02🌊
16 stories
TOZLU PEMBE by Loresimaa__
Loresimaa__
  • WpView
    Reads 1,472,376
  • WpVote
    Votes 108,769
  • WpPart
    Parts 22
Kesilen daldan yeşerir yeni çiçekler, umudu kalbinize çiçek gibi iliştirin diye... 🌿🌸
ÇİZGİ İHLALİ (VOLEYBOLCU) by afroditmavisi
afroditmavisi
  • WpView
    Reads 6,283,072
  • WpVote
    Votes 434,489
  • WpPart
    Parts 54
Alara Yılmaz babasının antrenörlüğünü yaptığı milli erkek voleybol takımının kaptanına aşık olur... '300423
Anna Karenina by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 69,310
  • WpVote
    Votes 1,958
  • WpPart
    Parts 48
Anna Karenina, 19. yüzyıl Rus toplumunun ruhsal dalgalanmalarına çarpıcı bir aşk ve ihanet anlatısıyla ışık tutan bir başyapıt. Güzelliği ve nezaketiyle çevresinde hayranlık uyandıran Anna Karenina'nın mutsuz ve monoton bir evliliği vardır. Üst düzey bir devlet memuru olan Aleksey Aleksandroviç ile evliliğinde tek tesellisi oğludur. Ağabeyi ile yengesinin aralarını düzeltmek için gittiği Moskova'da yakışıklı ve genç kont Vronski ile tanışması, Anna'nın hayatında dönüm noktası olur. Tolstoy, Anna Karenina'da sıradışı bir gözlem gücü ile aşk, evlilik, ihanet gibi temaların izini sürerken roman sanatına yepyeni ve uzun soluklu bir boyut katar. Modern dünya edebiyatının otoritelerince gelmiş geçmiş en iyi romanlardan biri olarak kabul edilen Anna Karenina, güncelliğini daima koruyacak bir eser. "Anna Karenina dünya edebiyatındaki en büyük aşk hikâyelerinden biri. Tolstoy'un kusursuz üslûbunun büyüsü her sayfada hissediliyor." -Vladimir Nabokov- Yayınevi: İletişim Yayıncılık Çevirmen: Ergin Altay Yılı: 2012
KONUK SEVMEZ DENİZ by zanegzo
zanegzo
  • WpView
    Reads 3,663,578
  • WpVote
    Votes 252,483
  • WpPart
    Parts 24
❝Burası Karadeniz, burada hiçbir aşk mücadelesiz olmaz.❞ "Karadeniz'e eskiden Konuk Sevmez Deniz derlermiş," dedi. Sesindeki buz dağı yüreğimi titretti. Bunu daha önce hiç duymamıştım. Demek hırçın dalgaların sahibi olan Karadeniz'e Konuk Sevmez Deniz diyorlardı. İlk kez duyduğum için olsa gerek garibime gitmişti. Ben de buraya gelen bir konuktum. "Peki ya, öyle mi?" diye sorduğumda bakışlarımı usulca ona kaldırdım. "Burası gerçekten konuk sevmez mi?" "Sevmez," dedi Kuzey net bir dille. "Alır, götürür, öldürür seni. Sen de elbet gideceksin buralardan, ait olduğun yere döneceksin. Buralar hiç konuk sevmez." Bir düşman kapıyı çalar. Elinde ölümle bekler. İmkânsız bir aşk başlar.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 79,145
  • WpVote
    Votes 4,468
  • WpPart
    Parts 6
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu'nun kadın kahramanını sadece uzun bir mektubun yazarı olarak tanıyoruz. Kadının hayatı boyunca sevmiş olduğu erkek için kaleme aldığı bu mektubun "gönderen"inin adı yoktur. Mektubun başında tek bir hitap vardır: "Sana, beni asla tanımamış olan sana". Kadın büyük tutkusunu hep bir "bilinmeyen" olarak, yani tek başına yaşamaya razıdır, bu aşk öyküsünde "taraflar" değil, sadece tek bir "taraf" vardır. Böylesine, gerçek anlamda aşk denilebilir mi? Çevirmen: Ahmet Cemal Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları İlk Baskı Yılı: 2012
Kuyucaklı Yusuf by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 122,366
  • WpVote
    Votes 2,621
  • WpPart
    Parts 19
İlk Basımı 1937 yılında "Yeni Kitapçı" tarafından basılan roman, Sabahattin Ali'nin roman türünde ilk eseridir. Kuyucaklı Yusuf konusu itibariyle ailesinin katledilmesiyle sahipsiz kalan dokuz yaşındaki Yusuf'un olayı soruşturmak için Kuyucak'a gelen Nazilli Kaymakamı Selahattin Bey tarafından evlatlık alınması ve çocuğun daha sonraki hayatı anlatılmaktadır. Edebiyat eleştirmenlerine göre Yusuf karakteri, köyden şehre göç edip şehir hayatına uyum sağlayamayan insan tipinin habercisi olarak değerlendirilmektedir.
Aşk ve Gurur by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 246,594
  • WpVote
    Votes 12,371
  • WpPart
    Parts 61
Gurur ve Önyargı, taşralı bir beyefendinin kızı olan Elizabeth Bennett ile varlıklı ve soylu toprak sahibi Fitzwilliam Darcy arasındaki çatışmayı anlatır. Gerçi Jane Austen bu iki karakteri birbirlerinin tuzağına düşmüş kişiler gibi sunar, ama "ilk izlenim"i tersine çevirmekte gecikmez: Soyluluk ve servetten kaynaklanan "gurur" ile Elizabeth'in ailesinin soylu olmayışı karşısında beslediği "önyargı", Darcy'yi mesafeli davranmak zorunda bırakır. Elizabeth'in davranışında da hem özsaygının uyandırdığı "gurur", hem de Darcy'nin züppeliği karşısındaki "önyargı" etkili olur. Zeki ve coşkulu Elizabeth yalnızca Austen'ın en çok sevdiği kadın kahramanı değil, aynı zaman bütün İngiliz edebiyatının en çok ilgi uyandıran kadın roman kişiliklerinden biridir.
Kaknüs by Kaktustugce
Kaktustugce
  • WpView
    Reads 48,287
  • WpVote
    Votes 5,531
  • WpPart
    Parts 29
Tarihî ve askerî bir kurgudur.. Tamamen kurgusaldır, herhangi bir kurum veya kuruluşla ilgisi yoktur! Gözlerim Baybars'ın gözleriyle buluştuğunda onun gözlerinde yanan öfkenin ateşini gördüm. Yüzü ne kadar ifadesiz olsa da gözlerine yansıyan duygularını görebiliyordum. Gözlerimi kapatıp sakinleşmek için derin nefesler almak istiyordum ancak birkaç dakikalığına bile olsa Baybars'ı göremeyecek olma düşüncesi beni daha da endişelendirdi. Giderse ölürüm düşüncesi sinsi bir yılan gibi zihnimin kıvrımlarında dolaşmaya başlamıştı bile. Hayatım için beklentiye girdiğim kişinin Baybars olması ise tamamen hayatın bana oynadığı tatsız bir şakadan ibaretti. Kaçtığım şeylerin ayağıma dolanmak gibi bir huyu vardı, nedense. Adamın havada asılı kalan kelimelerine karşılık boğazıma daha sıkı bastırılan bıçakla yüzümü buruşturdum. Son iki gündür vücudum yeterince hırpalanmıştı. Fiziksel acılar konusunda tecrübesiz ve bir o kadar da dayanıksız olan vücudum için bu iki günde yaşadıklarım bile fazlaydı. "Acı çekerek ölmek istemiyorsan kızı bırak." Sesi, duruşu kadar sakindi. Vücudunun bir parçasıymış gibi rahatça kavradığı kılıcı hemen sağındaydı. Duruşu ise nasıl tarif edebilirdim ki? Dümdüzdü. Öylece bir duvar gibi duruyordu. Aşılması mümkün olmayan bir duvar gibi...
Diriliş by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 6,563
  • WpVote
    Votes 266
  • WpPart
    Parts 42
Tolstoy'un en önemli üç romanından biri olan Diriliş, insanın yozlaşmış toplum içinde geçirdiği sarsıcı değişimin, vicdanla dirilişin romanıdır. Zengin Prens Nehlüdov, hizmetçi Maslova'yı baştan çıkarıp terk ederek hırs ve arzularının peşinden gider. Yıllar sonra bir mahkeme salonunda Maslova ile karşılaşır Nehlüdov. Onu bu batağa kendisinin ittiğinin farkına varan prens, adaletin yerine gelmesi için elinden geleni yapacak, bu köklü değişimin yaşamını dönüştürmesini yürekten kabullenecektir. Diriliş, vicdan azabının ezici baskısını anlatırken, ceza hukukuna, gelir dağılımına, soylulara, mülkiyet hakkına ve sosyal adaletsizliğe de ağır eleştiriler yöneltir. Eserlerinde ahlaki değerlere vurgu yapan Tolstoy, bu romanında toplum tarafından öldürülen insan ruhu, vicdanı ve inancının yeniden diriliş ihtimalini sorgular. Çevirmen : Ayşe Hacıhasanoğlu Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Basım Yılı : 2009
Çalıkuşu by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 140,422
  • WpVote
    Votes 6,646
  • WpPart
    Parts 24
"Dördüncü sınıftayım. Yaşım on iki kadar olmalıydı. Fransızca muallimimiz Sör Aleksi bir gün bize yazı vazifesi vermişti. "Hayattaki ilk hatıralarınızı yazmaya çalışın. Bakalım neler bulacaksınız? Sizin için güzel bir hayat temrini olur" demişti. Hiç unutmam; yaramazlığımdan, gevezeliğimden bıkan sörler o sınıfta beni arkadaşlarımdan ayırmışlar, bir köşede tek kişilik bir küçük sıraya oturtmuşlardı"