En sevdiklerim ( karışık)
12 stories
İS KOKAN ZEYTİN AĞACI by sulisindunyasi
İS KOKAN ZEYTİN AĞACI
sulisindunyasi
  • Reads 2,399,228
  • Votes 216,567
  • Parts 42
"Benim topraklarımda ölmek için özel bir nedene gerek yok." Mihra Elnurova, Türkiye'nin güneyinde yer alan, ufak bir Türkmen ülkesi olan Karahan'da yaşamaktadır. Sıcacık bir ailede büyüyen Mihra, hayatın sert ve acımasız yüzüyle henüz tanışmamıştır. Ta ki ülkesinde baş gösteren iç savaşa kadar. Ülkenin çeşitli bölgelerinden ayaklanma, silahlanma haberleri gelirken hiçbir sorun olmadığına inanarak yaşayan genç kız, bir sabah bulundukları kasabaya ülkesini ve kendi topraklarını korumak için Türkiye'den askerlerin gönderildiğini öğrenir. Bu askerlerin arasında hayatının aşkının da olacağından bihaberdir. Yağmurlu bir günde şarkı söyleyip kendi kendine eğlenirken çitlerin arkasından kendini izleyen Türk askeri Yusuf Agâh Demiral'ı görünce Mihra'nın kalbi o zamana dek hiç atmadığı kadar kuvvetli atmaya başlar.
BİR KİBRİTLE 𝘠𝘖𝘒 OLMAK by zanegzo
BİR KİBRİTLE 𝘠𝘖𝘒 OLMAK
zanegzo
  • Reads 10,123,211
  • Votes 831,809
  • Parts 58
❝İnsan bir kutu kibrite benzer. Varolur, yanar ve söner.❞ Bu hayatta nasıl bir kibrit olacağına sen karar vereceksin. Yanacak mısın? Yakacak mısın? Yoksa öylece duracak mısın? Ben, benimle yanmanı, gerimizde kalan her şeyi yakmanı istiyorum. Çünkü uzun bir süredir yanlış kişilerle, yalnız hayattasın. Ait olduğun yere dönme vakti. Bil ki; seni almaya geliyorum, Balkan kızı. BİR KİBRİTLE YOK OLMAK
AHZAR by izgocean
AHZAR
izgocean
  • Reads 2,833,455
  • Votes 157,023
  • Parts 42
Zorluklarla ayakta kaldığı hayatında bir de bursla kazandığı üniversitesini ilerletmeye çalışan Yağmur, hayatının en büyük pişmanlığını yaptı... Birine aşık oldu. O adam o'ndan sadece kalbini almadı... ama geride yalnızca pişmanlıklar kaldı. Peki yıllar sonra, bir anda karşılaştıklarında; her şey hâlâ aynı mıydı? *
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
YARALASAR(Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • Reads 16,562,854
  • Votes 670,609
  • Parts 55
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
BÜLBÜL KAPANI  by Loresimaa__
BÜLBÜL KAPANI
Loresimaa__
  • Reads 16,412,006
  • Votes 1,148,316
  • Parts 34
"Bela yağmur gibi gökten yağarsa Başını ona tutmaktır, adı aşk..." . . . 🪶❤️‍🔥 Kapak tasarım; @Publiisherr
Akşam Güneşim by azraketen
Akşam Güneşim
azraketen
  • Reads 733,731
  • Votes 41,791
  • Parts 96
'Ben en çok akşam güneşini severim Mem. Sarının en masum, turuncunun en tutkulu, kırmızının en şefkatli hali demek çünkü. Ben akşam güneşinin alacasına meftunum. Sen bu aciz yüreğimin akşam güneşisin Mem.' ☀️☀️☀️ Hızlandım. Bir insan kaçtığı bir yere ne kadar hızlı gidebilirse o kadar hızlı gidiyordum. Koştum. Ardımdaki sesler yaklaştı. Geçmişime yaklaştım. Gidebileceğim ilk yere ulaştım. Demir kapılı konağın önünde durduğumda elimdeki bıçağın kabzasını vurdum. Nefes nefeseydim. Soğuk yakıyordu. Boğazımı yakıyordu. Tenimi yakıyordu. O soğuk yakıyordu ama ben donuyordum. Titriyordum baştan aşağı. Elimdeki kanlı bıçakla vurdum kapıya tekrar tekrar. Ayak sesleri bana yaklaşıyordu. "Mem!" diye bağırdım yıllar sonra. Adı dilimden dökülünce içim dalgalandı. Sesim titredi. "Mem, aç kapıyı!" Gözlerim buğulandı. Adım sesleri kulağımda yankılanıyordu şimdi. Kalbim, göğüs kafesimden taşıyordu. Kirpiklerim bile titredi. O zelzelede birkaç damla döküldü soğuğun kuruttuğu yanaklarıma. "Aç kapıyı, Mem! Aç ne olursun, aç!" Adım sesleri durdu arkamda. Bulmuşlardı beni. Yakalanmıştım işte. Memet kapıyı açmamıştı. Kapıyı ilk ben kapatmıştım bize. Ama bu gece her şeye rağmen bana açamaz mısın Mem? Göz kapaklarım kapandı. Kucağımdaki valizin içinde oğlum ağlıyordu. Elimdeki bıçağın bulandığı kan şimdi kuruyacaktı. Son kez kaldırıp vurdum kapıya. İçimle titredi sesim. Ağladım. "Mem... Duymuyor musun? Sesimi duymuyor musun? Aç kapıyı! Aç kapıyı Mem." ☀️☀️☀️ 'Senden sonra en çok akşam güneşinden nefret ettim Zühre. Sarının en güçsüz, turuncunun en yalancı, kırmızının en zalim hali demekti artık. Ben bir akşam güneşinin alacasında zincire vurdum sevdamı. Sen yüreğime kazınm
BEYLERBEYİ HAZERANİ by mamalesoirr
BEYLERBEYİ HAZERANİ
mamalesoirr
  • Reads 5,547,359
  • Votes 254,574
  • Parts 76
|Uyarı ! Kitapta kan ,dram , şiddet içeren unsur ve yetişkin içerikler mevcuttur .| El değse dikişsiz yaraya çok acır,sevgilim.Ağır söz bile daha çok kanatır. Aşk Şeriatı'nın kuralıdır bu: Seven sevdiğine kesik bir yürek bırakır . Ben sana ; belimdeki silahı ,dik başımı ve tenimin ardındaki canı da bırakıyorum. Buyur al ! Beylerin bile beyi : Hazerani . Kitabımın herhangi bir yerinin kopyalanması (ç) alınması durumunda yasal işlem başlatılacaktır. (Bu isimde yazılan tek kitaptır.Muhtemel olan tek kalacağıdır .Çünkü isim de şahsıma aittir.Bilindik bir şey değil .Kullanılmasına iznim yoktur.)
+11 more
BEYAZ LEKE by asliaarslan
BEYAZ LEKE
asliaarslan
  • Reads 37,120,522
  • Votes 2,048,788
  • Parts 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.
SARKAÇ by Maral_Atmc6
SARKAÇ
Maral_Atmc6
  • Reads 9,245,556
  • Votes 391,639
  • Parts 21
"Delilerin sevdası hoyrat bir fırtına gibidir. Günün başında seni sarsan fırtına, gecenin şafağında ılık bir esintiye dönüşüp kaburgalarının arasına sokulur." Saka ve Sanrı'da tanıdığımız Gurur ve Farah'ın hikayesi. SVS'den bağımsız bir kurgu olduğu için Sarkaç'a başlamak için önce Saka ve Sanrı'yı okumanıza gerek yoktur.
KONUK SEVMEZ DENİZ by zanegzo
KONUK SEVMEZ DENİZ
zanegzo
  • Reads 2,534,724
  • Votes 193,120
  • Parts 20
❝Burası Karadeniz, burada hiçbir aşk mücadelesiz olmaz.❞ "Karadeniz'e eskiden Konuk Sevmez Deniz derlermiş," dedi. Sesindeki buz dağı yüreğimi titretti. Bunu daha önce hiç duymamıştım. Demek hırçın dalgaların sahibi olan Karadeniz'e Konuk Sevmez Deniz diyorlardı. İlk kez duyduğum için olsa gerek garibime gitmişti. Ben de buraya gelen bir konuktum. "Peki ya, öyle mi?" diye sorduğumda bakışlarımı usulca ona kaldırdım. "Burası gerçekten konuk sevmez mi?" "Sevmez," dedi Kuzey net bir dille. "Alır, götürür, öldürür seni. Sen de elbet gideceksin buralardan, ait olduğun yere döneceksin. Buralar hiç konuk sevmez." Bir düşman kapıyı çalar. Elinde ölümle bekler. İmkânsız bir aşk başlar.