iremahin011
5 stories
STADYUMDA AŞK VAR!  by nuranaydnn
nuranaydnn
  • WpView
    Reads 1,059,611
  • WpVote
    Votes 54,698
  • WpPart
    Parts 39
Adımlarımı hızlandırıp artık ezberlediğim yolu takip ederek yürüdüm. Kafamı kaldırıp büyük lacivert kapının yanındaki sarı tabelayla göz göze geldiğimde aynı saniyelerde kapı büyük bir gürültüyle açıldı. Daha önce defalarca kez karşılaştığım takım arkadaşı Samet düz bir ifadeyle odadan çıkarken kafasını sola eğmesiyle bakışları beni buldu. Yüz ifadesi anında neşeli bir hal alırken kapatmakta olduğu kapıyı yeniden aralayıp içeriye doğru seslendi. - Fatih! Yenge seni görmeye gelmiş oğlum. İçeriden yükselen gülüşmeler eşliğinde kapıya doğru yaklaşan adım sesleri keskinleştikçe göğsüm hızla inip kalkmaya başladı. Sonunda üzerindeki formasıyla kapının önüne çıktığında kısa bir an nefesimi tuttum. Onu böyle görmenin verdiği heyecanı hiçbir zaman atlatamayacaktım. Gülümseyen yüzüyle bana yaklaşıp belimi kavradı. Samet çıktığı odaya yeniden girip kapıyı ardından kapatırken kafamı kaldırıp göz göze gelmemizi sağladım. "Gelmişsin," dedi. Sesli bir şekilde gülüp sağ elimle özenle düzelttiği saçlarına dokundum."Dikkatini dağıtıp gol yemen riskini göze alarak geldim hem de." Bakışları dudaklarımı bulurken kalbimin sesini duymaması için dua ediyordum. Üzerimde bıraktığı etkiden korkarak omuzlarına tutundum. Nefeslenerek güldüğünü duydum. "Merak etme," dedi kısık sesiyle, "Tek golümü, bir altmış boyunda tek bakışıyla beni etkisiz hale getiren bir kadından, tam sol tarafıma yedim." (Kapak: Cover by; Leyl Graphic and @thealisss)
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 9,039,367
  • WpVote
    Votes 718,194
  • WpPart
    Parts 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
ON İKİ NUMARA by misramadizedeolur
misramadizedeolur
  • WpView
    Reads 153,805
  • WpVote
    Votes 7,726
  • WpPart
    Parts 31
'En Güzel Beşiktaş'ın Çocukları Sever: 3' Ahsen Duru Aramoğlu Beşiktaş ile anlaştı! Ahsen Duru Aramoğlu; yetenekli ve başarılı bir spor muhabiridir. Ülkesine döneceği gece, Beşiktaş ile anlaştığı haberleri ile karşılaşır. Tüm Beşiktaş camiası ve camianın en önde gelen taraftarı Erdem Asil Algan onu memnuniyetle kabul etmiştir. Peki Ahsen Duru da bunu başarabilecek miydi?
Karantina Serisi by beyzaalkoc
beyzaalkoc
  • WpView
    Reads 113,723,615
  • WpVote
    Votes 4,584,944
  • WpPart
    Parts 181
''Birlikte belanın içine batabileceğimiz kadar battık. Ve şimdi, seni bırakmayacağım... Benimle misin?'' --- Zeynep, kendini yeni okuluna başladığı ilk gün bir felaketin ortasında buldu. Okulu, salgın bir hastalık nedeniyle karantina altına alındı. Karantinanın akşamında ise kendini okulun karanlık koridorlarında bir kız öğrencinin cesedinin başında buldu. Üstelik yalnız değil, onlar da yanında... Mahşerin üç atlısı. Bu, sadece bedenleri değil ruhları da karantinaya alınan dört kişinin hikayesi. Bu onların özgürlüklerine ulaşmak için yaşadıkları esaretin hikayesi. Bu, birbirlerinin her şeyi haline gelen, birbirlerine gökyüzündeki son yıldız yanıp kül oluncaya kadar birlikte olacaklarına söz veren dört arkadaşın hikayesi. Bu mahşerin dört atlısının hikayesi. Şimdi, bizimle misiniz? "Bizim bedenlerimizi karantinaya almadılar. Ruhlarımızı karantinaya aldılar. Bizim ruhlarımız tanıştığımızdan beri karantina altında. Ne çıkabiliyoruz bu karantinadan, ne de birbirimizden ayrılabiliyoruz. Ruhlarımızı birlikte bir karantina altına aldılar, ve bizim bundan sonraki tek savaşımız bu karantinadan kurtulmak. Kurtulduğumuzda bile birlikte olacağız, ama özgür olacağız. Savaş bitti, ve biz sağ kaldık. Savaş bitti, ve biz hala ayaktayız."
Sınıf Tam Mı? by HazalMerveAt
HazalMerveAt
  • WpView
    Reads 2,510,626
  • WpVote
    Votes 154,184
  • WpPart
    Parts 72
Mizah#1 04/03/18 "Tamız hocam." Buğra arka sıradan anırdığında kafamı hızla hırkamdan kaldırdım. "Aaaaa ilk okul günü hatta ilk saati uyunmaz ama." Bartu geçen seneki gibi arkamda oturmuştu. "Sus sıçarım." "Hocam ödev vardı." Gamzenin sesiyle herkesin ona dönmesi bir oldu. "Yaktın beni Gamze." Ata ağlak bir ses tonda konuştu. "Haklısın kızım. Evet açın ödevlerinizi." &&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&& Bir sınıf düşünün ruhen yok. Her sabah okula giden bedenleri ama sıcacık yataklarında kalan akılları. Daha üçüncü aydaydık ama ben bu pis okulun pis tuvaletlerinde ağlıyordum. "Dayanamıyorum artık bu entrikalara, suçlamalara, yalanlara. Gücüm kalmadı." Kızlar tuvaletinin kapısından gelen sesle o tarafa döndük. "Kim benim minik kobramı ağlattı bakiyim. Onun ağzını yırtıp içine sıçarım." Serdar gay gibi içeri koştuğunda içimde tuttuğum şeyle gülmek isterken daha çok ağlamaya başlamıştım. "Ay ben gelince bu daha çok ağlamaya başladı. Kız ne oldu rimelim mi akmış." Beni güldürmek için söylediği şeylere istesemde gülemiyordum. "Yani anlamadım fermuarım da açık kalmamış korkmuş olamaz." Kızların hepsi yüzünü buruştururken benim yüzümdeki gülümsemeyle o da yüzünü buruşturdu. "Yani o kadar şey yaptım eğer bu seni güldürüyorsa +9 fesatsın." Kafasını yazık anlamında sallayarak tuvaletten çıkarken içeri giren kişiye ne ben ne de kızlar tepki veremeyecek kadar şaşkın bakmıştık. "Bunca olan şeyden sonra burda gelip ağlayabiliyorsan ya ben yanlış anlıyorum ya da sen çok iyi rol yapıyorsun." Arkadan gelen sesle hepimiz o tarafa döndük. "Ya da sen hemen burdan siktirip gidiyorsun." Kapak tasarımı için @LizardDesign 'ye çok teşekkürler.