kitapyoksabendeyokum's Leseliste
2 stories
MİNE(L) -1- [Kötü Kadının Bedeni] by harbingerofrain
harbingerofrain
  • WpView
    Reads 114,727
  • WpVote
    Votes 12,962
  • WpPart
    Parts 64
🌸Wattys2022yarıfinalisti🌸 🌸Watty Uzaktan Kopup Gelenler Listesi🌸 Yetişkinliğe yavaş yavaş adım atarken para kazanmak ve sorumluluklarınızı yerine getirmek için hayatınızın istemediğiniz bir yöne savrulduğunu hayal edin. Mine hayatının bu dönemindeyken arkadaşının yazdığı fantastik romanın içine çekilir. Artık bir prensin nişanlısı ve gizli bir aşığın sevgilisi olacak olan kötü kadın karakterdir. Yine de asıl problem kötü birinin bedenine girmesinden çok ölümünün yakın olmasıdır zira o, yalnız bir arka plan karakteridir. Eğer romanın ilerleyişini değiştirmezse ölümü kucaklamak zorunda olan Mine, kaderini değiştirmek için neleri göze alabilir? Dengeleri değiştiren krallıklar, paraya ulaşmak için katil olmayı göze alan lordlar, aşk sanatını bu lordların elindeki paraya sahip olmak için kullanan leydiler, soyu belirsiz rahipler ve bilinmeyen cadılar... Belki çekileceğiniz cümleler bu kitabın içindedir? ### "Güneşin kızıllığı iyiden iyiye kendini belli ederken meltem ile rüzgar arasında bir hızla aramızda esen hava ikimizin de saçlarını savuruyordu. Gözlerimle ona odaklandım. Bu anı unutmak istemiyordum. Gökyüzünün güzelliğini, havanın yumuşaklığını, çiçeklerin kokusunu ve en önemlisi aşık olduğum adamın yüzünü... Bu evren bana yaşamam için bahşedilmiş ikinci bir şanstı. Mutlu olmam, kendimi tanımam, baharı karşılamam, çiçekleri koklamam ve sevmem için verilmiş ikinci bir şans..."
ÇOK SEVMEK YASAKLANMALI | Mahalle Hikâyesi by senemeevren
senemeevren
  • WpView
    Reads 160,671
  • WpVote
    Votes 9,561
  • WpPart
    Parts 28
"Bir adam ile yara bandının hikâyesini hiç duydun mu?" diye sordum meraksız bir tonda. Çünkü anlatmak istediğim sıradan bir hikâye değildi, kendi yazdığım bir hikâyeydi. Yüzüne bakmadığım için ne tepki verdiğini görememiştim ama onu tanıdığım kadarıyla -bu da çok uzun bir zaman dilimine tekabül ediyordu- şu anda hafif çatık kaşlarıyla bana bakıyor olmalıydı. "Hayır," dediğinde sesinde bariz bir sorgu vardı. Onunla konuşmaktan kaçındığımı çok iyi bildiğinden onunla sözlü iletişime geçmiş olmama oldukça şaşırmıştı. "Bir gün bir adamın kolunda ufak bir yara açılmış." diye başladım çatallı sesimle konuşmaya. "Çok ufak bir yaramış ama, öyle hastaneye gitmesine gerek yokmuş. Küçük bir sıyrıkmış sadece." Kalbim acıyordu. Keşke bu şekilde gelmesiydi bana. Böyle gelmeseydi. Hafifçe yutkundum. "Bir yakınından yara bandı istemiş. Kapatmış yarasını o yara bandıyla. Kısa bir süre birlikte yaşamışlar mecburen. Birkaç gün içinde iyileşmiş adam ve kolundaki yara bandını bir an bile düşünmeden atmış çöpe. İhtiyacı olduğunda hemen sarıldığı yara bandından iyileştiğinde hemen kurtulmuş." Sustum, çünkü devamını getirmek zordu. Ona hayır demek çok zordu. Hafif ıslanmış gözlerimi tekrardan gözlerine çevirdiğimde onun hâlihazırda bana bakan gözleriyle karşılaştım. Gözlerinin içine bakarak devam ettim. "Olan da yara bandına olmuş. Temiz, tertemiz yaşamı bir çöpte sonlanmış. Çok zaman geçmiş, en sonunda biri bulup temizlemiş." Keyifsizce tebessüm ettim bir anlığına dolu dolu gözlerimle. Gözlerimdeki bakışları dudaklarıma düştü. "Eskisinden daha iyi, daha temiz görünüyormuş artık. Ama..." Gözlerimiz birleşti. "İçi paramparçaymış." "Dilara..." Bu gece ikinci kez kestim sözünü. "Ben yara bandının yaşadıklarını yaşamak istemiyorum."