Harry Potter, herkes için kahramandı. Harry Potter, onların kurtarıcısı, kahramanı, seçilmiş çocuktu. Albus Dumbledore ne söylerse ona mahkumdu. Oysa ki, Harry Potter öyle olmak istemiyordu. O bir kahraman, kurtarıcı, kukla, seçilmiş çocuk olmak istemiyordu. Sirius öldükten sonra yaşamak için hiçbir sebebi yok gibi hissediyordu, yaşamak istediği en son şeydi. Altıncı yılında değişik hareketleri olan ve takip ettiği Draco Malfoy'u ikna etmiş, Lord Voldemort'la konuşmak istediğini söylemişti. Malfoy Malikanesine cisimlenirken yaşanan olay yüzünden gözlerini ölüme doğru kapattığında, gözlerini on altı yaşına yeni girmiş bir çocuk olarak açmıştı. Ama bir yanlış vardı; O Potter Malikanesinde değildi, o 1996 yılında hiç değildi. Harry Potter ölmüştü, ama gözlerini Regulus Black olarak 1976'de yeniden açmıştı.

Savaştan sonra yaşanan bir takım olaylar sonucu Hermione ölür ve büyücüler alemi yıllarca yok olmanın eşiğine kadar sürüklenir. Harry Potter ise Ölüm'ün Efendisi olduğunu öğrendikten sonra hayatını tabiri caizse başa sarar ve her şeyi en baştan inşa etmeye başlar.

*bu bir çeviri kitabıdır* Harry'nin 4. yılına girmeden önceki yaz Privet Drive 4 numaradaki teyzesi ve amcasının evinde başka bir ev cini belirir ve ona tüm hayatını değiştirebilecek bazı haberler verir. Bu değişiklikleri keşfetmeye ve anlamaya başlıyan ve aynı zamanda Hogwars'taki 4. yılının getiriceği en yeni zorluklarla mücadele eden Harry'yi takip edin (AD/MV/RG/GR'ye saldırı)R&R (ara verildi)

Harry Potter, özeldi. Herkesten daha özel. O kendisi gibi yüz binlerce büyücü olduğunu sanıyordu ama haberi yoktu, Büyü'nün oğlu olduğunu bilmiyordu. ... DÜZENLENİYOR!!!

Hogwarts Savaşından sonra harry arkadaşlarının tutumunda ve ona yaklaşımın da değişiklik fark etti sanki hepsi ondan kurtulmak istiyor gibi gerçekten hepsi ondan kurtulmak mı istiyor yoksa sadece bir kısmı mı Harry burda ölüm yadigarlarının hepsine sahip ama Ölümün Efendisi olduğunu hemen öğrenemiyor harry hayatında çoğu şeyi değiştirmek ve intikam için tekrar kendine 2. bir şans yaratıyor hazırsanız başlıyoruz

Yaygın bir teoriye göre Voldemort, Harry'yi öldürmeye geldiği gece başka bir Hortkuluk yapma niyetindeydi. Harry'nin Hortkuluk olma sebebi de buydu. Ben de bu teoriyi doğru kabul ederek biraz değiştirdim. Voldemort, Harry'yi öldürmeye geldiği gece Hortkuluk yapma niyetinde değil. Bu yüzden Voldemort, kendisini öldürmeyi başaramayınca Harry, Hortkuluk haline gelmiyor. Peki bu durum, Harry'nin hayatında nasıl bir değişikliğe sebebiyet verecek? Hadi hep beraber öğrenelim.

Harry Potter'ın, 5. sınıf yazında Patronus Büyüsü yaptığı için okuldan atıldığını anlatan bir mektup aldığını, daha sonra Dumbledore'un da yardımıyla aklandığını ve okula geri döndüğümü hepimiz biliyoruz. Ya bu olayın tetiklediği bir kural olsaydı? O zaman işler nasıl değişirdi? Kurala göre, okuldan atıldığı Bakanlık tarafından onaylanan bir öğrenci, geri dönmesine izin verildiğinde transfer öğrenci muamelesi görür ve tekrar bina seçimine tâbi tutulur. Harry de bu kural sebebiyle tekrar Seçmen Şapka'yı başına geçirir ve yeni binasıyla tanışır. Bunun getirisiyle birçok şey değişecek. Peki arkadaşları da bundan etkilenecek mi? Tepkileri ne olacak? Bu heyecanlı mecaraya yalnız çıkmak gibi bir niyetim yok. Sizleri de bütün içtenliğimle davet ediyorım. Başlayalım mı? Not: Evitative adlı Fic'ten esinlenip yazmaya başladığım bir kurgudur.

Birinci sınıflardan bir öğrenci Altın Üçlü'ye gelir ve Umbridge'in Kan Tüyü ile kanattığı yerin acıdığını söyler ve ne yapması gerektiğini sorar. Harry'nin canına tak eder ve McGonnagal'a gider, durumu şikayet eder. Alabildiği tek cevap başını eğmesi ve bir süre daha katlanması olduğunda yetişkinlere güvenerek -bir kez daha- hata yaptığını anlar ve işleri kendi eline alır. Yaşanan her şeyin bedelini tek seferde ödetecektir. Hak eden herkes cezalandırılacak. Harry adaletin yerini bulduğunu görmeden ayrılmayacak. Bu kez değil. Providing Justice = Adaletin Sağlanması

Harry Potter Voldemort'u yok ettikten sonra, arkadaşlarının ona ihanet ettiğini öğrendi. Yıllarca karanlık sanatlar öğrendikten sonra, Ölüm efendisi olduğunu keşfetti. Geri dönmek hiç bu kadar güzel olmamıştı.

"Hmm," dedi şapka. "Güç. Çok güç. Bakıyorum, bayağı gözüpek. Kafada fena değil. Yetenek de var, evet, öyle- kendini kanıtlama tutkusu... bak, bu ilginç... seni nereye yollasam acaba?" "Kararları siz veriyorsunuz sanıyordum?" Diye geçirdi içinden. Şapka, "Evet, ama senin gibi her binaya uyum sağlayan öğrencilere fikrini sorabilirim. Ama şimdi eminim işte!" Sonra bütün salona bağardı, "SLYTHERIN!" Kapak tasarımı: @hasanaldemrr