kyralways
Göklerdeki Yemin
Tanıtım
Ahu Altuner ve Batuhan Aykurt. Üniversite yıllarında hiç ayrılmayan iki yakın arkadaş'dı. Ama bazıların içinde filizlenen bir sevda tohumu vardı. Ansızın bir gün Batuhan Aykurt şehiri terk edince, Ahu nun için'deki çiçek hiç açmadan soldu. Bazı şeyler içinde kırılıp kayboldu. Aradan 10 yıl geçtik'den sonra çok şey değişmişti, Ahu'nun içindeki solmuş çiçeğine yeni toprak verildi, yeni tohumlar ekildi. Ve içindeki büyümek için bekleyen çiçek yıllar sonra tekrar kırmızı yapraklarını açtı.
Bu unutulmayan bir sevdaydi. Belki de bazı aşklar içinde yaşanmalıydı? Ama artık içindeki çiçek, ben solmak değil açmak istiyorum, biri tarafından koklanıp sevilmek istiyorum diyerek çıkmak isterse. O çiçeği kimse tutamaz.
Mazi soğuk, ama belki de kalpler ise hâlâ sıcaktı.
Artık Ahu için ve Batuhan içinde önlerinde iki seçenek vardı. Ya kaderlerini tekrar yazıp değiştirecek. Ya da geçmiş gömüldüğü yerde sonsuza denk kalacaktı.
Her şeyden öte farklı sevdalar da vardı. Melis Akarca ve Ayaz Karaoğlan. Birbirine gözü kapalı güvenen, biri diğerinin kurşununa atlar. Digeri ise içindeki sevdayı ona güvenip izleyerek büyütürdü. Onlar için tek bir söz vardı aralarında.
« Her yeri kana bulasam dahi, gözümü kırpmadan canlı çıkaracağım tek kişi sensin. Sana güveniyorum.»
Peki ya, Sinan Sarı ve Efil Aydın.
Onların aşkı gökyüzüne aitti. Onlar sadece beraber uçmak ve asla kanatlarının kırılmamasını istiyordu. İkisi birbiri için ölümüne savaşabilirdi, sadece ikisi. Onların ayakları hiç soğuk toprağa demiyordu. Sadece birbiri için yaşayan kuşlar gibiydiler. Biri İkisini aydınlatan güneş. Diğeri ise güneşe doğru uçan bir Kuş.