Okuu
56 stories
KORALİN Ve Gizli Dünyası ( kitaptır)  by siyahi98
siyahi98
  • WpView
    Reads 1,500
  • WpVote
    Votes 186
  • WpPart
    Parts 29
Peri masalları gerçekten de ötededir yalnızca bize ejderhaların var olduğunu söyledikleri için değil ejderhaların yemenin mümkün olduğunu söyledikleri için. ( G.K.Chesterton ) Arkadaşlar umarım begenirsiniz hikayeyi okurken zevkle okursunuz ve Rica ediyorum arkadaslarinizada söyleyin beni takip etsinler hikayeme bir baskınlar eğer okuyucu sayım yüz olur ise bir hikaye daha yazacağım fakat türü daha farklı olacaktır ilginizi bekliyorum yorumlarınızı bekliyorum sizleri seviyorum
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,797,208
  • WpVote
    Votes 192,318
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 9,092,524
  • WpVote
    Votes 719,836
  • WpPart
    Parts 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
İçimdeki Müzik by Nisa246855
Nisa246855
  • WpView
    Reads 2,933
  • WpVote
    Votes 35
  • WpPart
    Parts 4
Gerçek hayat hikayesinden uyarlanan İçimdeki Müzik Serebral Pals rahatsızlığına sahip olan fiziksel engelli Melody Brooks'un hikayesidir. Melody engelli olmasına rağmen diğer çocuklardan bir farkı olmadığını kanıtlama arzusu içerisindedir. Bu nedenle çok çalışır ve mücadele eder. Verdiği savaşları tek tek kazanarak ilerler.
Sihirli Kitap Evi by _Lady_ReBeL_
_Lady_ReBeL_
  • WpView
    Reads 40,071
  • WpVote
    Votes 5,529
  • WpPart
    Parts 30
At havaya; yazı gelirse sağa , tura gelirse sola... Her şey bir bozuk paranın, yağmurlu bir günde, düşüp kaybolmasıyla başlamıştı. Dünyaya ait olmayacak bir binaya giren Elisa, kitapların arasında, şaşkınca dolanırken bir kaza sonucunda kitabın içine girer. Hayır. Sihirli olan şey kitap değil. Kitap Evi. Hayatının son derece sıkıcı olduğundan dolayı depresif takılan Elisa, eğlenceyi ve gerçek özgürlüğü kurgularda bulmak için kitapların içine girer. Ama evdeki hesap çarşıya uymaz ve her girdiği kurguda başına türlü türlü belalar gelir. Ah! Az kalsın unutuyordum. "Başıma ne büyük belalar açtın çocuk?" (ノ◕ヮ◕)ノ*.✧❤️ ° • L A D Y _ R E B E L ノ*.✧
Gölgelerin Efendisi 2 Yanan Köprü by muhammet5665
muhammet5665
  • WpView
    Reads 108
  • WpVote
    Votes 18
  • WpPart
    Parts 6
Orman Muhafızı Halt'un eski çırağı Gilan ile özel bir göreve katılan Will ve Horace, geçtikleri her yerin boşaltılmış olduğunu görürler. Morgarath'ın krallık ordusu için planladıkları, hayalgüçlerinin çok ötesindedir. Yaklaşan felaketin önlenmesi, yalnızca Will ve Horace'a bağlıdır.
GÖLGELERİN EFENDİSİ by mertdalfidan12
mertdalfidan12
  • WpView
    Reads 20,798
  • WpVote
    Votes 200
  • WpPart
    Parts 17
New york times bestseller
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 17,276,995
  • WpVote
    Votes 692,697
  • WpPart
    Parts 56
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
ZAMANIN ZİRVESİNDE ÖLÜ KORSAN by Talkinglibrary
Talkinglibrary
  • WpView
    Reads 10,324
  • WpVote
    Votes 1,376
  • WpPart
    Parts 1
Aydınlık Vaadi'nin sakin limanı, o gece karanlıkla yıkanmıştı. Prenses Elara, balıkçı sevgilisini kurtarmak için gizlice lanetli gemiye sızmıştı. Fakat aniden, ölü denizcilerin dehşet verici saldırısına tanık oldu. Balıkçı, ölü denizcilerin acımasız pençeleri arasında parçalanıyordu, prensesin gözleri korkuyla doluydu. Prenses korkuyla parıldamaya başladı. Bu parıltı elbette asırlardır hayatta bile sayılmayan Ölü Korsan Jhon'un dikkatinden kaçmayacaktı. Onun kanının ölüleri yeniden diriltmek için hayati bir rol oynadığını görür görmez anlamıştı. Efsaneleri herkes bilirdi, Jhon bile. Ölü denizcilerin karanlık gölgeleri içinde kaybolan prenses, içindeki aydınlık gücünü hissederek, umutsuzca direnmeye çalıştı. Sevdiği adamın sonunu getirmiş lanetli bir mürettebatla aynı gemideydi. Üstelik en büyük dilekleri için anahtar görevi görecekti. Ölü Jhon ne kadar kötü biriydi? Belki de en az namı kadar.
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 51,063
  • WpVote
    Votes 2,181
  • WpPart
    Parts 10
Zweig bu novellası'nda bir kadının yaşamını bütünüyle değiştiren yirmi dört saatlik deneyimini anlatırken, insanda içkin saplantıların ve dayanılmaz arzuların sınırlarında gezinir. Özgürce ve tutkuyla içgüdülerinin peşine takılan bir kadının bu kısa ve yoğun hikâyesi, kadın kalbinin sırlarına ermiş ustanın kaleminde olağanüstü bir anlatıya dönüşür. Yapıtı için mekân olarak muhteşem atmosferiyle Fransız Riviera'sını seçen Zweig, 1920'li yılların sonlarında Avrupa'nın "kibar" tabakasının ikiyüzlü ahlak anlayışına yönelik eleştirel tavrıyla dikkat çeker.