okunan mahalle kitapları
2 stories
Yanlış Kader by busraeroguu
busraeroguu
  • WpView
    Reads 56,647
  • WpVote
    Votes 3,702
  • WpPart
    Parts 46
Geçmişimi bir toprağın altına gömerken o günler de bıraktığım herkesten koşarak uzaklaşmıştım. Giderken büyük bir bomba patlatmış ve hepsinin benden nefret etmesine neden olmuştum. Ben, beni seven kim varsa onların içlerine benim için öfke tohumları ekmiştim. Benden nefret etmelerine neden olduktan sonra da arkama bile bakmadan hepsini terk etmiştim. Yıllar geçmişti ve şimdi geri dönüyordum. Kalplerine nefret tohumu ektiğim insanların karşısında duracaktım ve bundan bir saniye bile nefret etmeyecektim çünkü ben bunu hak etmiştim. Onlara yalan söyleyip, kendimden nefret ettirdiğimde geri döneceğimi asla bilmiyordum. Bunu planlamamıştım, hayat söylediğim yalanın cezasını çekmem için beni tekrardan buraya göndermişti. Kaçtığım yere, koşarak geri dönüyordum. Vuslat Mahallesinden bir sonbahar akşamı kaçmıştım ve yine bir sonbahar gecesi geri dönüyordum. Karşılaşacağım her şeyi önceden biliyordum. Bütün mahalleli benden nefret ediyordu çünkü onların sevdiği insanların kalbini kırmıştım. Çünkü ben onları, ailem dediğim insanları paramparça etmiştim. Geri döndüğümde neler yaşardım, hayat bana ne getirirdi bilmiyorum ama Vuslat mahallesine adım attığım andan itibaren savaşmam gerektiğini biliyordum. Beni orada istemeyecekleri ama ben orada kalacaktım. Hatamın bedelini ödeyecektim ve bana bunu kalbini ilk paramparça ettiğim insan ödetecekti. Hatamın acısını herkesten daha çok kırdığım kardeşlerim ödetecekti. Geri dönüyordum ve artık hiçbir şey eskisi gibi değildi. Her şey eskisi gibi olabilir miydi yoksa her şey daha da mı karışacaktı bilmiyordum ama savaşırken sadece onlarla değil kendimle de savaşacaktım. Savaş başladı, yere ilk ben düştüm. Savaş devam etti, ayağa kalktım. Savaşın sonu gelecekti, kim kaybedecekti, işte asıl mesele buydu.
LEYAN  by GulsumBlgn
GulsumBlgn
  • WpView
    Reads 1,541,979
  • WpVote
    Votes 72,757
  • WpPart
    Parts 34
"Ben evimi çoktan buldum, Leyla." dediğinde midemde kanat çırpmak için hazırda bekleyen onlarca kelebek bir anda canlandı. Boynuna doladığım ellerim ensesindeki kısa saçlarını bulup okşamaya başladığında Asaf'ın da bir eli belime yönelmiş, giyindiğim tişörtün altından tenime ulaşmıştı. Parmaklarının usulca hareket ettiği yerler tenimin karıncalanmasına neden olurken birleşen gözlerimizin arasında kutsal bir bağ vardı sanki. "Seni seviyorum Beyoğlu," diye fısıldadım. "Seni çok ama çok seviyorum." Gülümsedi ve uzanarak dudaklarını dudaklarıma değdirdi. "Seni seviyorum Kalbimin evi," dedi benim gibi fısıldayarak. "Seni çok ama çok seviyorum." Sıcak nefesi aralık duran dudaklarımın arasından sızıp nefesime karıştığında daha fazla dayanamadım. Boynuna doladığım kollarımı sıkıp başını hafifçe kendime çekerek o kısacak mesafeyi kapattım. Büyük bir özlem çekiyormuş gibi birleşen dudaklarımızın hareketleri birbirine uyumlu, kalplerimiz bu birleşim nedeniyle delicesine atıyordu. İçimde kocaman bir tufan yaratan heyecan dalgası bedenimi titretirken şimdi ki halimizle o heyecan koca bir tutkuya dönüşmüştü. Nefes almak için geri çekildiğimizde alnını alnıma dayayıp bir süre gözlerimiz kapalı biçimde olduğumuz yerde durduk. Bir elimi tam göğsünün üzerine koyduğumda kalbinin ritmik hareketlerini avuç içlerimde hissettim. "Yakıyorsun beni," dedi kısık bir sesle. "Ama bu yangın o kadar güzel ki, kül olmaktan korkmuyorum." "Seninle birlikte yanmaktan korkmuyorum, sevgilim."