esma3944 adlı kullanıcının Okuma Listesi
17 stories
ABİLERİM Mİ? by azrabenazraa
azrabenazraa
  • WpView
    Reads 667,636
  • WpVote
    Votes 34,083
  • WpPart
    Parts 34
17 yaşındaki Lara konuşma engellidir ve gerçek sandığı ailesi ile birlikte Amerika'da yaşamaktadır, fakat bir gün gelen telefon ile doğum sırasında karıştırıldığını öğrenir ve DNA testi için Türkiyeye gelirler. 4 abi ve üçüzü olduğunu nereden bilebilirdi?
ALACAKAN by yazalven
yazalven
  • WpView
    Reads 2,401,831
  • WpVote
    Votes 112,035
  • WpPart
    Parts 22
Kalbini savaş meydanında bırakmış bir asker, o intikamı elbet bir gün alır. ... Alakurt lakâbıyla bilinen Kurter Alacakan, ülkesinin en başarılı askerlerinden biridir. Bir gece vakti timiyle gittiği Kafes operasyonunda timdeki dostlarını acı bir şekilde kaybeder. Her şeyini kaybettiği o zifiri karanlık gecede, kan dolu toprağa bakıp, toprağı avuçlayarak korkunç bir intikam yemini eder. Ve her şeyi ardında bırakıp şehre geri döndüğünde, hiçbir şey aynı kalmayacaktır. Özellikle de General'in kızıyla tanışıp, onunla aynı intikam yoluna başkoyduktan sonra... ALACAKAN.
SINIR |Tamamlandı| by __Katre__
__Katre__
  • WpView
    Reads 2,831,025
  • WpVote
    Votes 137,549
  • WpPart
    Parts 75
Az önce Eylül'ün tuttuğu boşta kalan elini yeşil kalın askeri kemerinin üzerine koyup lafa girdi. " Gel ben sana espriyi göstereyim."dedi. Elini kemerinin üzerinden çekip göğsünün üzerinde yazan yazıyı işaret etti. " Bak bakalım burada ne yazıyor?"dedi sesindeki alaycı tınıyla. " Arslan."dedi karşısındaki adam kısık çıkan sesiyle. Ardından Eylül'ün yaka kartını gösterdi Toprak parmak ucuyla. "Peki burada ne yazıyor." "Eylül Arslan." "Aynen öyle." dedi Toprak başını aşağı yukarı sallayarak. Ardından elini kaldırıp yüzüğünü gösterdi. " Bu."dedi sorgulayan sesiyle. " Yüzük." Eylül'ün elini tutup kaldırdı. " Bu."dedi tekrar. Aynı cevabı aldığında ellerini indirip birbirine kenetledi. Ve tekrar kaldırıp herkesin gözüne sokarcasına konuştu. " Birleştir bakalım ne çıkacak ortaya."dedi. Ardından masaya göz gezdirip karşısındaki adama dikti bakışlarını. Birkaç saniye cevap vermesini bekleyip adamın omzundaki elini sıktı. " Evlisiniz."dedi adam fısıltıdan farksız sesiyle. " Doğru cevap." dedi Toprak alayla. Adamın omzundaki elini çekip yüzünü Eylül'e çevirdi. Birkaç saniyeliğine yumuşayan bakışlarını tekrar buza çevirip masaya döndü. Birbirlerine kenetlenmiş ellerini gösterip: " Duyduğunuz gibi biz evliyiz. Daha öncesinde bilmiyordunuz çünkü bilmenize gerek yoktu. Şimdi öğrendiğinize göre herkese afiyet olsun." dedi. Masadan yükselen hayret nidalarını umursamazken masadaki yerine ilerledi. Eylül'ün elini bırakmadan yanındaki sandalyeyi çekip:" Geç güzelim." dedi. Yanlarındaki birkaç kişi duydukları ile küçük çaplı bir şok yaşarken onların gözü sadece birbirleri üzerinde idi.
Knee Socks •BxB by sunsihinse
sunsihinse
  • WpView
    Reads 31,905
  • WpVote
    Votes 1,497
  • WpPart
    Parts 15
DEVAM EDİYOR!! ☆teacher x student!! ★daddy issues, smut, age gap !!tw: şiddet, travma
+16 more
UFAKLIK (TAMAMLANDI) by FatmagulEryiit
FatmagulEryiit
  • WpView
    Reads 4,297,721
  • WpVote
    Votes 171,324
  • WpPart
    Parts 90
"Bana bak" diyerek beni önüne çekti. Gözlerim refleks olarak açılmıştı. "Bu kız kim ufaklığıma ne yaptın?" diyerek yüzüme doğru haykırdı. Gözyaşım benden istemsiz aktı. İkinci de onun peşinden gelmişti. Her an ağlamaya hazır olmaktan nefret ediyorum. "Öldü" dedim. Bana atabileceği en kötü bakışı atıp "Harabedeki kızlara mı benzemeye çalışıyorsun? Söylesene seni de bir gece de harcamam mı gerekiyor ? Bunu mu isti..." yüzüne attığım tokattan sonra susmuştu. "Haddini bil! " dedim ve ona iğrenerek baktım. Bakışları bana döndü. Sinirden ölecek kıvamdaydı. Gözleri gözlerime bakarken yangın çıkarıyordu. Uraz şuan hiç düşünemeden beni öldürecek şekildeydi. "Sen bana Sürtük diyemezsin!" o kadar sert bağırmıştım ki boğazım acımıştı. Uraz kolumu tutduğu gibi beni serçe duvara yasladı. Duvarın pürüzlü kısımları sırtıma girmişti. Gerçekten canım acımıştı. Uraz bana öfkeyle bakıp elini yumruk yapıp sinirle yanımdaki duvara yerleştirdi. Duvar çatlamıştı. Bana gelecek diye düşünürken tam yanımdan sıyırmıştı. "Sana dokunmaya kıyamazken seni sevmediğimi nasıl idea edersin aklım almıyor." Genç kurguda #1 -06/08/2018 Cesarette #1 07/08/2018
45. DURAK by ibusranur
ibusranur
  • WpView
    Reads 412,839
  • WpVote
    Votes 34,391
  • WpPart
    Parts 29
Akasya, geçmişinin ona hissettirdiklerinden kaçarken her yıl şehir değiştirmek zorundadır. Bir yıl boyunca edindiği arkadaşlıklarını, ilişkisini geride bırakarak doğum gününde yola koyulur. On sekiz yaşından beri her gittiği şehirden biraz daha yarım ayrılan Akasya'nın 24 yaşındaki durağı Ankaradır. 45. Durak'ta bulduğu Yekta Emir Ilgaz, Akasya'nın bütün doğrularını sarsacaktır. Aynı acılardan geçip, ayrı ayrı yollarda yürüdüğü bu adamla korktuğu geçmişin içerisine düşen Akasya, bu yıl Ankara'yı ve en önemlisi de Yekta'yı terk edebilecek midir? "Şehirler insanları terk etmez Akasya, korkma."
KORGAN by nemesisyza
nemesisyza
  • WpView
    Reads 219,058
  • WpVote
    Votes 12,646
  • WpPart
    Parts 8
Kuleli Askeri Lisesi'nden beri tanışan dört yakın arkadaş, o gün özel bir görev için operasyona beraber çıkmışlardı. Biri şehit oldu. Biri askerlikten ihraç edildi ve kayıplara karıştı. Diğer ikisi artık aynı timdeydi ama görev harici tek bir kelime bile konuşmuyorlardı. *** Üstün zekâsıyla tanınan Almila, Boğaziçi Üniversitesi Matematik bölümünden birincilikle mezun olduktan sonra Oxford Üniversitesi'nden burs teklifi alır. Ancak daha bu fırsatı düşünemeden, babasının eski arkadaşı olan Cengiz Albay'ın kapısını çalmasıyla hayatı bambaşka bir yöne savrulur. Almila, iki yol arasında kalır. Ya akademik kariyerine devam edecektir ya da şehit düşen yüzbaşı babasının mirasına sahip çıkacaktır. Ve o; söz konusu vatanı olunca kolay olanı değil doğru olanı seçer. Oxford teklifini elinin tersiyle iter ve askeriyede istihbarat analisti olarak çalışmaya başlar. Ancak bilmediği bir şey vardır. Teknik istihbarat sağlayacağı timin başındaki isim, iki yıl önce şehit olan abisinin en yakın arkadaşı Pars Karadağlı'dır. Ve onları bekleyen şey; aynı ateşte yanmış iki kalbin taşıdığı güçlü bir intikam arzusu ve belki de kaderin sessizce ördüğü geri dönüşü olmayan ortak bir gelecektir.
SİYAHIN YANSIMASI by evrem_65
evrem_65
  • WpView
    Reads 8,018,721
  • WpVote
    Votes 249,999
  • WpPart
    Parts 73
Manevi ailesini kaybeden ve bundan dolayı manevi kardeşiyle arası açılan Berra Derin duyduğu hakaretlere, gördüğü dışlanmaya daha fazla dayanamayıp soluğu İstanbul'da alır. Kendine yeni bir yol çizmeye karar verirken hesapta olmadığı bir şey olur. Kaan Erdinç ile yolları kesişir. Kaan Erdinç'in geçmişi açığa çıkmasıyla beraber Berra kendini siyah beyaz dünyasında bulur. Bu dünyadan kendini uzaklaştırmak isterken Kaan'ın eli Berra'nın hep üstünde olur. ALINTI "Gideceksin dedim!" Dudağının arasından tısladı. Sinirli hali beni korkutuyordu. Fakat gitmemi istiyordu. Burasının benim için tehlikeli olduğunu söylüyordu. Beni mi düşünüyordu? Sanırım bu son soruyu bin defada tekrarlasam usanmayacaktım. Çünkü söz konusu bendim. "Benim hakkımda hiç bir şeye karar veremezsin anladın mı?" Yüzüne avazım çıktığı kadar bağırdım. İki ellerimle omzuna bastırdım. "Hiç bir yere gitmiyorum, bunu o taş kafana sok!" Kaan'ı omzundan iterek odadan koşar adımlarla çıktım. Arkamdan "Berra!" Diye kükredi. Asansörün kapısı açılınca '0' düğmesine bastım. Kapının hızlı kapanması için düğmeyi zorladım. Kapı yavaş yavaş kapanırken gözlerimi kapattım. Rahat bir nefes verip gözlerimi açtım. Asansör kapısının arasında el görünce çığlık attım. Tek eliyle asansörü durdurdu! "Sen manyaksın!" Yüz ifadesi beni çok ürkütüyordu. Üstüme doğru gelince kendimi kapana sıkışmış gibi hissettim. Hızlı bir hareketle herhangi bir asansör düğmesine bastı. Asansör ani bir çekimle durdu. Işıkların sönmesiyle gözlerimi kapattım. "Kes şunu!" Soğuk ve güçlü elini çenemde hissettim. Çenemi sıktığında acıyla inledim. Refleks olarak iki elimle, çenemi sıktığı elini tuttum. İtmeye çalışıyordum fakat gücüne karşı gelemiyordum. Ne yaptığını idrak etmeye çalışırken nefesini tenimde hissettim.
Tutsak by mononokece
mononokece
  • WpView
    Reads 17,063,828
  • WpVote
    Votes 563,551
  • WpPart
    Parts 59
"Birlikte güldüğün birine aşık olmak kolaya kaçmaktır; ben seninle ağlamaya bile aşığım." Sıradan başlayan planlı bir intikam oyunu; ne denli büyük bir karmaşaya yol alabilir ve ne denli büyük bir aşka sebep olabilirdi? Tanıtımının Yayınlanma Tarihi: 23.07.2014 Finalinin Yayınlanma Tarihi: 17.01.2016
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 9,084,323
  • WpVote
    Votes 719,457
  • WpPart
    Parts 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.