EN GÜZELLERİ🫂💙
31 stories
Sakat Ağa (Berdel)  by poncik_yazarr_iste
poncik_yazarr_iste
  • WpView
    Reads 602,918
  • WpVote
    Votes 40,459
  • WpPart
    Parts 41
Ablası onun kaderi olacaktı. O ise sadece gölgeydi. Ta ki gelinliği üzerine geçirene kadar... Bir kurşun, iki aşiretin arasına kan ve sessizlik serpti. İntikam nefesleri tutuldu. Kan dökülmesin diye bir çözüm sunuldu: BERDEL. ☆☆☆ Hayat gerçekten kendi seçimlerimizle mi şekillenir, yoksa doğduğumuz toprak, aile ve gelenek her adımımızı önceden mi belirler? Bir kız kaderini, kendi kararıyla çizebilir mi? Berdel adı verilen o görünmez zincir, sadece elleri değil, kalpleri de bağlayabilir mi? Bu kitap, töre ile aşkın, ihanet ile sadakatin, korku ile cesaretin iç içe geçtiği bir hikâye anlatıyor. Bir tarafta aile baskısı, töre ve kan davası; diğer tarafta kalbin atışı, özgürlük arzusu ve yasaklı bir sevda. Her sayfada okuyucuya şu soruyu sorduracak... "Kader mi güçlü, yoksa insanın kalbi mi? Peki ya birini seçmek zorunda kalsan, hangisini seçerdin?" "Kaderini mi? Yoksa, kalbinin sesini mi?"
GELİNCİK (Tamamlandı) by Aalice1402
Aalice1402
  • WpView
    Reads 981,164
  • WpVote
    Votes 58,767
  • WpPart
    Parts 31
Bir kadını en çok ne üzebilir, ne yıkar... Yuvası için nelere göğüs gerebilir? Neleri görmezden gelebilir? Hor görülmek, küçümsenmek, sevgisizlik, güvensizlik... birçok şey sayılabilir. Peki kocasını paylaşmak? İşte buna asla sessiz kalmayacaktı. Yıllarca, gelin geldiği evde verdiği onca emeğin karşılığı neydi? Daha ne kadar susacaktı? Babasının kızıydı Asya, elbette susup sessizce bir köşeye çekilecek değildi.
Rayiha | Köy - Anlaşmalı Evlilik by mavverra
mavverra
  • WpView
    Reads 1,508,481
  • WpVote
    Votes 105,094
  • WpPart
    Parts 48
Nehirde yıkanırken kendisini izlediğinden habersiz olduğu adam onu boğulmaktan kurtarır. Fakat suni teneffüs yaptığını gören köylüler onları sevişiyor sanınca olaylar bir namus davasına dönecek şekilde karışır. ❝Bataklığın neredeyse son bulduğu bu noktada karşısına çıkan manzara onu şaşkına çevirmişti. Bu kadar tenha ve tehlikeli sayılabilecek bir yerde bir insan neden yıkanmayı seçerdi? Aklına ilk olarak suyun serinliğinin cazibesi ya da bataklığın hemen ötesindeki doğal kaynaktan gelen berrak su ihtimali gelse de mahremiyet ihtiyacı düşüncelerine hiç uğramadı. Genç kadın önce ıslaklığı sebebiyle üzerinde yalnızca ince bir tabaka gibi duran kombinezonunu ağır hareketlerle çıkarıp bir kayanın üzerine bıraktı. Ardından sütyeninin kancalarını çözüp omuzlarından kaydırdı ve onu da aynı yere bıraktı. O an suyun yansımalarıyla parlayan bembeyaz, dolgun göğüsleri gözlerinin önünde bütün çıplaklığıyla belirmişti. Bakışları istemsizce o dik ve kusursuz yuvarlaklığa kaymış, ardından ucundaki canlı pembe tomurcukları seçmişti. Bu görüntünün şimdiye dek gördüğü en baştan çıkarıcı şey olduğunu düşündü bir an.❞ ▪︎Rayiha : Hoş koku ▪︎Yaş farkı vardır. ▪︎Cinsellik ve küfür barındırmaktadır. Rahatsız olacaklar, duyar kasacaklar uğramasa çok iyi olur. Tamamen eğlenmek amaçlıdır. Kadına şiddet ve tecavüz yoktur.
ZEHİRLİ ŞEKER by Zeynepizem
Zeynepizem
  • WpView
    Reads 1,345,317
  • WpVote
    Votes 91,406
  • WpPart
    Parts 67
Aile-asker kurgusu✨️ 🪷 Gözlerime bakmaya devam ederken sordu. "Sen benim kim olduğumu biliyor musun?" kafamı aşağı yukarı salladım. "Abim!" dedim gür bir sesle. "Abimsin sen benim!" Afalladı. Ona, sen uzaylısın desem bu kadar şaşırmazdı hani. "Ne?" dedi. "Nil ben. Kardeşinim!" 🪷 07.09.24✨️ #aile 1 12.09.24✨️ #gençkurgu 1 21.08.2024🍭 18.07.2025🍭 (TAMAMLANDI)
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,807,871
  • WpVote
    Votes 192,582
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
GÜLBEŞEKER by ilahipetekya
ilahipetekya
  • WpView
    Reads 610,434
  • WpVote
    Votes 32,273
  • WpPart
    Parts 49
İnsanın en masum olduğu dönemi çocuk olduğu zamanlardır, öyle değil mi? Doğru. Fakat eksik. İnsanın en acımasız olduğu dönem de çocuk olduğu zamanlardır. Kimi çocuk sevgiyle arkadaş edinir, oyunlar kurardı. Kimisi ise tek bir korku salmasıyla etrafına toplardı kendi tebaasını. Ben ve benim gibi çocukların sevgi cumhuriyetine karşı, zorbaların korku imparatorluğuydu aslında durum kısaca. Diyelim ki bir zamanlar çocuktuk. Biz de, onlar da. Lisede de mi çocuktuk? Türlü türlü oyunlar kurarken de mi çocuktuk? İnsanların hayatlarında unutamayacağı anılar bırakırken, hafızalarından kazıyarak silmek istemelerine rağmen bunu başaramıyor oluşlarının sorumlusu olurken de mi çocuktuk? Tuvalete kilitlerken, okulun önünde alay konusu ederken, yapmadıkları şeylerle suçlarken ve hatta manipüle ederek kendilerinden bile şüphe etmelerini sağlarken de mi çocuktuk? Değildik. Ne biz ne de onlar. Bunu inkar edecek insanın vicdanı sorgulanmazdı zaten.
NAZEN by zlemGndz4
zlemGndz4
  • WpView
    Reads 369,865
  • WpVote
    Votes 14,757
  • WpPart
    Parts 20
~Eski zamanlardan bir aşk ve tutku hikayesi~ 1960-1970 yılları. Devam ediyor. İzinsiz (Ç)alma durumunda adli işlem başlatılacaktır!.
İZLER KALIR by afroditmavisi
afroditmavisi
  • WpView
    Reads 15,708,660
  • WpVote
    Votes 1,047,456
  • WpPart
    Parts 58
"Sana hiç söylemedim ama sana aşıktım. Bunu yüzüne karşı söyleyememek de benim ayıbım olsun." 070822 ☁️
𝐓𝐢𝐦𝐞 𝐓𝐮𝐫𝐧𝐞𝐫 | 𝐃𝐫𝐚𝐜𝐨 𝐌𝐚𝐥𝐟𝐨𝐲 by wdaphnee
wdaphnee
  • WpView
    Reads 150,877
  • WpVote
    Votes 9,001
  • WpPart
    Parts 45
❝Cesur sevgilim.❞ Zamanın akışı o gün, 1997 Haziran ayının 29'unda değişmeye başlamıştı. Draco nelerin değişeceğini görmek için geleceğe dönerken zaman onun arkasından hunharca akmaya devam etmişti. Sadece bir Weasley kızı için. • 𝐬𝐦𝐮𝐭 - ꨄ︎ • 𝐛𝐲 𝐝𝐚𝐩'
SOKAK NÖBETÇİLERİ by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 58,295,534
  • WpVote
    Votes 2,251,336
  • WpPart
    Parts 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."