I will read
9 historias
HilZey por HiilZeyy
HilZey
HiilZeyy
  • LECTURAS 896
  • Votos 115
  • Partes 8
Hilzey
Pirate / minsung por minsngday
Pirate / minsung
minsngday
  • LECTURAS 43,492
  • Votos 5,820
  • Partes 20
[TAMAMLANDI] Korsan Lee Minho Prens Han Jisung
YAZ UYKUSU por ZeynepSey
YAZ UYKUSU
ZeynepSey
  • LECTURAS 736,895
  • Votos 79,736
  • Partes 59
8 arkadaş, 5 şehir, aşk ve yalanlar. "bu bir yolculuk hikayesi ve her yeni şehir, kendimizi bulmamız için var." 06.06.2020
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) por Maral_Atmc6
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • LECTURAS 8,349,354
  • Votos 698,206
  • Partes 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
ÖYLE BİR UĞRADIM (Kitap Oldu) por Maral_Atmc6
ÖYLE BİR UĞRADIM (Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • LECTURAS 330,781
  • Votos 20,181
  • Partes 8
"Ondan hoşlanıyor musun?" Kıskanç çıkan sesine ne tepki vereceğimi bilemiyordum. "Ona sarıldın." Kaşları çatıldı. "Hoşlanmasaydın sarılmazdın. Hoşlanıyorsun ki sarıldın." Burnundan nefesini sertçe verdi. "Bana bile sarılmadın." Ters ters baktı. "Bana niye sarılmıyorsun?" Kıskandığı kişi en yakın arkadaşıydı. Ve onun arkadaşı benim babamdı. Hiçbir şeyden haberi yoktu. Eflah kim olduğumu bilmeden beni seviyordu ama ben, onun kim olduğunu bile bile ona âşık olmuştum. Benim günahım daha büyüktü. Bir insanın başına en kötü ne gelebilirdi? Babam gözlerimin önünde öldürüldüğünde ve onu öldüren annem olduğunda en kötüsünü yaşadığıma çok emindim. Artık annem cezaevinde, babam ise mezardaydı. Bundan daha kötü ne olabilirdi ki? 25 yıl geçmişe gitmek? Bu kötünün de kötüsü olabilir miydi? Ölümcül bir kaza sonucu kendimi 1998 yılında bulduğumda o an için bunun bir felaket olduğunu düşündüm. Felaket bir durumdu çünkü bu zaman diliminde anne ve babamla aynı yaşlardaydım. Onların hayatına bir yabancı gibi girmek zorundaydım. Ama aslında felaket sandığım şey mucize de olabilirdi. Mucizevi bir durumdu çünkü bu zaman diliminde annem cezaevinde, babam da mezarda değildi. Onların evlenmesinin nedeni annemin bana hamile kalmasıydı. Ana rahmine düşmeme sadece üç ay kaldığını anladığımda ise kendi doğumumu engellemenin nasıl olacağını düşünmeye başladım. Annemi cezaevinden, babamı da ölümden kurtarmanın tek yolu bu olabilir miydi? Belki de olabilirdi. Planını uygulamak için babamın arkadaşı Eflah'ın evine bir dadı olarak işe girmekse hayatımda verdiğim en kötü karardı. Bunu ona anlatmanın bir yolu var mıydı? Buraya ait olmadığımı, öyle bir uğradığımı anlatmanın bir yolu olmalıydı. Doğru insanı yanlış zamanda bulmak birine verilen en büyük ceza olmalı.
BUZ KRALLIĞI por kitaplarvesozleri
BUZ KRALLIĞI
kitaplarvesozleri
  • LECTURAS 203,312
  • Votos 15,602
  • Partes 26
Sağ tarafta beni bekleyen adamı gördüğümde adımlarım durdu. Buz gibi mavi gözler bedenimi baştan aşağıya süzerken bakışlarımı adamın yüzünden ayıramadım. Kendi ten rengimin soluk bir beyaz olduğunu ve benim kadar açık bir tene sahip hiç kimsenin olmadığını düşünürken onun teni bir heykeli andırıyordu. Beyazdı. Sadece beyaz. Teninde tek bir kusur bile yoktu. Bulutların arasından hafifçe sızan güneş sayesinde teni parlıyordu. Tek bir şey hariç baştan aşağıya beyazlar içindeydi. Omuzlarına doğru gelen ince siyah saçları vardı ve buz mavisi gözlerini daha da ortaya çıkarıyordu. "Dışarıda bunun için idam edilebilirsiniz." - BUZ KRALLIĞI SERİSİ (+18) (yetişkin romantik)
EFLÂL | RAFLARDA por idelirukiye
EFLÂL | RAFLARDA
idelirukiye
  • LECTURAS 13,857,903
  • Votos 291,524
  • Partes 29
🥀 "Geçmiş, bazen mutlu bir anı bazen acı bir tebessüm. Bazı zamanlarda ise adı konulamayan duygunun adı..." Eflâl... Ölüme ve insanlara karşı gardını almış genç bir kadın... Korkuyla attığı her adımın, hayatından çaldığını fark edemeyecek kadar kimsesiz üstelik. Lâl... Ölesiye nefret ettiği insanlardan kaçıp sığındığı limanda, belki hayatının aşkını bulacak belki de en büyük hayal kırıklığını yaşayacak. Eflâl, onaylanmayan bir evliliğin meyvesidir ve henüz dünyaya gelmeden, hikâyesine ölümün gölgesi düşmüştür. İşi, dostları, abisi... Hepsi onu "öldürülmek" düşüncesinden bir nebze de olsa uzaklaştırmaktadır. Tabii, bir de Karan Akdoğan... Aslında kimsesiz olduğunu anlayan Eflâl'in, kimsesi olan genç adam... Aralarındaki bazen minnet, bazen şefkat, bazen ise karşı konulmaz bir sevgidir. Ancak Eflâl'in baş etmesi gereken ölüm gerçeği, onu Karan'ın yanında da rahat bırakmaz. Eflâl, gerçeklerle yüzleşmeye karar verir. Kime ve neye inanacağını bilmeden kendini hiç de tahmin edemeyeceği gerçeklerin içinde bulur. Artemis Milenyum aracılığı ile kitap oldu. Kitapçılardan alabilirsiniz.❤️ •Yeni bölüm gelmeye devam edecek ve final burada yayımlanacak.
GECENİN HİKAYESİ por thekabal
GECENİN HİKAYESİ
thekabal
  • LECTURAS 2,029,185
  • Votos 71,081
  • Partes 56
Sıradan bir günün akşamında, geçmeye çalıştığı köprüden nehre düşmek üzereyken ölüm tarafından kulağına fısıldandı. "Uzatılan buz gibi soğuk bir el bütün hayatına dokunacak." Bağımlılar ve Avcılar bu kez sıradan bir hayatın hayalini kuran, geceye doğmuş bir kız için karşı karşıya gelecek. Siyahla beyazın, geceyle gündüzün, iyiyle kötünün anlamını yitirdiği bir iç savaş. Zihin çıkmazı. Yaşam mücadelesi. Sarsıcı bir kısır döngü. Issız bir kasaba. Kusurlu bir kalp. Uçurumun diğer tarafına, gölgelerin arasına hapsedilmiş kayıp bir ruh. Önce sahip olduğu her şeyi elinden alacaklar ve siz bunu her bir satır arasında hissedeceksiniz. Hayata tutunacak bir neden verecekler, "Yapma!" diye haykırmak isteyeceksiniz. Bu hikâyenin masumu yok. Bu bir aşk hikâyesi değil, nefret hikâyesi. Gecenin soluğunu ensenizde hissedeceğiniz, okurken sıcak bir kahveye muhtaç olacağınız kadar soğuk bir hikâye. #Aylema #Aşeka #Dora #Amely
FANTOM ETKİSİ doğa dönüyor  por Talkinglibrary
FANTOM ETKİSİ doğa dönüyor
Talkinglibrary
  • LECTURAS 1,235,752
  • Votos 44,234
  • Partes 27
Yaşamı boyunca hiç kimsenin onu "tehlikeli" olarak nitelendireceğini düşünmezdi. Eh, hayat bazen hoş olmayan sürprizler yapabiliyordu. "Nefes al," dedi kendine. "Çünkü her an biri gelip onu senden alabilir." Ölüme kapadığı gözlerini bir öncekilerden çok farklı, çok daha karanlık bir dünyaya açmıştı. Tek bir bakışla tüm o renklerin, o sihrin ve mükemmeliyetin ondan çok uzakta, geçmişte kaldığını anladı. Yakında uğruna savaşması gereken tek şeyin canı ile sınırlı olmadığını da anlayacaktı. Belki bu gökyüzü bile olmayan evrende, kalbini verdiği cesaret timsali oğlan, belki de sayısız esir ve acılı ruh. Her biri Alessia'nın büyüsünü ve kılıcını savurması için dualar ediyordu. Yüzlerce Labradorit, Garnet, Sitrin ve Yem edilmiş ruh refaha kavuşacak ya da daha karanlık günler ile karşı karşıya kalacaktı. Alessia ruh yiyen bir imparatoru yerle bir edebilir miydi? Edemezsin demişlerdi. Göreceklerdi.