OzlemAydemirr
"Nasıl olsa yine gideceksin" diye söylenerek bakışlarını avının gözlerinden çekti ve onu ölüme terk ederek arabasına binip oradan uzaklaşmıştı. Çünkü aslanın karnı artık doymuştu. Hiçbir aslan avının cansız bedenine bakmazdı. Artık görevine gidebilirdi. Aslan, yıllar sonra ordudan özel bir görev almıştı. Komutanlarından biri onu arayıp, bu görev için anlaşmalı gelmesini tek görev olacağını ve biraz uzun süreceğini söylediğinde ikiletmeden kabul etmişti. En az 1 yıl yoktu ve buralardan uzaklaşmak onun için çok iyiydi. Geri döndüğünde nasıl olsa her ikisi de kendi hayatına bakmış olacaktı. Amerika'ya gitmiş ve belki de orada kalıcı olarak bir düzen kurmuş olacaktı. Onun için yeniden kapılmaya bir ihtiyacı yoktu. Bu en son isteğiydi.
Ceylan, gecenin karanlığını arabasının farları ile aydınlatarak uzaklaşan araba gözden kaybolana kadar ardından baktı ve tamamen karanlık geri geldiğinde elindeki notu kaldırdı. Dudağında yine acı bir tebessüm belirdi.
"Bu gerçek sondu" diye yazılmıştı. Genç kadın hıçkırığını yutarcasına yutkunurken elini karnının üzerine getirdi ve
"Onun suçu değil bebeğim" diyerek söylendi. Çünkü bu tamamen onun suçuydu. Bu sonu en acısından o hazırlamıştı. Ona kızmaya, nefret etmeye hatta ağlamaya bile hakkı yoktu. Yine yalnızdı. Yine acı doluydu bu sefer hissettiklerinden nefret etmeden üstelik...
Aslan Ve Ceylan'ın aşk ile savaşını anlattığımı hikayemiz.