şuan okuyor olduklarim
6 verhalen
UÇURUM (Tamamlandı) door Destinywish77
UÇURUM (Tamamlandı)
Destinywish77
  • reads 620,244
  • Stemmen 18,991
  • Delen 44
İnsanların keyif alarak izledikleri tiyatronun acı çeken başrolleriydik. Oyunun sonunda ya alkış alacaktık ya da diğerleri gibi unutulup tarihin tozlu sayfalarında kaybolacaktık. Asel Nur Demir Yiğit Han Yücel Başlangıç: 05/02/2017
SENSİZLİĞİN GÜFTESİ door haylazcicikiz
SENSİZLİĞİN GÜFTESİ
haylazcicikiz
  • reads 358,920
  • Stemmen 12,773
  • Delen 75
'' Neden geldin? '' Ses tonlarının bir ruhu var mıydı? Eğer varsa şuan benim ses tonumun ruhu alınmıştı. Donuk bakışlarında birkaç parıltı kol gezdi. Geçen o parıltıların her birini yakalayıp söndürmek, yok etmek istedim. '' Yoksa Türk filmlerindeki gibi pişman olup bana kendini af mı ettireceksin? '' Mavilerinde ki parıltılar büyüdü ve her biri uçuşup dudaklarının kenarında toplaştı. Dudaklarında eğreti duran gülümsemeye ek olarak kafasını olumsuz anlamda salladı. '' Unuttuğun bir şey var. O Türk filmlerinde ki adamlar kadınları seviyordu. '' Ve bu kelimesinden sonra indirdiğim zırhın önüne bir zırh daha indi. İşte o zaman doğru yolda olduğumu anladım. '' Haklısın, sen beni hiç sevmedin. '' *** İntikam için çıktığı yolda yaralı olarak dönecekti. Kendisine '' Aşık olmak yok '' diye tekrarladığı müddetçe daha fazla çekilmiş olacaktı o girdaba. Belkide olacakları önceden tahmin edebiliyordu, kim bilebilir? Onun aşkı, mutluluğu değil ÇÖKÜŞ'ü yaşatacaktı. Çöken, binalar değil aşkla yanıp tutuşan iki bedenin kor gibi yüreğiydi. Onlar bu göçüğün altından kalkabilecek mi yoksa can çekişe çekişe ezilecekler mi? Bunu hep beraber bekleyip görelim.
ŞİFRE- Bir Su Perisi Hikayesi door z_kalem8
ŞİFRE- Bir Su Perisi Hikayesi
z_kalem8
  • reads 164,266
  • Stemmen 13,187
  • Delen 61
Hayat; kulaklarımızın duyabildiği en güzel ezgiydi. Notalar, muzur bir çocuk gibi zamanın kucağında oyun oynarken; bir çağlayan gibi, kulaklarımızda bıraktığı hoş ezgilerle ruhumuzu yıkardı. O mutluluk hayatımıza doğru yürürken, ayak izlerini salardı hücrelerimize. Önemli olan en doğru notalara basabilmekti: Hissederek kalbimizin en derin odacıklarından gelmeliydi sesler. Bu bilgileri okulda öğrenmiştim. Peki ya "Hayat" okulda öğrendiklerimizin ne kadarını önemsiyordu? Bilmiyordum;şimdi ben ne yapacaktım? Annemi kaybedeli henüz bir gün bile olmadı. Elimde tek bir şey vardı: Bir beste: ne ismi vardı ne de sözleri. .. Şimdi önümdeki boş yola bakıyorum. Anlamsız ve şaşkın bir bakış benimkisi...Sorularımı topladım hayal çantama:Benim hayat yolum hangisi? Bana gösterilen yol benim yolum mu? Bana gösterilen yönde nelerle karşılaşacağım? Ben de bir bütünün parçası mıyım acaba? Yeni bir şehirde, yeni bir hayatın notalarını bulmaya çalışırken fark ettim ki aranan bendim. O günden sonra gözlerimi hep başka bir yerde açıyor, hep birileri tarafından kovalanıyordum. Ruhum ayaklarımın altında, başımda deli bozuk bir adam nefes nefese kaçmak. Sürekli kaçmak. Kaçmamın sebebi ise : Benden istenilen şifre... Ben hayatta kalmaya çalışırken kulağımdan kaybolan notaların hasretiyle bir aşka düşmek üzereyken, bilinmezlik kendi girdabında gülüşümü çalmıştı. Yalanlarla tanışmak: Ben yalan mıydım? Peki tanıştığım insanlar? Ben gerçekten kimdim? Bana tanıştırılmayan kimliğimle birlikte zihnimi kurcalayan tek gerçek vardı... ŞİFRE NEYDİ? VE ŞİFREYİ NEDEN BANA SORUYORLARDI? YENİDEN İNANMAK: KALBİMİ HAYATA VE AŞKA İNANDIRMAK ZORUNDAYDIM. BEN BÜYÜRKEN ONLAR DA ŞAHİT OLMALIYDI. TÜM GERÇEKLİĞİYLE...
ARYA door z_kalem8
ARYA
z_kalem8
  • reads 243,912
  • Stemmen 13,621
  • Delen 66
Arya, hiç bilmediği bir ülkede doğmuş ve sonra yetimhaneye bırakılmıştır. Ailesi ile ilgili tek bildiği annesinin ölmüş olduğudur. Annesinin ismini bile bilmez. Yetimhanede kimsesizlik günlerini yaşarken, kendini bu karanlıktan kurtarmak ister. En büyük yeteneği beklemektir. Umutla onu hiç aramayan bir babası veya bir kardeşi olup olmadığını bir gün öğrenebilmenin hayaliyle yaşar. Yokluk zengini ruhu ve terk edilmiş olma duygusu onun asi ve inatçı bir kişiliğe sahip olmasına neden olur. Asla evlat edinilmek istemez. Başkaları onu evlat edinmesin diye de tüm gücünü sarf eder. Prematüre bebek olarak dünyaya geldiğinden diğer çocuklar gibi sağlıklı değildir. Sık sık hastalanan Arya yetimhanenin soğuk duvarları arasında yalnızlığın üstünü örtmesinden mutsuzdur. Zordur, hayatta kalmaya çalışırken aslında kimsesizliğin onun kadar küçük olmadığını, bir yetişkin gibi deneyimli ve güçlü olduğunu fark eder. Tüm çabalarına rağmen bir gün bir aileye evlatlık olarak gitmek zorunda kalır. Karşı çıkamayacak kadar güçsüzdür. Fakat bu evde sürprizlerle karşılaşacaktır. Asi, yaramaz, dik başlı, kararlı ve küçük bir aşık olan ARYA'nın öyküsü.... MUCİZELER GERÇEKTEN VAR MI? Öğrenmek isteyen varsa eğer...İşte Arya'nın öyküsü...
-ÖĞRETMENİM- door ODSevgiStyles
-ÖĞRETMENİM-
ODSevgiStyles
  • reads 36,831,680
  • Stemmen 1,128,736
  • Delen 63
"Özür dilerim." "Dileme.Ben özür diliyor muyum? Sana köpek gibi aşık olduğum için senden özür diliyor muyum?" *** O benim öğretmenimdi, bana nasıl güzel sevilir o öğretti.
Çakma Sevgili door romanist53
Çakma Sevgili
romanist53
  • reads 249,899
  • Stemmen 9,512
  • Delen 39
- O masum, hassas, kırılgan ve aynı zamanda ürkek... - O güçlü, tutkulu, cesur ve aynı zamanda acımasız... - O Simsiyah gözleriyle insanı yakıp kavuran - O Yemyeşil gözleriyle insanın canını acıtan... - O güzel... - O yakışıklı... -- Masumluğun ve Acımasızlığın hikayesini okumaya hazır mısınız? Tüm haklara saklıdır... ☆ ☆Acemi bir yazarın Wattpadde ilk hikayesidir. ☆