Çok özendim, bir tane de ben yapayım dedim :D Umarım hoşunuza gider <3 ( Harry Potter fanfiction çalışmasıdır.) /Tüm hakları saklıdır./

Freya Ida Lori, yalnızlığı tam anlamıyla tadan ve yaşayan bir kızdı ancak ironik bir şekilde bu durumda olan tek kişi o değildi. O da kız ile aynı durumdaydı. Regulus Arcturus Black. Regulus, 18. yaşının beraberinde getirdiği tehlikeye ortak olarak Freya'yı da yanına alacak ve hayatlarını riske atacak bir dönemin karanlığına dalacaklardı. Fakat işler ikisi için biraz farklıydı. Çünkü o, çocukla arkadaş olmak istiyordu. Çocuk ise yalnızca onu.

Bir zamanlar çok yakın arkadaş olan Amora Vera Lestrange ve Sirius Orion Black'in arası farklı okullara gitmeleriyle açılır ve konuşmamaya başlarlar. Okullarının 6.yılında Amora'nın ailesi onu okulundan alıp Hogwarts'a yollayınca iki genç yıllar sonra tekrar karşılaşır fakat birbirlerine karşı hissettikleri şey artık sevgi değil nefrettir... {Saudade} Kavuşamayacağımızı bildiğimiz bir kişiye karşı duyulan derin özlem Başlangıç Tarihi 25.12.2022

Okul yıllarının en başından beri nedensiz bir şekilde kendisinden nefret eden Sirius Orion Black'e karşılık vermekten çekinmeyen Caroline Alis Martinez'in yıldızları asla barışmaz. Birbirlerine verdikleri zarar yetmiyormuş gibi binalarından sürekli puan eksiltmeleri McGonagall'ın canına tak eder. Ama McGonagall zeki bir cadıydı ve kurduğu plan elbet işe yarayacaktı...

Bir parti sayesinde dostunun sevdiği kız ve arkadaşı olan Lily Evans'ın ikiz kız kardeşi Rosemary Evans ile tanışan Remus Lupin'in hayatı bir daha asla aynı olmayacaktır. Aşkın ne olduğunu sadece çapkın arkadaşı Sirius Black ve takıntılı arkadaşı James Potter'dan görmüş Remus Lupin ilk defa kendi aşk tanımını yapmıştır. Aşk; onun gözlerinde dört mevsimi de yaşamasıydı. Aşk; okuduğu tüm kitapları sadece onun gözüne bir saniye baktığında yaşamasıydı. Aşk; ona zarar vermesinden korktuğu için ondan vazgeçebilmesiydi.

🤍

❦ Hogwarts ilk kurulduğu yıllarda Helga Hufflepuff ve Salazar Slytherin arasında herkesin fark edebileceği bi şeyler vardı, onlar her ne kadar kabul etmeseler de... Kısa süre sonra zaten aralarındaki aşkın kanıtı nefes almaya başlayacaktı. Yolları ayrılmadan önceki gece Slytherin ve Hufflepuff son kez görüşürler. Bu vedaları hem aşklarının yaşayan kanıtını hem de iki binanın varisini doğurmuştu. Bir kehanete göre bu soydan gelen varis cadı Slytherin bir büyücü ile birlikte olursa ortaya büyük bir güç çıkacaktı. Aradan yıllar geçti. Hiçbir Hufflepuff hiçbir zaman bir Slytherin ile birlikte olmadı. Hatta olabildiğince kendi hallerinde, bu büyük gücü uyandırmadan yaşadılar. Karanlık Lordun yükselmesi ve bu gücü ele geçirmek istemesi üzerine bu soydaki korku da artıyordu. Tam bu korku ve endişenin üzerine Hufflepuff malikanesine güneş gibi bir cadı doğdu. Alina Mila Hufflepuff... Atalarından daha farklı olduğu bebekliğinden belliydi. Onlardan daha fazla büyü yapıyor, yerinde durmuyordu. Herkes bu gücü, bu cadının uyandıracağını düşünüyordu. Doğal olarak da soylarında Slytherin binası çokça bulunan aileler erkek çocuklarını bir şekilde küçük cadının yanına yakıştırmaya çalışıyordu. Black ailesi de bunlardan biriydi. Büyük oğlu Sirius ile Alina yaşıtlardı. Üstelik Hufflepuff ailesi ile dostlardı. Küçükken çok iyi anlaşan bu ikili için ne yazık ki Hogwarts başladığında güneşli günler gözükmüyordu. Sirius ailesinin dediklerinin tam tersini yapıyordu. Alina da bunlardan biriydi. Ancak Sirius'un ailesi yüzünden hırs bürümüş gözünden kaçırdığı kocaman bir şey vardı. O da duyguları.. ❦