İlk hayatında okuduğu romanın dünyasında, Lysandra'nın bedeninde, kim olduğunu bile hatırlayamayarak gözlerini açan bir yabancı...O, hikayeyi bildiğini sandı. Olayların gidişatını, karakterlerin sonlarını, felaketleri...Her şeyi biliyordu. En azından öyle sanıyordu. Fakat bilmediği bir şey vardı: Bu, onun hatırladığı roman değildi.Yaklaşan bir katliam, sessizce işleyen görünmez bir mekanizma ve yüzyıllardır gömülü olan bir sır. Ve o, adım adım bu karanlığa çekilirken, hem kaderini hem de kendi varlığının anlamını sorgulamak zorunda kalacak. Sevgili okuyucu, bu dünyada kader çizilmiyor, sayfalar kanla yazılıyor. Ve eğer o, gerçeği öğrenirse yalnız kendi varlığı değil...Tüm dünyanın dengesi yıkılacak. Çünkü bu kez sayfaları çevirecek olan o değil...Sayfalar onu çevirecek.

Zaman sadece akar sanırsın, ama bazıları onu kontrol eder... Kadın, yıllar önce zamanı, anıları, yaşamı ve dostlarını korumak için her şeyi göze aldı ve bir fedakarlık yaptı. Kadın ise bunun bedelini geçmişini unutarak ödedi. Ve zaman, Onu korumak için başka bir yaşamı ona vaat etti. Artık adı başka, hayatı yalan... Ta ki, on altıncı yaş gününün akşamında ailesi'nin ortadan kaybolup, çerçevelerden bile tamamen silinene dek. Ne ailesi hatırlanıyordu... ne de kendi kimliğini. Sekiz yıl sonra, aynı baloda zaman yeniden kırılıdı ve karşısına çıkan gizemli adam, onu unuttuğu o gizemli ve sırlarla beslenmiş geçmişe davet etti. Ancak zamanla oynayanların unuttuğu bir şey vardır: Kalbin seçimi, kaderi değiştirebilir.