Kalpsayf adlı kullanıcının Okuma Listesi
4 stories
KUTSANMIŞ VARİS by Lavinya0123
Lavinya0123
  • WpView
    Reads 1,056,456
  • WpVote
    Votes 89,748
  • WpPart
    Parts 50
Ay Tanrıçasının varisi , Son ejder soyunun süvarisi Luna Santana... Cadıların laneti ve çözmesi gereken büyük bir kehanetin kor alevleri içine , anlamadığı bir anda düşen Luna , bilmediği bir çok kapıyı da beraberinde açacak ve tüm sırları açığa çıkaracak... Gelin hep birlikte Luna'nın zaten aksiyonlu ve değişik hayatının birden daha da aksiyonlu ve fantastik bir hayata dönüşmesini görelim. Kapak Tasarımı : @azureebblue
Lanetli Kaptan by Cucu44
Cucu44
  • WpView
    Reads 34,113
  • WpVote
    Votes 4,090
  • WpPart
    Parts 58
Sevdiği insanları kaybeden prenses -artık kraliçe-, amacına ulaşınca her şey normale dönecek sanıyordu. Ta ki amacı için kendinden fedakarlıklar yapana kadar... Lanetli korsanların sonunu getirmek için lanetlenen kraliçe sevdiği adamdan kalan mürettebat ve iki can yoldaşı ile yalnız kalmıştır. Artık onları daha büyük sorunlar bekliyordur. Güçleri ellerinden alındı diye sinirlenen korsanlar, Kayıp Şehir Atlantis'ten güç alan canavarlar, yönetilmesi gereken bir ülke ve kendi bedeni içinde savaşan ruhlar... Korsan Prenses kitabının devamı, serinin son kitabıdır.
Lotus Çiçeği  by Ophelianinkurgulari
Ophelianinkurgulari
  • WpView
    Reads 608
  • WpVote
    Votes 94
  • WpPart
    Parts 21
Rutubet kokan eski harabe binanın koridorlarını genç kızın topuk sesleri dolduruyordu. Bir eli karnındayken endişeyle dostunu ona yardım edebilecek tek kişiyi bekliyordu. Titreyen elleriyle gözyaşlarını sildi. Dışardan duyduğu sesle bakışlarını oraya çevirdi. Gelen kişiyi görmesiyle yüzünde buruk bir tebessüm belirdi. Kollarını iki yana açtı ve genç adama sıkıca sarıldı. "Zaman azalıyor Arın. Doğuma 4 ay kaldı." Genç adam bakışlarını kadının bedeninde gezdirdi ve en sonunda karnında durdu elini kaldırdı ve kadinin hafiften şişmeye başlayan karnıma koydu." Haldeceğim Merih. Sana söz veriyorum size hiç bir şey olmayacak." Kadın ona inandı çünkü biliyordu ki bu karşısındaki genç adam onu bir abinin kız kardeşini sevdiği gibi seviyordu. Endişeyle gözlerini kapatıp açtı ve "O öldü Arın . Öldü bu hayattaki en değer verdiğim kişilerden biri öldü. Benim yüzümden öldü." Genç adam hüzünlü gözlerini kaçırdı." Ve şimdi aynısı ona" eli karnına gitti." Onlara olursa dayanamam Arın yaşayamam." Arın yerdeki gözlerini hızla kadına çevirdi ve "Öyle bir şey olmayacak ona zarar gelmesine izin vermeyeceğimi biliyorsun." Vermezdi çünkü yıllar önce çürüyen ve taşlaşan kalbi şimdi bir başkası için çiçek açmaya hazırlanıyordu ve o çiçeğin ölmesine izin vermezdi. Genç adam kumral saçlarını karıştırdı ve " ismine karar verdin mi?" diye sordu kadın kendinden emin bakışlarını erkeğin gözlerine dikti ve "Evet" dedi tek nefeste "Kuracağımız ve herkese yeni bir umut olacak örgütün ismi Lotus Flos" Ve o an yıllarca sürecek bir savaşın miladı oldu. Lotus Flos adının hakkını verecek şekilde bataklığın içinde bütün ihtişamıyla açtı. Ve herkese umut oldu.
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK by bosverdilan
bosverdilan
  • WpView
    Reads 9,164,740
  • WpVote
    Votes 534,164
  • WpPart
    Parts 83
Efsun Zorlu; atandığı Urfa'da mecburi hizmetini yapan tıp fakültesinden yeni mezun, çiçeği burnunda bir hekimdir. Daha mesleğinin ilk günlerinde, henüz on sekizine yeni girmiş bir hastanın intihar vakasıyla karşı karşıya kalır. Hastasının vücuduna bırakılan izler onu adım adım kendi geçmişine götürürken, geleceğini aniden tanımadığı insanların dudakları arasında bulur. Asla geçmemiş geçmiş, verilmiş sözler, kurtarılan hayatlar, doğrultulan namlular, yalanlar, fermanlar ve aşk. Devrim gibi bir kadın, Urfa'nın göbeğinde destan gibi bir sevdanın koynunda bulur kendini. Koca düzene baş kaldırıp o düzenin minnet ettiğine yenilmekse ne aklının ne de kalbinin kabulüdür. *** "Ağlarsam ölürüm." derken sesim düz, çoktan kabullendiğim bu gerçeği ilk defa dile getirişime rağmen sakindi. Çoktan. Saatlere dökülürdü ama bana şehirler aştıracak kadar çok gelen o vakit. Vücudumun ağrısı ruhumun sancısının çok altındaydı. Onun gözleri bende olsa da ben boşluğa odaklanmıştım. Üzerimde olan bakışlarının ağırlaştığını hissettim. Fetih bana çok ağır bakıyordu. Sırtıma yüklenen çuvallar biraz daha bel bükmeme sebep oldu. "Neden," dediğinde ne dediğimi çok iyi anlamış da yersiz bir sorgulayışa bürünmüş gibiydi. "serçe misin sen?" Kaşlarım hafifçe havalandı, başımın ağrısı belirginleşti. Uzun süreden sonra ona bakan ben oldum. Söylediği şeyin altındaki anlamı yakalamaya çalışıyordum ama buna çok uzaktım. Bunu anladı ve dudakları kıvrılacak sandım. Halbuki gülümsemeye çok uzaktık. "Serçeler," yüzünü hafifçe yüzüme yaklaştırdı. "Ağlayınca ölürlermiş. Bu yüzden mi bunca zamandır gözlerinin kuruluğu?" Bu konuşmadan sonra onun serçesi olacağımı, hatta olduğumu bilemezdim. Tıpkı bu topraklarda serçeyi öldürmenin kadını ağlatmak olduğunu bilmediğim gibi.