İstanbul'un gürültüsünden kaçıp memleketi Trabzon'a dönen Yunus Kandemir, ailesine ve toprağına duyduğu hasretin yanında, üvey kardeşinin yarattığı sıkıntıları da sırtlamak zorundaydı. Ama tamda o gün, fındık fabrikasının arka bahçesinde, yasak tellerin üzerinden atlamaya çalışan o bembeyaz tenli, yeşil gözlü ve asi çocukla karşılaşıncaya kadar tek derdinin bu olduğunu düşünüyordu.

"Bir yeniçeri ağasıyla, geceyi yaran alevlerin ortasında dans eden çingene bir oğlanın göz göze gelmesi ile başlayan hikayesini anlatır. Her dönüşüyle kalpleri titreten bu oğlan, kudretin hüküm sürdüğü bir kalpte sessiz bir isyan başlatır. Bir bakış, bir kıvılcım... ve her şey değişir.

1500'lerde Osmanlı Rumelisi'nde geçen hikâyede, yıllarca bir savaşçı olarak yaşamış Turgut kendisine borçlu bir Rum ailesinden genç ve güzel Eliah'ı gelin olarak alır. Eliah bu evliliği istemez ama nikâh kıyılır. (zoraki evlilik kitabıdır fakat tecavüz vs. iğrençlikler yoktur)

Lucas & Aaron Lucas kadın olsaydı ne olurdu acaba? Muhtemelen çoktan bir lord ile evlendirilmişti. Erkek olduğunda ne değişmişti? Aaron kendisini kadın sandığı için erkek olduğunda ne değiştiğini bilemedi. 🌊🌊🌊 +18 olduğunu düşünüyorum ki yetişkin kutucuğu da dolu bu yüzden böyle şeylerden hoşlanmayanlara önermiyorum tamam mı hım? Kitap 1500 yıllarında geçiyor olsa da kendi günlük dilimizi kullanacağım. LGBT karşıtı iseniz rica ediyorum okumayın. Kitapta görüşürüüüz 👋🏻❤️ 🌸

İstanbul'un namlı ve saygın delikanlısı Levent, bir gece penceresinden dışarı bakan ay ışığında parlayan bir güzelliğe takılıp kalır. Gördüğü oğlan, yüzünde mahmur bir hüzün taşıyan, ince yapılı bir gençtir. Kalbi, adını bile bilmediği bu yabancı için hızla çarpar. Ancak bu oğlan, İstanbul'un en meşhur çengisi Sümbül Hanım'ın oğludur.