Fantastik kitaplar 🏹⚔️
16 cerita
Başka evrende oleh ftmhdv_
Başka evrende
ftmhdv_
  • Membaca 4,771
  • Suara 493
  • Bagian 14
"Kitap okumayı seven bir kızın, birdenbire değişen hayatı..." --- Yüzünde hiçbir ifade yoktu. Ne öfke, ne şaşkınlık, ne de merhamet... Sadece boşluk. Sanki gözlerimin içine bakarken bile beni görmüyordu. Yoksa tam tersi... içimi tamamen okuyordu. Acaba aklından ne geçiyordu? Düşünceleri benimkiler kadar karışık mıydı, yoksa içinde buz gibi bir soğukluk mu vardı? Bilmek istedim... ama bir yandan da öğrenmekten korktum. "Ne oldu, artık kaçmayacak mısın?" dedi, sesi alaycı bir merhametle doluydu. Dudaklarının kenarında küçümseyici bir gülümseme vardı, ama gözleri... Gözleri buz gibi soğuktu. "Hadi, durma. Koşmaya devam et." Sesi yumuşaktı ama içinde tehdit saklıydı. "Seni bulamayacağımı mı sandın?" Bu sefer sesinde alay yoktu. Ciddiydi. Beni gerçekten bulacağına başından beri emindi. "Demek pes ediyorsun." Hayır... Pes etmeyecektim! Durmayacaktım! Bedenimi saran korkuya aldırmadan hızla arkamı döndüm ve koşmaya başladım. Ayaklarımın altındaki zemini hissetmiyordum artık. Ne acıyı hissediyordum, ne soğuğu. Tek bir şey vardı içimde: Korku. Sessizlik içimi kemiriyordu. O yüzden... Dayanamadım.Başımı çevirdim.Orada değildi.Adımlarım yavaşladı. Göğsüm hızla inip kalkıyordu ama bir anlığına, sanki kurtulmuşum gibi hissettim.Sonra...Birine çarptım. Beni aniden kavrayıp sırtına attığında, onun Victor olduğunu fark ettim.Kendimi, rüzgârda savrulan bir yaprak gibi çaresiz ve kaybolmuş hissettim.Kollarım havada savrulurken, çırpınıyor, ama bir türlü kurtulamıyordum...
Bir Sayfa Mucize oleh No_463
Bir Sayfa Mucize
No_463
  • Membaca 4,297
  • Suara 858
  • Bagian 14
Elinize, yazdığınız her şeyi gerçekleştirecek bir defter geçseydi, onu sevdiğiniz adama kavuşmak için kullanır mıydınız? Alin kullandı, peki adam gerçekleri öğrendiğinde sevgilisinden ayrılmasının ve hatta tüm hayatının değişmesinin hesabını nasıl soracak? "Hayat bazen yazdıklarınızdan ibarettir." Artık ikinci bir şansınızın olmadığı noktadasınız. Ne dersiniz, bir sayfa mucize daha ister misiniz? _ "Yalan söylüyorsun." Hafif yükselen sesi gür bir bağırışa dönüştü. "Bana yalan söyleme!" "Bağırmaya devam edeceksen git evimden Renat." "Gitmiyorum!" diye haykırarak duvara sabitlenmiş masanın üzerindeki her şeyi yerle bir etti, lila renkli cam vazo tuzla buz olurken kollarımı havaya kaldırıp irkilerek geriye çekildim. "Gerçeği öğrenmeden gitmeyeceğim." Hâlâ çıkarmadığı botlarıyla kırık camların üzerine basarak bana doğru iki adım attı. "Hoşuna gidiyor, değil mi?" Anlamaz gözlerle onu izlemeyi sürdürdüm. "Beni böyle görmek, bana bunu yapmak hoşuna mı gidiyor?" İçindeki sinirin dolup taştığı gözlerine bakamayarak yerdeki cam kırıklarına diktim bakışlarımı. Aniden çenemi tutup yüzüne bakmaya zorladı. "Konuş artık Alin..."
YOZLAŞMIŞ HARABELER oleh emregul_
YOZLAŞMIŞ HARABELER
emregul_
  • Membaca 340,536
  • Suara 20,030
  • Bagian 31
Sürekli aynı kâbuslarla uykuları bölünen Rena, yine bir gece aynı kâbusun etkisinden korkuyla uyanır. Rüyanın üzerinde bıraktığı etkiden kurtulmak için banyoya; yüzünü yıkamaya gittiğinde aynada yansımasının kaybolduğunu görür. Banyo aynasında kendi yansımasını göremeyen Rena hala uyuduğunu ve kâbusun içinde olduğunu düşünerek kendi odasına kaçar. Odasındaki boy aynasına baktığında ise hayatının şokunu yaşar çünkü aynanın içinde kâbuslarında kaçtığı adamı görür. Aynanın içine hapsolan ve Kâbus Gözcüsü olduğunu öğrendiği Aryen'in kendisine sorduğu bilmeceye cevap verirken Kabus Lordu'nu insan diyarına getirdiğinden habersizdir. Aynı gece yansıması çalınan Rena, Kabus Lordu Aryen'le bir anlaşma yapmak zorunda kalınca geri dönülmesi imkansız bir yola ilk adımını atmış olur.
AY VE GÜNEŞ  oleh raapunzelsuu
AY VE GÜNEŞ
raapunzelsuu
  • Membaca 4,059
  • Suara 440
  • Bagian 27
Ben Ay'dım. O ise Güneş. O istediği gibi parlayabiliyordu. Ama benim parlayabilmek için ona ihtiyacım vardı. Unuttuğun bir şey var. Ay olmadan Güneş geceleri parlayamaz. Birbirlerini tamamlıyorlar. Aynı beyin ve vücut gibi. Ay olmadan Güneş olmaz. Güneş olmadan Ay olmaz. Özgür olmadan Deniz, Deniz olmadan Özgür olmaz. Ama unutma. Korkak olmadan cesur içindeki gücü fark edemez.
PUSULA oleh arvs98
PUSULA
arvs98
  • Membaca 6,600,644
  • Suara 276,151
  • Bagian 73
Aşkın imkansızlığı kalplere dokunup, kimseyi bu kadar acıtmayacaktı. İntikamın soğukluğu damarlarınıza sokulup, sizi hiç böyle üşütmeyecekti. Ve olağanüstü yetenekler zaaflara kurban olurken, okurlar yerinde duramayacaktı. Mantığıyla aşk arasında kaldığında, ne yapardı? Sorunun cevabı kitap da.
ÖYLE BİR UĞRADIM (Kitap Oldu) oleh Maral_Atmc6
ÖYLE BİR UĞRADIM (Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • Membaca 335,325
  • Suara 20,288
  • Bagian 8
"Ondan hoşlanıyor musun?" Kıskanç çıkan sesine ne tepki vereceğimi bilemiyordum. "Ona sarıldın." Kaşları çatıldı. "Hoşlanmasaydın sarılmazdın. Hoşlanıyorsun ki sarıldın." Burnundan nefesini sertçe verdi. "Bana bile sarılmadın." Ters ters baktı. "Bana niye sarılmıyorsun?" Kıskandığı kişi en yakın arkadaşıydı. Ve onun arkadaşı benim babamdı. Hiçbir şeyden haberi yoktu. Eflah kim olduğumu bilmeden beni seviyordu ama ben, onun kim olduğunu bile bile ona âşık olmuştum. Benim günahım daha büyüktü. Bir insanın başına en kötü ne gelebilirdi? Babam gözlerimin önünde öldürüldüğünde ve onu öldüren annem olduğunda en kötüsünü yaşadığıma çok emindim. Artık annem cezaevinde, babam ise mezardaydı. Bundan daha kötü ne olabilirdi ki? 25 yıl geçmişe gitmek? Bu kötünün de kötüsü olabilir miydi? Ölümcül bir kaza sonucu kendimi 1998 yılında bulduğumda o an için bunun bir felaket olduğunu düşündüm. Felaket bir durumdu çünkü bu zaman diliminde anne ve babamla aynı yaşlardaydım. Onların hayatına bir yabancı gibi girmek zorundaydım. Ama aslında felaket sandığım şey mucize de olabilirdi. Mucizevi bir durumdu çünkü bu zaman diliminde annem cezaevinde, babam da mezarda değildi. Onların evlenmesinin nedeni annemin bana hamile kalmasıydı. Ana rahmine düşmeme sadece üç ay kaldığını anladığımda ise kendi doğumumu engellemenin nasıl olacağını düşünmeye başladım. Annemi cezaevinden, babamı da ölümden kurtarmanın tek yolu bu olabilir miydi? Belki de olabilirdi. Planını uygulamak için babamın arkadaşı Eflah'ın evine bir dadı olarak işe girmekse hayatımda verdiğim en kötü karardı. Bunu ona anlatmanın bir yolu var mıydı? Buraya ait olmadığımı, öyle bir uğradığımı anlatmanın bir yolu olmalıydı. Doğru insanı yanlış zamanda bulmak birine verilen en büyük ceza olmalı.
Kalp Muhafızı (İki Kitap) oleh beyzaalkoc
Kalp Muhafızı (İki Kitap)
beyzaalkoc
  • Membaca 2,420,169
  • Suara 203,278
  • Bagian 40
Ellerim hala kolyemdeydi. Bu kalp benim sarayımdı ve yanımda olduğu sürece ben her zaman iyi olacaktım. Zira kalbin sahibi bendim ve dört bir yanım onlarla çevriliydi. Kalp Muhafızlarıyla...
Hekate'nin Kızları - Kitap oleh ekinskoch
Hekate'nin Kızları - Kitap
ekinskoch
  • Membaca 1,992,224
  • Suara 85,337
  • Bagian 37
VHARTLOX CADI AKADEMİSİ SERİSİ - 1. KİTAP 🔮 Şimdi Ephesus yayınları farkıyla kitap satan her yerde! "Eğer bu dünyaya uymuyorsan, yeni bir tanesini yaratmak kaderinde yazılı olduğu içindir." 💫 Dünya'nın dört bir yanından güçlerini yeni keşfeden ya da sonunda açığa çıkmasını bekleyen yüzü aşkın 17 yaşında cadı kız küçük mü küçük, minik mi minik bir mektup aldı. Mektup onları bir okula davet ediyor; Vhartlox Cadı Akademisi. Oraya gitmek sadece büyülü bir cadı süpürgesiyle mümkün ama ondan önce yapılması gereken tonla iş var. Okulun malzeme listesi epey bir kabarık. Eh tabii, cadı olduğunu taptaze öğrenmiş Erin için birkaç ekstra da dahil. Artık Erin'in yeni gardırobunu siyah orta topuklu ruganlar, sivri uçlu şapkalar, koyu renk elbiseler ve ağır katları arasında daha koyu sırları barındıran cüppeler dolduruyor. "Haydi Erin, arkadaşlarına veda mesajlarını at ve telefonunu bırak. Seni uzun bir yolculuk ve yepyeni arkadaşlar bekliyor. Ve komşu kışladaki savaşçı gençlere dikkat et. Genelde çok yakışıklı olmalarıyla, bir de cadı kızların kalplerini çalmakla ünlüdürler." "Ne olursa olsun kendine ve gücüne güven. Ruhu geceyle yıkanmış, büyüyle sırlanmış kutsal kadınların arasındasın artık. Tanrıçanın meşalesindeki harlı alevler kadar amansız olmak senin kanında var." Hekate, Yunan Mitolojisinde büyünün, cadılığın; gecenin ve Ay'ın Tanrıçası olarak geçer. Cennet'in, Dünya'nın ve yeraltının gücüne sahiptir. Pagan dininde ise Yaşlı Tanrıça; Ay Tanrıçasının üçüncü fazıdır. Tüm cadıların ve büyü gücünün annesidir. Kızları, kan bağı olmaksızın, aynı Tanrısal kanı taşır. Gerçeklik parmakları arasında bükülebilir ve dudaklarında büyü gizlidir. Bu cadıların hikayesi, kaderse onların kalemi. 🌛🌝🌜 - yazarın illüstrasyonlarıyla zenginleştirilmiştir
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) oleh Maral_Atmc6
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • Membaca 8,433,868
  • Suara 700,313
  • Bagian 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
KALINTI oleh cerennmelek
KALINTI
cerennmelek
  • Membaca 2,674,661
  • Suara 111,756
  • Bagian 27
Psikiyatrist, karanlık kadar çekici ve zeki bir adam... Şizofren, öldürücü güzellikte bir kadın... Her şey çok normaldi ta ki kadının aslında şizofren olmadığını öğrenene kadar. Her şey karanlıktı, kanlıydı, tutkuluydu, acı verici, büyüleyici ve gerçekti. Bu aslında masal kadar inanılmaz ancak kırmızı kadar kızıl, siyah kadar karaydı.
+16 lagi