lqvinia_1
- Reads 2,494
- Votes 116
- Parts 8
MARDİN'İN KAYIP HANIMAĞASI
Henüz altı yaşındayken annesinin elinden tutup Mardin'den ayrıldığında, küçük yüreğinde yalnızca bir kelime yankılanıyordu: ihanet. Babası, aşiretin kararıyla eve bir kuma getirmişti. Annesi, bu onursuzluğu kabullenmedi. O gün ne kocasını affetti, ne de aşireti. Boşandı. Ve kızını da yanına alarak Mardin'i terk etti. İstanbul'da yeni bir hayat kurmak için her şeyi göze aldı.
Yıllar geçti. O küçük kız, geceleri annesinin sessiz ağlayışlarıyla büyüdü. Okudu, çalıştı, hırslıydı. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni birincilikle bitirdi. Ardından yargı yoluna girdi. Başarılı bir savcı oldu, sonunda Cumhuriyet Başsavcılığına kadar yükseldi. Yetmedi. Aynı zamanda gizli bir kimlikle büyük bir holdingin sahibi oldu. Kimse, o zarif iş kadınının Mardinli olduğunu bilmiyordu.
20 yıl sonra, bir gün Mardin'e geri döndü. Siyah bir araçtan indiğinde, gözlerindeki soğuk kararlılık herkesin içini ürpertti. Aşiret, onun öldüğünü sanıyordu. Hanımağa geri dönmüştü. Ama bu kez sadece toprağını almak için değil... Hesap sormak için gelmişti.
O artık sadece bir kadın değildi.
O, adaletin ta kendisiydi.
Ve adaletin zamanı gelmişti.
---