Sundress - Barış Alper Yılmaz
''Söyleme. Tahmin edeceğim.''
"Touch me not, but leave me not" Bekleme artık boşuna, sana bir şey veremem.
There's a dark secret in me Don't leave me left in your heart Set me free Feel the need in me Stay forever and ever, and ever, and ever
Korkarak elimi kafama koydum ve evet ıslaklık vardı. Elimi geri çekip baktığımda elim kanlar içindeydi. Beyaz t-shirtimin omuzlarıda kanlar içindeydi. Neyse ki çok panik olmamıştım. "Asena iyi misin, ay kız beyin kanaması geçiriyo ASENAAA!!!" Ecrin o kadar bağırdı ki kapalı olan gözlerimi daha da sıkarak kapattım. "...
İkisi de hikayenin nerede biteceğini biliyordu. Ama ikisi de neredelerden ziyade nasılları merak ediyorlardı.
Fenerbahçenin liberosu, fenerbahçenin kızıydı o. Hayatını bu renklere aşık olarak geçirmişti. Onun aksine Barış Alper, galatasarayın jokeriydi. Bir iddialaşmayla girmişti kızın hayatına. Ne de olsa zıt kutuplar birbirini çekerdi, değil mi?
"Ziyech'in tercümanısın yani?" "Geçen gün sorduğun sorunun cevabı olsun bu da." dedim gülerek. "Hangi soru?" "Sen kimsin demiştin ya, Ziyech'in tercümanıyım işte." "Sen kendini yaptığın işle mi betimliyorsun?" dedi kollarını önünde birleştirirken. "Sen öyle yapmıyor musun?" "Yoo, ben kendimi Barış Alper Yılmaz olarak...
Barış Alper ve Bade, lise yıllarında aynı sınıfta okuyan iki arkadaştır. Bir yanlış anlaşılma sonucu düşman kesilen ikili, birbirlerini bir daha hiç görmeyeceklerini sansalar da yıllar sonra Bade'nin Barış Alper'in kapısını çalmasıyla işler değişir. Çünkü vedalaşmadan biten her aşk, bir gün yeniden kapıda belirir. �...
Mo chuisle mo chroi : Kalbimin Nabzı Barış Alper Yılmaz, canımın canı, kalbimin nabzı... Bu hikayedeki kişi ve kurumların gerçekle bir ilgisi yoktur. Tamamen hayal ürünüdür. Görseller benzetme amaçlı kullanılmıştır.
"Beni ikilemde bırakma Barış. Dürüst ol ve açıkça söyle korkak bir adam olduğunu." "Ben görüp görebileceğin en korkak adamım. Ben sevdiği kadının gözlerine bakmaya korkan bir adamım." Bu hikayedeki kişi ve kurumların gerçekle bir ilgisi yoktur. Tamamen hayal ürünüdür. Görseller benzetme amaçlı kullanılmıştır.
Şans eseri bir tanışma ile başlar her şey. Önce birbirlerine gıcık olsalarda hayat onları sürekli bir araya getirir ve birbirlerine aşık olurlar.
sıcak nefesini, dudaklarını ve tenini yüzümde hissedince anlamıştım. ben bugüne kadar hep üşümüştüm, herkesin sıcaktan yandığı yaz aylarında bile ben soğuktan donuyormuşum aslında. beni ısıtabilecek tek varlık oymuş meğer. ben çok geç anlamışım, ben çok geç bulmuşum onu.
Bakışlarım odanın içerisine kaydığında Barış'ın dudaklarında ufak bir tebessümle bizi izlediğini gördüm. Uzun bir iş olacaktı...
Bu adam mı benden hoşlanıyordu? Gerçekten böylesine bir adam mı beni istiyordu? Belki istiyordu ancak bunun duygusal olmadığına bu saatten sonra o kadar emindim ki. Beni sadece arzuluyordu. Daha fazlası bu adamdan beklenmezdi.
Barış, yavaşça Defne'ye doğru eğildi ve elini nazikçe tuttu. "Bu geceyi daha da özel kılmak istiyorum, Defne," dedi alçak bir sesle. İzin almaya çalışıyordu. Uzun zamandır hayalini kurduğu şey için izin almaya çalışıyordu. Bakışları Defne'nin gözleri ve dudakları arasında mekik dokudu bir süre. Yüzüne düşen saçlarını...
Okan Buruk'un yeğeni , Elif Laren Demir ; anne ve babasının ısrarı üzerine kabul ettiği akşam yemeği esnasında Barış Alper Yılmaz ile rastlaşır. 🃏 "Laren..? O gece , orada olmasaydın eğer nasıl bulacaktık birbirimizi?" "Bulamayacaktık , Barış."
'Seni benim sevdiğim kadar seviyor mu peki!?' duyduğum sesle arkamı dönüp göğüsünden ittirmem bir oldu. 'Yeter! Rahat bırak artık beni! Çık hayatımdan Barış!' Kollarımdan tutup beni kendine çekmesiyle gözlerine kenetlendiğim anda arkamdan gelen sesle olduğum yerde kaskatı kesildim 'Mira?'
I'd burn this world for you. Just hear you calling out my name ★ 𓈒 ⊹ Karşımda ki koltuğa oturmuş düşünceli gözleri ile bana kenetlenmişti. "Ben seninle ne yapacağım be yavrum." Derin bir iç çekip yavaş adımlarla yanıma geldi. Rüzgar gibi esip fırtına çıkarıyordu içimde, hiç farkında bile değildi nelere sebep...
"Rüyalarıma giriyor senle sevgili olmak, ama sen diye yok bir şey..." Barış sıkça gittiği kafede yeni işe başlayan Leyla'dan oldukça etkilenir. 05.07.24 - 07.11.24
"Çocuklar ikinizi de üzmek istemem ama ev sahibi sadece evli çift arıyor üzgünüm."
"Beşiktaşlı mısın?" dedi gülerek. Bu sefer samimi bir gülümseme vermiştim ben de. "Nereden anladın?" dedim. "Bir gözlerin parladı gibi oldu." dedi. "Desene bu yüzden bana bu nefretin." dedi daha çok gülerek. Ben de gülmüştüm, komik biriydi. "Senden nefret etmiyorum. Sadece o gün çok sinirliydim." dedim.
Yıllar önce , dedelerinin verdiği söz nedeni ile istemeyerek de olsa evlenmeyi kabul eden Barış Alper Yılmaz ve Efsun Göktepe. Bu istenmeyen evlilik ile açılan geçmişin tozlu sayfaları ve bir türlü silinmeyen çocukluk anıları... Telafisi olmayan hatalar , edilemeyen vedalar ve yarım kalan hatta hiç başlamamış olan bir...
"Babanın torpili ile voleybol takımında oynuyor olman, başarılı olduğun anlamına gelmez." "Madem beni bu kadar küçük görüyorsun, neden benle muhatabı kesmiyorsun?" "Mecburiyet."
"Barış ile aramızda hiçbir şey yok, onu sevmiyorum ve hiçbir zamanda sevmeyeceğim. Beni rahat bırak."
"Bir bilsen ne kadar zamandır şunun hayalini kurduğumu." Şakağıma doğru bir öpücük daha kondurdu. "Seni doyasıya öpüp koklamayı." Ardından yanağıma indi öpücükleri. "Geldin ve beni dünyanın en mutlu adamı yaptın." Dudağımdan da öpüp alınlarımızı birbirine yasladı. "Seni çok seviyorum. Seni senden çok seviyorum." Bu ke...