okumadım
34 stories
DİLEFGAR by pinaroozen
pinaroozen
  • WpView
    Reads 1,180,938
  • WpVote
    Votes 32,173
  • WpPart
    Parts 35
"Senin için bu evi tuttum.'' Dedi bana. ''Teklifimi kabul edersen bu evde yaşayacaksın. Paran olmadığı için okulu bırakmayı düşündüğünü biliyorum. Üniversite hayatın boyunca bütün eğitim masraflarını ben karşılayacağım. Anlaşmamız sonlansa bile bu geçerli olacak. Okulunu bitirmen için her imkanı sağlayacağım konusunda bana güvenebilirsin. Ayrıca benimle birlikte olduğun her ay iki yüz elli bin lira alacaksın. Paran düzenli olarak hesabına yatacak. Ölümüne çalıştığın o işi ve yaşadığın berbat yeri düşünürsek bence iyi bir teklif. Genelde bir kadınla uzun süre kalmam. Ben istediğim sürece benim olacaksın. Bu anlaşma ne kadar sürer bilmiyorum ama bittiğinde zengin ve özgür bir kadın olacağın kesin. Her şey sonlandığında bu ev de senin olacak. Bunu bir düşün Dolunay, sonra da kararını bana bildir.'' DİLEFGAR: Gönlü yaralı aşık. !!!Dilefgar adıyla yazılmış ilk ve tek kitaptır!!!
DİLHUN by Helinmavi1
Helinmavi1
  • WpView
    Reads 8,918,346
  • WpVote
    Votes 365,659
  • WpPart
    Parts 54
"Ulan bari Polat de." dedi. Sesi yalvarır gibi çıkmış gözleri beklentiyle doluydu. "Mirza demiyorsan deme ama en azından Polat de." "Sen yengeye Elif diyor musun?" dedim alayla bir dizinin repliğine gönderme yaparak. "Sen Polat de. Gerekirse dünyadaki tüm kadınlara Elif diye seslenirim." dedi. Yayınlama tarihi: 01.05.2023
SARMAŞIK  by buskrdnz
buskrdnz
  • WpView
    Reads 2,008,213
  • WpVote
    Votes 104,592
  • WpPart
    Parts 47
"Bütün çatılar tepemize yıkılabilir, hiç sorun değil. Sen; kendi başına benim dayalı döşeli evimsin."
VAVEYLA by binnurnigiz
binnurnigiz
  • WpView
    Reads 33,112,118
  • WpVote
    Votes 1,336,427
  • WpPart
    Parts 44
Her şey bir ölümle başladı. Ölüm, nefreti takip etti. Nefret, intikamı körükledi. Ve aşk hepsini alaşağı etti. Yüksek kayalarda uçan kartal, kayanın en dibinde yaşayan küçük kıza âşık oldu. Onların aşkı, çığlık. Onların aşkı, feryat. Onların aşkı, acı. Onların aşkı, ölüm. Onların aşkı, VAVEYLA. Karanlıkta atılan her çığlık sahipsizdir. Ben senin karanlıkta attığın çığlığım. Seninleyim ama senin değilim.
ARHAVİLİ by burcubuyukyildiz
burcubuyukyildiz
  • WpView
    Reads 1,420,154
  • WpVote
    Votes 79,187
  • WpPart
    Parts 32
"Ben Karadenizliyim," dedi dudakları tehlikeli bir gülüşle kıvrılırken. "Biz sabahları ilk olarak hırçın dalgaları görmek isteriz." Gözleri gözlerimdeydi, sıcacık nefesi dudaklarıma çarpıyordu. "Ya evimizin manzarasında... Ya da kollarımızda uyanan kadının bakışlarında..." Dudakları ansızın boynuma değdiğinde, titreyen dizlerime söz geçiremeyip onun kaslı kollarına tutundum. Tırnaklarımı tenine batırdığımı fark edemiyordum. "Çok şey istiyorsun gibi geldi bana," dedim kendimi tutamadan. Güldü. Ona çok yakışan, nadiren görebildiğim bir gülüştü bu. "Karadeniz..." dediği anda, başparmağı nefesimi kesercesine dudaklarımı buldu. "Hırçındır. Asidir. Zapt edilemezdir, vahşidir. Derinlerinde ne olduğunu asla bilemezsin. Onun azgın sularında yüzmeye alışkın değilsen akıntısında kaybolur gidersin. Ve sen Hazel... Tıpkı Karadeniz gibisin." Bir KOR EVRENİ Romanı BU KİTAP YETİŞKİN OKURLAR İÇİNDİR! © Tüm hakları şahsıma aittir. İznim dahilinde olmaksızın alıntı yapılamaz. Bu başlık Arhavili adıyla, 2016'da açılmıştır. Bölümlerin yayınlanmaya başlama tarihi 22 Aralık 2023'tür. Wattpad'de ARHAVİLİ adıyla yayınlanan ilk ve tek hikâyedir. * Bu kitapta okuduğunuz bazı kişiler, kurumlar, olaylar ve kavramlar yalnızca hayal ürünüdür. Gerçekle en ufak bir ilgisi bile yoktur.
MIH by _Mehsa_
_Mehsa_
  • WpView
    Reads 9,039,010
  • WpVote
    Votes 378,403
  • WpPart
    Parts 68
İntikamın kıyafetini hiç merak ettiniz mi? Peki ya bedenini? İntikam,nefretle kararmış lacivert gözlerdi. İntikam,bir kafesin ardına gizlenmiş saldırmayı bekleyen bir bedendi. İntikam, ruhunu kasıp kavuran ateşten, uçsuz bucaksız bir buz kütlesiydi. İntikam, karanlığa ait dünyada Siraç Vuslat demekti. Yer altı dünyasının Azrail'i olarak adlandırılmış bir genç adam . Bir kulübe,bir masumun intikamı. Bir kurul, suçsuz insanların günahkar kuklacıları. Ve karanlığın intikamına boyanmış kör kuyularına düşen, küçük narin bir ışık; Elif! O bir anahtar. Kalbine hiç nefret uğramamış bir umut. İntikamın ilk aydınlığı; Günışığı! Onun bir görevi var. Seveceği adamın tek hedefi olan intikam onu yok etmeden, kalbini açtığı bu adamın cehennemden uzaklaşmasını sağlamak. Cehennem, bir ışık için kör karanlığı affedecek miydi? Yoksa bir türlü Azrail'i azad etmeyen intikam, onu anahtarsız kapılar ardında saklamaya devam mı edecekti? Oysa Allah'ın ol demesiyle bütün kapılar açılırdı! İntikamın ölümü, Günışığının baharını getirecekti...
ZEMHERİ by senayyls
senayyls
  • WpView
    Reads 350,798
  • WpVote
    Votes 14,535
  • WpPart
    Parts 26
"Söylesene Güllü?" dedi tekrarlayarak. "Gönlünde büyük adam olabilmeyi başarabildim mi?" "Beni, senden gizleyen herkesi karşına aldığın günden beri..." Kurumuş dudaklarımı ıslatmama fırsat bile vermeden dudaklarıma kapanıp cayır cayır yanmama sebep oldu. ... Mirza Devran Polat ve Gülfem Asel Karaca çocukluk arkadaşı, aynı zamanda zamanda karşılıklı dairelerde oturan aile dostlarıdır. Günlerden bir gün Mirzalar, babasının polis oluşundan dolayı Ankara'ya taşınmak durumunda kalırlar. Bu taşınmanın üzerinden yıllar geçer ve artık Gülfem ile Mirza büyümüşlerdir. Mirza, babası gibi polis olurken Gülfem Ankara'da yani, çocukluk arkadaşı olan Mirza'nın yaşadığı şehirde Hukuk Fakültesi kazanmıştır. Gülfem okulu için Ankara'ya gittiğinde aile büyüklerinin ısrarları üzerine, Mirza ve ailesi ile birlikte aynı evde yaşamaya başlar. Yıllar önce ayrılmak zorunda kalan Gülfem ve Mirza, yıllar sonra yolları kesiştiğinde tekrar bir arada olabilmeyi başarabilecekler miydi? 170623 . . .
GÜMÜŞPALA by baharistan
baharistan
  • WpView
    Reads 7,618,306
  • WpVote
    Votes 298,404
  • WpPart
    Parts 75
Hamza Mahir GÜMÜŞPALA Tanıdığınızı söyleyemem, henüz.
SİYAH ATEŞ by EzgiKrtkn
EzgiKrtkn
  • WpView
    Reads 2,458,776
  • WpVote
    Votes 76,983
  • WpPart
    Parts 36
Bir ateş yanarken o ateşe kendi ayaklarınızla yürüdüğünüzde kimi suçlayabilirsiniz? Ateşi mi? Onu yakanı mı? Kendinizi mi? Yoksa o ateşin sizi yakacak güce sahip oluşunu mu? Kimi suçlayacağımı bilmiyordum. Tek bildiğim yandığım bu ateşe kendi ayaklarımla yürüdüğümdü. Şimdi cayır cayır yanıyordum ama beni öldüren şey ateş olmayacaktı. Beni öldüren, yandığım bu ateşin karanlığıydı. Siyahtı o. Siyah bir ateşti. Yanıyordu, yakıyordu ama aydınlatmıyordu. Zifiri karanlıkta yanıyordum. Her şey için çok geçti. Bu adam benim sonumdu ve ben, beni yakan bu siyah ateşe çoktan teslim olmuştum. 🌙 "Korkuyor musun?" diye sordu sesini yumuşatarak. "Evet," dedim düşünmeden. "Evet, çok korkuyorum." "Gözlerini kapatırsan korkarsın," dedi omzuma astığı ceketi sıkıca tutup kollarını bana sardığında. İrkildim ama korkmadım. Aksine bu yabancının dokunuşu bana kendimi güvende hissettirmişti. Bu his ise beni afallatmıştı. "Gözlerini kapattığın sürece her zaman karanlıkta olduğunu düşüneceksin. Her şeyi siyah göreceksin. Gürültüyle yanan, etrafı aydınlatan bir ateşi bile." Dudaklarımı ıslatıp söylediklerini düşündüm. "Burada bir ateş yok. Burası karanlık. Baksana, tavandan sızan ay ışığı dışında etrafı aydınlatan hiçbir şey yok!" "Sen varsın," dedi nefesi boynuma dökülürken. "Sen aydınlatıyorsun." KİTAPTAKİ KİŞİ, KURUM VE KURULUŞLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR. GERÇEK KİŞİ, KURUM VE KURULUŞLARLA ALAKASI YOKTUR. YETİŞKİN OKURLAR İÇİN UYGUNDUR.
KARANLIK by gizzemasllan
gizzemasllan
  • WpView
    Reads 5,266,436
  • WpVote
    Votes 308,897
  • WpPart
    Parts 69
"Bade Karahanlı." Duyduğum tok sesle eş zamanlı olarak derin bir nefes aldım, ağır hareketlerle sesin geldiği yöne döndüm. Kapıyı yavaşça kapattı, gözleri beni buldu. "İsmimi bile öğrenmişsin." Dudakları yana kıvrıldı, bana doğru geldi. "Öğrenmek zorunda kaldım diyelim." Gülümsedim, biraz daha yaklaştı, birkaç adım geri gittim ama sırtım soğuk duvara temas edince durmak zorunda kaldım. Fakat o durmadan üzerime gelmeye devam etti. Kaçmak için sağ tarafa doğru geçecekken kolunu önüme kalkan etti. Boş bir anında sol taraftan kacayım dedim ama bu sefer de diğer koluyla önümü kapattı. Tamamen onunla duvar arasında kalmıştım, kaçmama izin vermiyordu. Sırtımı duvara yasladım, yemyeşil gözlerinin içine baktım. "Ne yapıyorsun?" "Konuşmamız gereken şeyler var." "Evet var ama bunu aramızda mesafe varken de yapabiliriz." "Yapamayız, böyle konuşmak istiyorum." Cevap verecekken gördüğüm şeyle sol gözünün altına düşen kirpiğini nazik bir şekilde aldım. "Kirpiklerin dökülüyor." Dudaklarındaki tebessüm büyüdü, sessiz kaldı. Sağ yanağında küçük bir gamzesi vardı, yakın olduğumuz için fark edebilmiştim. Kirpiğe usulca üfleyerek gözlerimi yeşillerine çevirdim. "Badem yağı sürebilirsin, çok iyi geliyor." Tek kaşı kalktı, söylediğim şeye şaşırmış gibiydi. Fakat bu şaşkınlığı üzerinden çabucak atıp kaçmamı engellemek için önüme kalkan ettiği elini duvardan çekti, cebine attı. Merakla ona bakarken elini cebinden çıkardı, badem şekerlerini uzattı. "Yer misin?" Elinden bademleri alarak birini ağzıma attım. "Çok severim." Biraz daha yaklaştı, derin bir nefes aldı. "Badem şekeri gibi kokuyorsun." Badem şekeri mi demişti o? Şaşkınca bakarak elimdeki bademleri kokladım. "Güzel kokuyorlar yalnız." Başını salladı. "Biliyorum." Gülümsedim, kendisi de bir şeker yedi ve ekledi. "O yüzden söyledim zaten."