Dibis_axy_'s Reading List
72 stories
İS KOKAN ZEYTİN AĞACI by sulisindunyasi
sulisindunyasi
  • WpView
    Reads 2,485,111
  • WpVote
    Votes 220,426
  • WpPart
    Parts 46
"Benim topraklarımda ölmek için özel bir nedene gerek yok." Mihra Elnurova, Türkiye'nin güneyinde yer alan, ufak bir Türkmen ülkesi olan Karahan'da yaşamaktadır. Sıcacık bir ailede büyüyen Mihra, hayatın sert ve acımasız yüzüyle henüz tanışmamıştır. Ta ki ülkesinde baş gösteren iç savaşa kadar. Ülkenin çeşitli bölgelerinden ayaklanma, silahlanma haberleri gelirken hiçbir sorun olmadığına inanarak yaşayan genç kız, bir sabah bulundukları kasabaya ülkesini ve kendi topraklarını korumak için Türkiye'den askerlerin gönderildiğini öğrenir. Bu askerlerin arasında hayatının aşkının da olacağından bihaberdir. Yağmurlu bir günde şarkı söyleyip kendi kendine eğlenirken çitlerin arkasından kendini izleyen Türk askeri Yusuf Agâh Demiral'ı görünce Mihra'nın kalbi o zamana dek hiç atmadığı kadar kuvvetli atmaya başlar.
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK by bosverdilan
bosverdilan
  • WpView
    Reads 9,280,587
  • WpVote
    Votes 538,014
  • WpPart
    Parts 83
Efsun Zorlu; atandığı Urfa'da mecburi hizmetini yapan tıp fakültesinden yeni mezun, çiçeği burnunda bir hekimdir. Daha mesleğinin ilk günlerinde, henüz on sekizine yeni girmiş bir hastanın intihar vakasıyla karşı karşıya kalır. Hastasının vücuduna bırakılan izler onu adım adım kendi geçmişine götürürken, geleceğini aniden tanımadığı insanların dudakları arasında bulur. Asla geçmemiş geçmiş, verilmiş sözler, kurtarılan hayatlar, doğrultulan namlular, yalanlar, fermanlar ve aşk. Devrim gibi bir kadın, Urfa'nın göbeğinde destan gibi bir sevdanın koynunda bulur kendini. Koca düzene baş kaldırıp o düzenin minnet ettiğine yenilmekse ne aklının ne de kalbinin kabulüdür. *** "Ağlarsam ölürüm." derken sesim düz, çoktan kabullendiğim bu gerçeği ilk defa dile getirişime rağmen sakindi. Çoktan. Saatlere dökülürdü ama bana şehirler aştıracak kadar çok gelen o vakit. Vücudumun ağrısı ruhumun sancısının çok altındaydı. Onun gözleri bende olsa da ben boşluğa odaklanmıştım. Üzerimde olan bakışlarının ağırlaştığını hissettim. Fetih bana çok ağır bakıyordu. Sırtıma yüklenen çuvallar biraz daha bel bükmeme sebep oldu. "Neden," dediğinde ne dediğimi çok iyi anlamış da yersiz bir sorgulayışa bürünmüş gibiydi. "serçe misin sen?" Kaşlarım hafifçe havalandı, başımın ağrısı belirginleşti. Uzun süreden sonra ona bakan ben oldum. Söylediği şeyin altındaki anlamı yakalamaya çalışıyordum ama buna çok uzaktım. Bunu anladı ve dudakları kıvrılacak sandım. Halbuki gülümsemeye çok uzaktık. "Serçeler," yüzünü hafifçe yüzüme yaklaştırdı. "Ağlayınca ölürlermiş. Bu yüzden mi bunca zamandır gözlerinin kuruluğu?" Bu konuşmadan sonra onun serçesi olacağımı, hatta olduğumu bilemezdim. Tıpkı bu topraklarda serçeyi öldürmenin kadını ağlatmak olduğunu bilmediğim gibi.
ÖLÜMCÜL SIR by maysamellia
maysamellia
  • WpView
    Reads 1,960,585
  • WpVote
    Votes 102,251
  • WpPart
    Parts 58
"Gözlerime bak Ezgi..." Artık yaşlarım akıyor muydu bilmiyorum. Sadece tek gördüğüm; karanlık. Islak ve sıcak bir karanlık... İnsana yapışan ve daraltan bir karanlık. Ucu bucağı olmayan... "Hayır, Yavuz. Yüzleştiğim gerçekler bir kâbus ve benim yüzleşecek gücüm kalmadı." Sol tarafıma düşen saç, sıcak parmakları tarafından kulağımın arkasına yerleşirken bu sefer sesini daha da yakında hissettim. "Ben senin kâbusun kadar gerçeğim Ezgi." ## Ablasının öldürülmesiyle sarsılan Tıp öğrencisi bir kadın...Ardından gelen ölümlerle bilmeden şüphelerinin esiri olur. Bir yandan gizli aşkını sürdürürken, bir yandan çıkmaza sürüklenen cinayetleri Özel Dedektif Yavuz'la çözebilecek mi? Yoksa içindeki şüphelere esir mi olacak? Kan ve vahşet içerir.(+18) 🏷 Şair #1(12.09.22) Yetişkin #1 (24.07.22)
Mir by humeyraao
humeyraao
  • WpView
    Reads 505,921
  • WpVote
    Votes 42,501
  • WpPart
    Parts 24
Ölüm ve yaşam arası bir savaşta güneşi arkasına alıp üzerimde oluşturduğu o devasa gölgede biz onunla göz göze geldik. Bu meydanda, bir savaşın orta yerinde mağlubiyetin getirdiği bir galibiyetti sanki yaşadığımız. Şerrin hayra dönüştüğü, kuşların yolunu bulduğu, kafesin yok oluşu ama bir insanın bir insana tutsaklığıydı. ''Ben Şifa Sürmeli.'' Dedim nefes nefese. Yer ayaklarımın altından kayıyorken dizlerimin üstüne çöktüm. ''1 yıldır bu topraklarda esir tutuluyorum. Şimdi burada benim ülkem için hak, hukuk, bayrak, vatan sensin! Ülkeme dönmek için adaletinle birlikte merhametine sığınıyorum.'' ... Çıkılan bazı yolların dönüşü olmaz. Bazen ise çıkılan yolda kendini bulmuş olarak dönersin. Sen benim dönmeyi düşünmediğim o yolda kendimi bulduğumsun.
SARFINAZAR ~İçimdeki Yıldırım~ by RArsenDemir
RArsenDemir
  • WpView
    Reads 11,504,449
  • WpVote
    Votes 528,825
  • WpPart
    Parts 68
"Fazla vaktinizi almayacağım, direkt konuya gireceğim. Birçok şeyin farkındayım. Bana karşı beslediğiniz duygularınızın da, her görev emrinde dönüşümü beklediğinizin de, her yara aldığımda acı çektiğinizin de hepsinin farkındayım." Gözlerini gözlerimden ayırmadan sıkıntılı bir nefes çekti ciğerlerine. Kelimelerini özenle seçtiği o kadar belliydi ki, söyleyeceği şeyi söylemek aynı zamanda da bunu beni kırmadan yapmak için kendisini frenliyordu. "Kendinize bunu yapmayın. Size defalarca söyledim, benim hayatımda böyle bir şeye yer yok." Birkaç gündür ağlamaktan kuruyan gözlerim son cümlesiyle tekrar dolarken ona belli etmemek için başımı yere eğdim. Zorlamayacaktım, onu sevmem için onun sevgisine ihtiyacım yoktu. Ben onu, onsuz da severdim. "Anladım." dedim fısıltıyla. Eğer yüksek sesle söyleseydim ses tellerimin titrediğini anlardı. Karşısında sevgi dilenen aciz bir kız gibi durmak istemiyordum. Birini sevmek hiçbir zaman acizlik değildi. Zaaftı, her insanın tadamayacağı ama tadanın da binlerce kez şükredeceği bir duyguydu. Yaşamı boyunca bir insan için olup olabilecek en güzel zaaftı sevgi. "Başka bir şey yoksa eğer.. İyi günler." Dolu gözlerimi görmesin, bana acımasın diye başımı kaldıramadım. Yanından geçeceğim sırada kolumu tutan iri kemikli, nasırlı elleri tüm vücudumu ateşe vermiş gibi titretmişti. Sesli yutkunuşunu ve kolumdaki elinin titrediğini hissettim. Baş parmağı kolumun üzerini bilinçsizce okşarken yerde olan gözlerim kolumdaki elini buldu. Bir an için fikrini değiştirdiğini sandım ama o bunu fark ettiği gibi elini hızlıca geri çekti üzerimden. "Vazgeç.." diye mırıldandı acı çeker gibi. Sesi kısık ve pürüzlüydü. "Beni sevme. Ben ruhu olmayan, yaşamayı bilmeyen, acı hissetmeyen bir adamım. Sana acı vermek, bu hayatta isteyeceğim en son şey bile değil." 🔴 (Minimum Aksiyon/Bol Aşk)
14 ŞUBAT SENDROMU by Fesatrice
Fesatrice
  • WpView
    Reads 2,329,496
  • WpVote
    Votes 226,256
  • WpPart
    Parts 57
Irmak, 14 Şubat'ın özel bir gün olduğuna inanır ve o gün bir randevuya çıkmanın nasıl bir şey olduğunu merak eder. Ama hiçbir zaman Sevgililer Günü'ne sevgili denk getirememiştir. Hayatına birini almak ve âşık olmak istemediği bir dönemde sadece bir gün için randevuya çıkmanın iyi bir fikir olacağına inanarak internete Sevgililer Günü için bir ilan verir. Ancak ilk aşkı ilana başvurduğunda işler, Irmak'ın kontrol edemediği kadar karışır ve kalbinin etrafına ördüğü buzdan duvarlar hissettiği sıcak hislerle tehlikeye girer. Semih: Eğer o saçma ilanı kaldırmana yardımcı olacaksa değerlendirmeye alınmak istiyorum Irmak: Ne? Semih: Yazdığımı okudun Semih: Adayım
YARINLAR ZİFİRİ KARANLIK by byzloey
byzloey
  • WpView
    Reads 990,937
  • WpVote
    Votes 43,717
  • WpPart
    Parts 44
Önüme bir kadeh koydu, içine şarap doldurdu ve ince uzun parmaklarıyla masa da bana doğru ittirdi. Kimse dokunmadı, sadece gözlerimiz değdi kadehe ama o kadeh devrildi, kucağıma düştü ve içinde ki şarap bedenime yayıldı. Bu şarap benim kanımdı, şarap şişesinin kırılan cam parçaları benim kalbimdi ve kucağıma düşen bu kadeh benim hayallerimdi. Kadehi bana uzatan bu adam ise ölümle aramda ki tek engeldi.
KUZGUN by gizemlikimliksizz
gizemlikimliksizz
  • WpView
    Reads 1,039,648
  • WpVote
    Votes 47,134
  • WpPart
    Parts 53
" Bir kere biz anlaşmalı evlendik! " dedim sesimin heyecanlı çıkmasına engel olamayarak. " Unuttun mu ben senin sadece ve sadece emanetindim. " göz devirecektim ki bir anda poziyonumuzu değiştirdi. Beni altına alarak üzerime çıktı. Bacaklarımın arasına yerleştiğinde bedenim gerildi. Neden gerildiği hakkında bir fikrim vardı aslında. " Anlaşma bozuldu, sevgili eşim. " Dudakları dudaklarıma sürtündüğünde gözlerimi kapatmak üzereydim. " Sen ve ben gerçek bir evliliğin içindeyiz ve gerçek evlilikte ne oluyorsa hepsini bir bir gerçekleştireceğiz, başka soru? " 29. 11. 2021
GİRDAP by orenda25
orenda25
  • WpView
    Reads 9,719,341
  • WpVote
    Votes 538,028
  • WpPart
    Parts 83
KİTAPTA +18 SAHNELER OLACAKTIR. OKUYUCULARIN BUNU DİKKATE ALMASINI, YETİŞKİNLERE YÖNELİK BİR KİTAP OLDUĞUNU UNUTMAMALARINI RİCA EDERİM. AYRICA KITABIMIZ FİNAL OLDU, KEYİFLİ OKUMALAR... Korktuğu bir hayata esir olmamak için yangından kaçtı Züleyha! Kanından olanların biçtiği kaderde yanmamak için ateşin kollarına kendi ayaklarıyla koştu. Evim dediği yerde, kurban olarak kendini adadıklarını öğrendiğinde nereye tutunduğunu bilmeden bir dalı avuçladı. Kütahya'nın küçük bir kasabasından, Adana'nın kavurucu topraklarına sürüklendi. Zalimliği dillere düşmüş, adına türlü kötü sıfatlar eklenmiş bir adamın koynuna bıraktı kaderi Züleyha'yı. Bu bir kaçış hikayesiydi aslında. Minik bir bebeğin arşı titreten ağlayışlarıyla kavuşma yazıldı kaderlerine. Küçük bir bebeğin masumiyetine ödüldü Züleyha... Doğurmadan anne olmayı öğrendi. Zalim bilinen bir mazluma yaşam verdi. Bir masuma yuva , bir zalime şifa , kendine umman oldu Züleyha! ............................... Bu bir Girdap! Aşkın, ailenin, sevginin, sadakatin, sınırsız merhametin içine kapılacağınız, kapıldıkça kendinizi sayfalarda bulacağınız eşsiz bir Girdap...
ÜZÜM BUĞUSU by bosverdilan
bosverdilan
  • WpView
    Reads 1,636,306
  • WpVote
    Votes 105,688
  • WpPart
    Parts 31
Sene 1992, ülke sağ ve sol çatışmasının izlerini hâlâ taşıyorken henüz yoluna girmiş bir düzen yoktur. Bu çatışmanın içerisinde aynı evde doğup büyümüş olan Firuze ve Ecevit birbirlerinin tek ve en sevdiği oyun arkadaşıdır. Yetişkinlerin kavgalarının ötesinde, boya kalemleri ve oyunlarıyla büyüyen iki çocuğun doğarken beraber yazılan hikayeleri; bir doğum gününde sert bir silgiyle silinir, hiç var olmamış gibi koparlar birbirlerinden. Silgi yazıyı siler, kağıdı hırpalar ve Ecevit bir ailenin avucunun içinde yok edilir. Suçlar ve cezalar. Cezaları yalnızca suçlular mı çeker? Silgi yazıyı siler, leke bırakır ve Firuze en sevdiği oyun arkadaşını kaybeder. Suçlananlar ve cezalandırılanlar. Suçlular sadece yetişkinlerden mi çıkar? Firuze Akın ellerinde fırçalar, karşısında tablolarla yıllardır oyun arkadaşını beklemektedir. Seneler sonra aynı sayfa açılır, silgi de kalem de tek kişinin eline düşer. Ali Ecevit Tarhan, yazıp silmek için yok edildiği o yere geri döner. *** "Firuze sen benim çocukluğumsun," Gözleri derin bir şefkatle bana bakıyordu. Konuşan Ecevit'ti. Onu evvelden tanıyordum. Gözlerindeki şefkat avucunun içine düştü, un ufak edildi. "Firuze sen benim çocukluğumun katilisin," dedi acıyla, nefesini keskin bir bıçak kesti, o bıçağı ben tuttum sandım. Konuşan Ali Ecevit Tarhan'dı. Onu yeni tanıyordum.