önceden her şeyi birlikte yaptıkları çocukluk arkadaşının adımlarına yetişemiyor, onunla eskisi gibi omuz omuza yürüyemiyordu. jungkook onu geride bırakmıştı. taehyung bu hissi iyileştirmenin yolunun jungkook'tan nefret etmek olduğunu sanıyordu. düzyazı (ağırlıklı) + texting.
bu hayatta hep ben birilerine sevgi vermiştim, yolda gördüğüm kedilere dahi. ama kimse benimle sevgisini paylaşmamıştı. birilerinin sevgisini muhtaçtım ben de, en çok da taehyung'un sevgisine. onun sevgisine hiç şahit olmamıştım ama taehyunglar güzel severdi, bilirdim ben. güçlü bir hisle seziyordum bunu. kemiklerime...
bana aşktan bahsetmeyin, o acıyla kasılmaktan nefret ederim. (the smiths)