:')
5 stories
Gençlik Kumpanyasının Hatıra Defteri by alizarbmbin
alizarbmbin
  • WpView
    Reads 458,808
  • WpVote
    Votes 27,441
  • WpPart
    Parts 26
Sevgili defter, Ben bugün aşık oldum. Sahne ışıklarının altında, Juliet'in pencereden Romeo'ya uzandığı gibi uzandı üzerime aşk. Üstelik ölüm iksiri içmeye de yemin ettik. Ey Hermia! Bükme o masum boynunu. Çiçekteki iksirin etkisi bir düş kadar kısa, aşksa masallar kadar uzun. Gerçeği gömmeye bir avuç toprak yetmez, gençlik çiçek gibi açacaktır elbet gerçeğin üzerinde. Gençlik, pop şarkılarındaki nakaratlar gibi hareketli ve çarpıcı çünkü. Bu bir gençlik kumpanyası, Ve ben bugün aşık oldum.
Uçurtmayı Sevmek by bosverdilan
bosverdilan
  • WpView
    Reads 71,052
  • WpVote
    Votes 9,580
  • WpPart
    Parts 8
Serçeyi Öldürmek'ten tanıdığımız Zeliha ve Emir'in hikâyesidir.
KARANLIĞIN ŞEHRİ by sulisindunyasi
sulisindunyasi
  • WpView
    Reads 25,393,815
  • WpVote
    Votes 1,489,993
  • WpPart
    Parts 80
Doğum gününden sonra, kardeşiyle eğlenmek için konsere giden bir genç kız... Fırtına yüzünden iptal olan konserden eve dönmeye çalışırken, kendini bir anda hiç bilmediği bir yerde bulursa... Ve bu bilmediği yerden, evine dönecek hiçbir yolu olmasa... Kendisini yabancı hissettiği bu şehirde, tüm bunlar yetmezmiş gibi, aklını karıştıran ve tüm yolları kendisine çıkaran gizemli bir genç adamla karşılaşırsa... Neler olur?
İmrozlu by EsraCanlii
EsraCanlii
  • WpView
    Reads 888,116
  • WpVote
    Votes 83,685
  • WpPart
    Parts 67
Bir ada ve ortada duran iki kişi. Biri Türk biri Yunan. Biri isyancı biri işgalci. Birinde steteskop birinde künye. İkisi birbirine her şey olur. İkisinden birbirine hiçbir şey olmaz. . 1 Eylül 2039'da, kimine göre Gökçeada kimine göre İmroz'dayız. Kimi için acımasız distopya kimi için kaçınılmaz bir sondayız. . İlk bölüm yayın tarihi 5 Temmuz 2023. . Kitapta anlatılan tüm konu, kişi ve olaylar hayal ürünüdür.
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK by bosverdilan
bosverdilan
  • WpView
    Reads 9,428,604
  • WpVote
    Votes 543,387
  • WpPart
    Parts 83
Efsun Zorlu; atandığı Urfa'da mecburi hizmetini yapan tıp fakültesinden yeni mezun, çiçeği burnunda bir hekimdir. Daha mesleğinin ilk günlerinde, henüz on sekizine yeni girmiş bir hastanın intihar vakasıyla karşı karşıya kalır. Hastasının vücuduna bırakılan izler onu adım adım kendi geçmişine götürürken, geleceğini aniden tanımadığı insanların dudakları arasında bulur. Asla geçmemiş geçmiş, verilmiş sözler, kurtarılan hayatlar, doğrultulan namlular, yalanlar, fermanlar ve aşk. Devrim gibi bir kadın, Urfa'nın göbeğinde destan gibi bir sevdanın koynunda bulur kendini. Koca düzene baş kaldırıp o düzenin minnet ettiğine yenilmekse ne aklının ne de kalbinin kabulüdür. *** "Ağlarsam ölürüm." derken sesim düz, çoktan kabullendiğim bu gerçeği ilk defa dile getirişime rağmen sakindi. Çoktan. Saatlere dökülürdü ama bana şehirler aştıracak kadar çok gelen o vakit. Vücudumun ağrısı ruhumun sancısının çok altındaydı. Onun gözleri bende olsa da ben boşluğa odaklanmıştım. Üzerimde olan bakışlarının ağırlaştığını hissettim. Fetih bana çok ağır bakıyordu. Sırtıma yüklenen çuvallar biraz daha bel bükmeme sebep oldu. "Neden," dediğinde ne dediğimi çok iyi anlamış da yersiz bir sorgulayışa bürünmüş gibiydi. "serçe misin sen?" Kaşlarım hafifçe havalandı, başımın ağrısı belirginleşti. Uzun süreden sonra ona bakan ben oldum. Söylediği şeyin altındaki anlamı yakalamaya çalışıyordum ama buna çok uzaktım. Bunu anladı ve dudakları kıvrılacak sandım. Halbuki gülümsemeye çok uzaktık. "Serçeler," yüzünü hafifçe yüzüme yaklaştırdı. "Ağlayınca ölürlermiş. Bu yüzden mi bunca zamandır gözlerinin kuruluğu?" Bu konuşmadan sonra onun serçesi olacağımı, hatta olduğumu bilemezdim. Tıpkı bu topraklarda serçeyi öldürmenin kadını ağlatmak olduğunu bilmediğim gibi.