NO:31
[TAMAMLANDI] Çük sevenler apartmanı.
Yarışı kazanmıştı. Buradaki bütün arabaların sahibi oydu. Arabasından aşağıya inerek kafasını kaldırdı ve seyircilerim olduğu tarafa baktı. Yaptığı hareketle çığlıklar yükselirken, birkaç saniye gözleriyle seyircileri taradı. Ardından gözleri benim olduğum tarafta durdu. Birkaç saniye sonda gözlerini benden çeker...
[TAMAMLANDI] Umut, şimdi hiç görmeyen birine gökkuşağını anlatmak kadar zor ve imkansız.
[TAMAMLANDI] Uras: Ele gelince şapur şupur, bize gelince yarrabi şükür. Salih: Siktir amk ibnesi. {texting- metin karışık}
"Ee, söylesene yıllardır peşini bırakmadığın adamla aynı hapishane koğuşuna düşmek nasıl bir duygu Komiser?" Kurduğu alaylı cümleyle bakışlarım, bir insanı çıplak elle öldürebilecek kadar heybetli duran adamda sabitlendi. "Bok gibi." Komiser Yavuz ve karanlık işler adamı Tekin'in hikayesi (Hikaye küfür, argo, cinselli...
Yeni mezun olmuş bir edebiyat öğretmeni, İzmirden ayrılarak körpe bir kasabaya taşınır. • İki erkeğin aşkını konu alır. Cinsellik ve argo vardır.
Mert en yakın arkadaşının onu arzuladığı gerçeğini daha ne kadar görmezden gelebilirdi, bilmiyordu.
Her şey, sosyetenin ve iş dünyasının gözdesi Affan Saltan'ın kirli işler denildiği zaman ilk akla gelen çete lideri Ziko'ya işinin düşmesiyle başladı...
"Söz vermemi ister misin, küçük?" "İsterim, ama tutabilecekseniz, bayım." 14/04/2018 ~ 29/06/2018
[TAMAMLANDI] İstanbul'da yaşarken babasının iflası sonucu köye yerleşen Teoman ve köydeki herkesin deli diye andığı Mahir'in hikayesi.
Venüs'ün kitabıdır, o dönene kadar bu hesapta geçici olarak bulunmaktadır.
"Kenan" diye inlememle hırsla öpmeye devam ederken bir yandanda adım adım odaya ilerletiyordu bedenlerimizi. "Yapma kız uyanacak şimdi" dememe rağmen dırmayan adamla kanım kaynarken aletini aletime bastırması ile ipin ucunu salı vermiştim. ~Tamamlandı~
[TAMAMLANDI] Bir yumruk, iki öpücük... •+18'dir, argo, fantazi, rahatsız edici içerikler mevcuttur.•
[TAMAMLANDI] Amasya'da ufak bir kafede çalışan Mert ve her pazar oraya gelen askerin hikayesi...
Gözler kalbe ışık tutuyordu, ya da kalp miydi gözleri parlatan? Onun gözlerini ne parlatıyordu? O yeşilleri, öylesine sarmaşık hale ne getiriyordu? Beni orada ne tutuyordu?