Düz
6 stories
Yalancılar ve Yabancılar by emregul_
emregul_
  • WpView
    Reads 3,410,041
  • WpVote
    Votes 165,981
  • WpPart
    Parts 43
Her insan bir yalancıdır. Her insan bir yabancı... Bize öğretileni yapar, bir yalanı yaşarız hayat boyu. Vakti geldiğinde ise yalan hayatlarımıza yabancılaşırız. İsteyerek ya da zorunda kalarak... Biz zorunda bırakıldık ve her şey o gün başladı. Hayatlarımıza yalan o gün bulaştı. Ya da biz öyle sanıyorduk. Biz kim miyiz? Bizler yabancıyız. Belki biraz da yalancı...
Güneşi Söndürmem Gerek (FİLM OLUYOR) by emregul_
emregul_
  • WpView
    Reads 2,975,656
  • WpVote
    Votes 108,378
  • WpPart
    Parts 70
Umut'un hayatında her şey yolunda giderken, yaşadığı bir kaza sonrasında her şey değişir. İç dünyasında kendiyle hesaplaşmaya çalışırken hiç beklemediği bir gerçekle karşı karşıya kalır. Artık önünde iki yol vardır. Ya bu gerçeği kabul edip hayatına kaldığı yerden devam edecek ya da bu gerçeğin acısına kendini mahkûm edecektir. Umut hayatına kaldığı yerden devam ettiğini düşünürken yaşanan kazayla birlikte sır perdesi aralanır ve kabul edilemez olaylar gün yüzüne çıkar. Yakınlarıyla ilgili öğrendiği gerçekle yeni bir yol ayrımına girer. Yalanlar ve kabul edilmesi güç gerçeklerin ortasında kalan Umut, yaşadığı acıların enkazından kurtulmaya çalışırken aklı ve kalbi arasında verdiği savaşı kazanabilecek miydi? * "Sakın unutma... Eğer istersen güneşi bile söndürebilecek kadar güçlüsün!"
YOZLAŞMIŞ HARABELER by emregul_
emregul_
  • WpView
    Reads 344,766
  • WpVote
    Votes 20,201
  • WpPart
    Parts 31
Sürekli aynı kâbuslarla uykuları bölünen Rena, yine bir gece aynı kâbusun etkisinden korkuyla uyanır. Rüyanın üzerinde bıraktığı etkiden kurtulmak için banyoya; yüzünü yıkamaya gittiğinde aynada yansımasının kaybolduğunu görür. Banyo aynasında kendi yansımasını göremeyen Rena hala uyuduğunu ve kâbusun içinde olduğunu düşünerek kendi odasına kaçar. Odasındaki boy aynasına baktığında ise hayatının şokunu yaşar çünkü aynanın içinde kâbuslarında kaçtığı adamı görür. Aynanın içine hapsolan ve Kâbus Gözcüsü olduğunu öğrendiği Aryen'in kendisine sorduğu bilmeceye cevap verirken Kabus Lordu'nu insan diyarına getirdiğinden habersizdir. Aynı gece yansıması çalınan Rena, Kabus Lordu Aryen'le bir anlaşma yapmak zorunda kalınca geri dönülmesi imkansız bir yola ilk adımını atmış olur.
OYUNCAK MÜZESİ (+18) by emregul_
emregul_
  • WpView
    Reads 1,645,731
  • WpVote
    Votes 56,750
  • WpPart
    Parts 36
İnsan ne dilediğine dikkat etmeli, zira kalbinden geçen iyi ya da kötü hiçbir dilek gerçekleşmeden peşini bırakmaz, derler. Ben, ölüm diledim. Bir ölümle başladı her şey. Bir başka ölüm onu izledi. Ve bir diğeri...
BEYAZ LEKE by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 38,145,856
  • WpVote
    Votes 2,069,475
  • WpPart
    Parts 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.
SOKAK NÖBETÇİLERİ by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 58,368,013
  • WpVote
    Votes 2,252,581
  • WpPart
    Parts 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."