"Gündüzleri savcı olan bu adam, gece olduğunda suçluların gırtlağına çöken bir gaddardı." Adalet, kimi zaman sadece mahkeme salonlarında değil; karanlıkta, sessizce, nefes nefese kalmışken alınır. Miran Kılıç Ardınç, gündüzleri adaletin savunucusu, geceleri ise suçluların evinde "nihai karar"ı veren bir savcıdır. Ama bir sabah, Masal Rüya Lirya'nın hayatı, bir ölümlü sırla çarpışır: Sevgilisi ölü bulunduğunda, tüm suç onun üzerine yıkılır. Hem savcının davasında şüpheli, hem de Miran'ın kardeşinin psikiyatristi olarak kendini hayatta kalma mücadelesinin ortasında bulur. Peki gerçekten Masal suçlu mu, yoksa bir oyun mu oynanıyor? Ve Miran, adalet için her şeyi göze alırken, Masal'ın "nihai kararını" verecek mi? Gerilim, gizem ve yasak bir çekim... Her nefes bir sır, her sır bir adalet hikâyesi. ☁️ Kurgumun ana konusunu GADDAR isimli televizyon dizisinden esinlendim. 🙏🏻 Bu hikayede geçen kişiler tamamen kurgudur ve davranışları kesinlikle örnek almayın. Evet, adalet sistemi kötü ama bu şekilde adalet sağlanmaz. Kitapta tetikleyici unsurlar var, onun bilincinde okuyun 🤍 Kitabın kapağı, ismi ve kurgusu kendime aittir. Saygı duyarsanız sevinirim ☺️

Koray Akın, bir zamanlar sahnelerde alkışlanan bir müzisyendi. Şimdi ise geçmişin ağırlığında boğulan, bağımlılıklarla çürümeye yüz tutmuş, kendi sesini bile duyamayan bir adam. Asena ise henüz on sekizindeydi. Kalbinde fazla yer, sözlerinde fazla inanç vardı. Yazlık bir kasabada yolları kesişti. Kız, adamı iyileştirmek istemedi yalnızca; onun içinde kalan son temiz yerin üzerine bir pencere açmak istedi. İki buçuk ayları vardı. Ne bir gün eksik, ne bir gün fazla. Asena, Koray'ın karanlığında bir ışık yaktı. Ama ışığın yandığı her yerde gölge de büyürdü. Bu bir kurtuluş hikâyesiydi. Ya da belki sadece, doğru zamanda gelen bir yabancıydı... 🍀 NOT: Kitap konusu, ismi ve kapak fotoğrafı şahsıma aittir. Lütfen çalmayınız, saygı duyduğunuz için teşekkür ederim 🥺 (12 Temmuz 2025 yayın tarihi)

Bir grup youtuber arkadaş, yıkılmak için terk edilmiş bir alışveriş merkezinde bir hafta kalmak adında bir challenge çekmek isterler. Daha ilk günden tuhaf olaylar olmaya başlar ve bu ekip bulundukları yerden çıkmak isterler lakin alışveriş merkezinden çıkış yoktur. Oldukları yerden çıkmaya çalışırken bir yandan da sağ kalmaya çalışırlar. ⚠️ Kitapta kan gibi unsurlar bulunmaktadır.⚠️ Başlama tarihi: 22.01.2024 AVM de 1. sıra -25.01.2024 Bitiş tarihi: 12.02.2024

Bir açılış. Suikastçiler. Çatıda bulunan üç ceset. Kurtulmanın tek yolu onlara katılmak, yoksa öleceksin. Peki, seçimin ne? Yasmin Türkoğlu, ortaklık yoluyla yepyeni bir şirket kuracaktır. Ancak, açılış gününde düzenlenen kutlamaya bir dizi suikastçi suikast düzenler. Yasmin'in iki seçeneği vardır. Ya onlara katılarak suikastçi olacaktır ya da ölecektir. Yaşamayı ve hayatı seven bir kadının belki de hayatta en çok zorlandığı seçim bu olabilirdi. Yaşamının içinden doğacak sorunlarla baş etmek zorundaydı.

"Bütün zorluklara rağmen... yapamadım. Kıyamadım unutmaya, gitmeye. En önemlisi seni bırakmaya... kıyamadım." ⚖️ Genç yaşında, kalbinin ilk kıpırtısını bir ekran ışığında bulan Hilal... Sevgi gibi kutsal bir kelimeyi, onu asla sevmeyen birine emanet edecek kadar inanan, güvenen, yanılan bir genç kızdı... Ama o yanılgının içinde, bir gün kendini bulmaya yemin eden bir kadındı da aynı zamanda. Geçmişin kırık dökük aynalarından geçerek ilerleyen Hilal'in yolu, hiç ummadığı bir anda Aran'la kesişir. Yaralı ruhun, yaralayan bedenin, fırtınalarla savrulmuş iki hayatın birbirine dokunmasıdır bu. Birbirlerine sığınarak geleceği inşa etmeye çalışırlar. Taşları gözyaşından, harcı inançtan duvarlar örerler birlikte. Fakat kader, hiçbir duvarı çatlatmadan bırakmaz. Zemrûmavi, bir kızın büyüyüşünü, bir kadının kabullenişini, bir aşkın en derin karanlıktan doğuşunu anlatır. Bu, terk edilişlerin, susuşların ve yeniden doğuşların romanı. Acının içinden filizlenen sevdanın ve umudun... Çünkü bazen, en derin yaralar bile mavide kapanır. Ve bazı aşklar, adını unutsa bile izi kalır. ⚖️ Not: Kitap ismi ve kapak fotoğrafı kendime aittir. Herhangi bir kopyalama veya çalıntı durumunda yetkili mevkilere başvuracağım. Zemrûmavi adıyla yayınlanan ilk kitaptır. (10.07.2025)

Eli ile sağ yanağımı okşadı. Gerçekten böyle şevkati birinden görmeyeli bayağı zaman olmuştu. Sanki yirmi yedi yaşında değil de, sekiz yaşındaki bir çocuktum, öyle hissettiriyordu bana. Dudaklarıma minik bir öpücük kondurdu ve üzerimi geri toparladı. Koltuğa geri oturunca başımı dizine yerleştirdi. Bir elini tuttum. "Araf..." Diye mırıldandım. "İyi ki varsın." Saçlarımla oynarken cevapladı. "Sende iyi ki varsın ay yüzlüm." Ay yüzlüm... ... Cevap vermeyince hıçkırıklarla ağlamaya başladım. "Neden bunu bana yaşatıyorsun? Neden hayatımın içine ediyorsun? Ben seni gerçekten sevmiştim Araf..." Söyleyecek kelime mi bulamıyordu bilmiyorum ama susmaya devam ediyordu. "Ben senin yaralarını iyileştirmeye çalıştım. Her yolla. Hem fiziki hem ruhen. Ama sen bendeki yaralara elini dahi sürmedin, kendi kendine iyileşmesini bekledin, iyileşmedi her gün acıdı, sızladı. Şimdi o yaralara neden hançer sokuyorsun?" Aptaldım. Sevgisine kanacak kadar aptaldım.