzundaki elini sıktı. " Evlisiniz."dedi adam fısıltıdan farksız sesiyle. " Doğru cevap." dedi Toprak alayla. Adamın omzundaki elini çekip yüzünü Eylül'e çevirdi. Birkaç saniyeliğine yumuşayan bakışlarını tekrar buza çevirip masaya döndü. Birbirlerine kenetlenmiş ellerini gösterip: " Duyduğunuz gibi biz evliyiz. Daha öncesinde bilmiyordunuz çünkü bilmenize gerek yoktu. Şimdi öğrendiğinize göre herkese afiyet olsun." dedi. Masadan yükselen hayret nidalarını umursamazken masadaki yerine ilerledi. Eylül'ün elini bırakmadan yanındaki sandalyeyi çekip:" Geç güzelim." dedi. Yanlarındaki birkaç kişi duydukları ile küçük çaplı bir şok yaşarken onların gözü sadece birbirleri üzerinde idi.
BİR KİBRİTLE 𝘠𝘖𝘒 OLMAK by zanegzo
zanegzo
  • WpView
    Reads 11,575,819
  • WpVote
    Votes 906,997
  • WpPart
    Parts 87
••Tamamlandı. Seri üç kitapla final yapmıştır ve basılmıştır. ❝İnsan bir kutu kibrite benzer. Varolur, yanar ve söner.❞ Bu hayatta nasıl bir kibrit olacağına sen karar vereceksin. Yanacak mısın? Yakacak mısın? Yoksa öylece duracak mısın? Ben, benimle yanmanı, gerimizde kalan her şeyi yakmanı istiyorum. Çünkü uzun bir süredir yanlış kişilerle, yalnız hayattasın. Ait olduğun yere dönme vakti. Bil ki; seni almaya geliyorum, Balkan kızı. BİR KİBRİTLE YOK OLMAK
MÜNFERİT by RArsenDemir
RArsenDemir
  • WpView
    Reads 6,166,189
  • WpVote
    Votes 334,759
  • WpPart
    Parts 54
Bedenini öne doğru büktü ve koyu kahvelerini kısarak dudaklarını büyük bir yavaşlıkla alnıma dokundurdu. Tam da o anda midemin aniden kasıldığını hissettim. "Eğer benden istediğin gerçekten buysa, abin olurum." Sarfettiği sözler ile kulaklarımda bir uğultu ve hemen ardından boğazımda bir yanma meydana geldi. Onu göğüsünden tutup kendimden uzaklaştırmak ve bu yakınlığın gereksiz olduğunu savunmak istedim ancak dudakları temasını kesmeden ve onu itmemden gram etkilenmeden sürtünerek burnumun ucuna kadar indi. "İhtiyaç duyduğunda, baban olurum." Dudakları burnuma küçük bir baskı uygulayarak kısa süreliğine tenimden ayrılırken çok geçmeden sıcak dudaklarının varlığını yanan yanaklarımda hissettim. Göğüsümde binbir çabayla canlı tutmak için çabaladığım, özenle sakladığım o minik kuşun kanatlarını delicesine çırptığına şahit oldum. Yutkunuşlarım arttı. Nefes alış verişlerim hızlandı. Dudaklarını aralayıp kısa bir nefes aldığı esnada burnunu bir kedi misali usulca yanağıma sürttü. "Sığınmak isteğinde, liman olurum." Ilık nefesini sertçe dışarı bırakarak aralık dudaklarımın arasından içeri sızmasını sağlarken kollarının arasında titredim. "Korktuğunda, kalkan olurum." Dudakları temasını kesmeden bir yol izlercesine dudaklarımı es geçip çeneme ilerledi ve bir sonraki durağında yumuşak bir baskıyla çeneme yaslandı. "Ne olmamı, neyin olmamı istiyorsan o olurum." Başını aşağıya eğmeden hemen önce bakışlarını gözlerime çevirerek yüz ifademi dikkatle inceledi. Rahatsız olup olmadığımı kontrol ediyor olmalıydı. Değildim. Biraz garip hisler içindeydim ancak bu senelerdir hissettiğim huzursuzluk, rahatsızlık ya da korku hislerine hiçte benzemiyordu. "İhtiyacına, isteğine göre şekillenirim ama bu durum kocan olduğum gerçeğini değiştirmez."
Gecenin En Doğusu by Kalemimdenkitabim
Kalemimdenkitabim
  • WpView
    Reads 6,094,117
  • WpVote
    Votes 330,531
  • WpPart
    Parts 67
... "Soğuk, açlık, susuzluk, uykusuzluk, işkenceler.. Aklının alıp alamayacağı her şeyi göğüsleyebilirim. En karmaşık bombaları imha edebilir, en büyük savaşlardan tek bir sıyrık almadan çıkabilirim. Gözümü kırpmadan ölüme bile koşabilirim ama.." dedi ve susup derin bir nefes aldı. "Ama?" dedim hevesle gözlerine bakıp. Nefesini dudaklarıma verip alnını alnıma yasladı yeniden. Ve gözlerini kapattı. "Ama sensizlikle nasıl başa çıkılacağını bir türlü bulamıyorum." dedi ve sağ elimi tutup kalbinin üzerine koydu. Benimkinden farksız bir şekilde, sabırsızca çırpınıyordu güzel kalbi. "Sen olmadığında burada bir şeyler ters gidiyor. Nefes aldırmıyor. Herkesi tek bir emriyle dize getiren Fırtına, kalbine söz geçiremiyor. Çünkü.." dedi ve derin bir nefes daha aldı. Bu aldığı kaçıncı derin nefesti? Neden buna takılmıştım şu an? Hiç mi hiç sırası değildi.. "Çünkü içinde öyle bir kadın var ki.. Öyle masum, öyle güzel, öyle zeki ve.. Ve öyle benim.. Bazen çıldırtan, delirtip çileden çıkaran; boynunu sarıp sarmalayan atkısını, saçlarına değen beresini, yansımasını izleyen aynasını bile kıskandığım.. Öyle bir kadın ki; sevmemek mümkün değil. Öyle bir kadın ki; adını duyan herkese karanlık, bir bana aydınlık.." ... Not: Başlamadan önce Doğu'yu okumak mecburiyetinde değilsiniz. Gecenin En Doğusu'nu ondan bağımsız olarak da anlam kargaşası olmadan tamamlayabileceğiniz şekilde kurguladım. Ufak tefek noktaları da elimden geldiğince açıkladım. Sevgiler.
AŞK-I MAVERA (Kitap Oluyor) by sevincrami
sevincrami
  • WpView
    Reads 2,611,902
  • WpVote
    Votes 131,511
  • WpPart
    Parts 59
Kitap basıldıktan sonra bölümler basılı haline uygun olarak güncellenecektir. დ ❛Ben Vatanıma aşığım. Kalbimde ve aklımda ondan başka bir şey yok. Ama sen... Sen delisin. Bir askerin peşinden koşacak kadar delisin. Söylesene; hiç mi akıllanmayacaksın, Nar Çiçeği?❜ დ Asker ve Askeri Psikolog. დ Uzum zamandır kendisine saplantılı şekilde aşık olan Mirza'dan kurtulmaya çalışırken, daha da dibe batar Leyla İzem. Her şey bitti dediği vakitte aniden karşısına çıkan celladı kaçırır onu ve tutsağı yapar. Abisi gibi gördüğü adamın terör örgütünün lideri olduğunu öğrenir kaçırıldığında. Üç ay türlü türlü işkenceler görür, ama yine de boyun eğmez onlara. Üç ay boyunca çocukların, gençlerin ölümüne şahit olur. Umudunu kaybettiği sırada bir mucize olur. Kaçırılıp tutsak edildiği mağaraya gelen Türk askerleri, ona yeniden umudu verir. İsmini bilmediği siyah gözlü bir asker alır onu caninin elinden. O asker sol göğsüne yara alır o gün, Leyla İzem ise sağ elinin avuç içine. Tutsaklığı biten Leyla İzem, ailesinin yanına geri götürülür fakat aklından çıkmaz o siyah hareler. Ona bir borcu var - hayat borcu... Yıllar sonra okuyup askeri psikolog olarak Şırnak'a gelen Leyla İzem, aslında yıllardır rüyasına giren askerine doğru yaklaştığından habersizdi. Peki ya ismini bilmediği kahramanı ile karşılan bu yaralı kızı, tanıyacak mı yıllar önce onu kurtaran asker? Hayat onları nasıl bir sınavın içerisine sokacak..? ~Tüm hakları tarafımdan korunuyor. Her hangi bir (ç)alıntı durumu olursa, gerekli işlemler başlatılacaktır! Kitap kapağını, kendi kitabınızda kullanmanyın! ~YAZIM TARİHİ: 01.08.2023 ~YAYIM TARİHİ: 10.09.2023
GİRAY by servestizm
servestizm
  • WpView
    Reads 1,871,033
  • WpVote
    Votes 122,909
  • WpPart
    Parts 53
"Saçların uzunmuş.." dedi ama tereddütü epey açıktı adamın. Ama bugün denilenden sonra yanlış anladı kız, adamın bundan rahatsız olduğunu düşündü nedense, daha yeni görüyordu Giray saçının hepsini. Tam olarak olmasa da düğünleri bile olmuşken saçını açmaktan çekinmemesi gerektiğini düşünmüştü, helaldi artık sonuçta... Aynadan onunla göz göze gelince sordu aynı tereddütle, "Keseyim mi yani?" Giray kaşlarını çattı kızın tavrıyla, ilk tanıştıklarında her lafıyla bir kasırga koparacak kadar kesin olan Dilrûba artık her daim kırılgandı.. Artık evli olduklarında, kocası sıfatı taşıdığından mıydı bu tavrı? Bazen düşünüyordu, ona yardım edeyim derken bastırmış, ya da ezmiş miydi hiç? Boyun eğmeye mahkum mu hissettirmişti? Düşündüğüyle kendine olan öfkesini atamadan sordu kıza, "Niye kesecekmişsin?" "Dökülür belki. Aynı odada olacağız ya.." yutkundu, boğazını tazeledi ama sözlerini tazeleyemedi, ne diyecekti ki? Bilemedi Dilrûba.. "Dağılır her yere." Giray rahatsız olurdu belki kendisinden parçaları her yerde görürse.. Onun konuyu açmamasını uzun bir süre aynı odada kalacaklarına yormuştu çünkü.. Gözlerini kızdan ayırmadan yaklaştı Giray. Bakışları onun uzun saçlarını okşasa da eli çekindi, mahrum kaldı bu tatlı zevkten, "Dökülsün.." dedi yumuşakça, Ben toplarım senin ardından.' dedi içinden, 'Bir de saklarım, kimseler göremez, benim mahremim olur..' 'Senin gibi...' Saçlarını tutarak hafifçe tebessüm etti Dilrûba, "Salık gezmem o zaman, fazla dökülmez.." dedi ama saç değildi tam olarak kastettiği. Hayatında bana dair pek bir iz bırakmam, rahatsız, olmazsın diyordu.. Şu akşamdan itibaren herkes biliyordu evli olduklarını... O yüzden sanki iki gün önce değil de şimdi kıyılmış gibiydi nikâhları.. Öyle hissediyordu. "İstediğin gibi gez, nasıl rahat eder, nasıl istersen.."