.
4 stories
İS KOKAN ZEYTİN AĞACI by sulisindunyasi
sulisindunyasi
  • WpView
    Reads 2,568,678
  • WpVote
    Votes 226,620
  • WpPart
    Parts 59
"Benim topraklarımda ölmek için özel bir nedene gerek yok." Mihra Elnurova, Türkiye'nin güneyinde yer alan, ufak bir Türkmen ülkesi olan Karahan'da yaşamaktadır. Sıcacık bir ailede büyüyen Mihra, hayatın sert ve acımasız yüzüyle henüz tanışmamıştır. Ta ki ülkesinde baş gösteren iç savaşa kadar. Ülkenin çeşitli bölgelerinden ayaklanma, silahlanma haberleri gelirken hiçbir sorun olmadığına inanarak yaşayan genç kız, bir sabah bulundukları kasabaya ülkesini ve kendi topraklarını korumak için Türkiye'den askerlerin gönderildiğini öğrenir. Bu askerlerin arasında hayatının aşkının da olacağından bihaberdir. Yağmurlu bir günde şarkı söyleyip kendi kendine eğlenirken çitlerin arkasından kendini izleyen Türk askeri Yusuf Agâh Demiral'ı görünce Mihra'nın kalbi o zamana dek hiç atmadığı kadar kuvvetli atmaya başlar.
SESSİZ OL by __okuyan94__
__okuyan94__
  • WpView
    Reads 976,080
  • WpVote
    Votes 8,758
  • WpPart
    Parts 6
Bir zamanlar Aksiyon # 1 SESSİZ OL Geçmişinin esaretiyle birleşen bir kadın. Geçmişindeki sınırları zorlayan bir adam. Ve yerine getirilmesi gereken bir görev! *** Geçmişinin intikamını almaya yemin eden Derin Akar, celladıyla daha tanışmamıştı. Kendi davası dışında bir dosyayı eline verildiğinde tek başına çalışacağını düşünürken, karşısına sırlarla dolu Ateş Çelik çıkmıştı. * "Aşk silahtan çıkan kurşun gibidir. Bedene bir kere saplandı mı, izi kalır. " ©Tüm Hakları Saklıdır. Not: Hikayedeki karakterler herhangi bir gerçekle bağlantılı değildir. İlk yazım tarihi 2014 yılıdır.
ARHAVİLİ by burcubuyukyildiz
burcubuyukyildiz
  • WpView
    Reads 1,478,204
  • WpVote
    Votes 80,851
  • WpPart
    Parts 32
"Ben Karadenizliyim," dedi dudakları tehlikeli bir gülüşle kıvrılırken. "Biz sabahları ilk olarak hırçın dalgaları görmek isteriz." Gözleri gözlerimdeydi, sıcacık nefesi dudaklarıma çarpıyordu. "Ya evimizin manzarasında... Ya da kollarımızda uyanan kadının bakışlarında..." Dudakları ansızın boynuma değdiğinde, titreyen dizlerime söz geçiremeyip onun kaslı kollarına tutundum. Tırnaklarımı tenine batırdığımı fark edemiyordum. "Çok şey istiyorsun gibi geldi bana," dedim kendimi tutamadan. Güldü. Ona çok yakışan, nadiren görebildiğim bir gülüştü bu. "Karadeniz..." dediği anda, başparmağı nefesimi kesercesine dudaklarımı buldu. "Hırçındır. Asidir. Zapt edilemezdir, vahşidir. Derinlerinde ne olduğunu asla bilemezsin. Onun azgın sularında yüzmeye alışkın değilsen akıntısında kaybolur gidersin. Ve sen Hazel... Tıpkı Karadeniz gibisin." Bir KOR EVRENİ Romanı BU KİTAP YETİŞKİN OKURLAR İÇİNDİR! © Tüm hakları şahsıma aittir. İznim dahilinde olmaksızın alıntı yapılamaz. Bu başlık Arhavili adıyla, 2016'da açılmıştır. Bölümlerin yayınlanmaya başlama tarihi 22 Aralık 2023'tür. Wattpad'de ARHAVİLİ adıyla yayınlanan ilk ve tek hikâyedir. * Bu kitapta okuduğunuz bazı kişiler, kurumlar, olaylar ve kavramlar yalnızca hayal ürünüdür. Gerçekle en ufak bir ilgisi bile yoktur.
VAMPAYA by RGAYEONEL
RGAYEONEL
  • WpView
    Reads 520,941
  • WpVote
    Votes 4,579
  • WpPart
    Parts 10
Arden Akağaç, yüzünü yeniden bana yaklaştırınca burnunun ucu benimkine değdi. Buz gibi nefesi dudaklarıma çarparken gözlerimi açık tutmakta zorlandığımı fark ettim. "Sen," dedi nefesi hala dudaklarıma çarpıp tenimi yavaşça kuruturken. "Görmen gerekenden fazlasını gördün." Avuçlarımın içinin terlediğini hissettim. Dudaklarından sızan kanı gördüğümü biliyordu! Nasıl olduğunu bilmiyordum ama biliyordu işte! "Ben karnım doyduğunda..." Durup bir an için kopkoyu dudaklarını yaladı. Ardından tekrar konuşmaya devam etti. "Bedenim başka bir şekilde acıkır." Araladığım gözlerim ardına kadar açılırken başımı ondan uzağa çekmek istedim ama yapamadım. Gidemedim, kaçamadım. Aptal topuklularım bir milim bile oynamadı. Aksine öylece durdum. O bana beni yiyecekmiş gibi bakarken ben sadece durup her yeri saran tuhaf kokusunun başımı döndürmemesini diledim. "Gerçekten neyden bahsettiğini bilmiyorum. Seni tanımıyorum bile." Elimi korkarak göğsüne koydum. "Seni tanımıyorum." Sonra parmaklarımla sert göğsünü ittim. Arden, kıpırdamadı bile. Parmaklarım siyah kaygan gömleğini neredeyse delecekken o kıpırdamadı bile. Sadece bana baktı. Avladığı, kaçmaya çalışan tavşanının gözlerine baktı. Kızıl irisler zevk aldığını düşündüren bir şekilde yavaşça parlarken aklımın bana türlü oyunlar oynadığını düşünerek o gözlerin sabitlendiği ciğerlerimi şişirip son bir nefes aldım. Keyifle beni izlerken bir anda eğilip kolunun altından, beni hapsettiği minicik yerden kaçtım. "Ah Gece," dedi Arden keyifle. Bir anda arkamda bitiverdi. Belimden yakalayıp beni kendi bedenine bastırdı. Saçları omuzlarıma çarparken aldığı derin nefes boynumdaki tüm tüyleri dikleştirdi. "Öyle güzel kokuyorsun ki. Kanını emmemek ziyan olur." Bir taşın süslediği zarif işaret parmağı boynumu yavaşça okşarken gözlerimi kapattım.