had akume never existed, everything would have concluded exactly as eren jaeger had wished. but this story needed a soldier who could understand the titans' behavior, foresee their next moves, and change the destiny. (currently being translated. a new chapter will be posted almost everyday. thanks for sticking around!)

SEASON THREE ONGOING, SEASON TWO COMPLETED!! Cho Seo-Yeon has been looking for her father for three years now. Each day being harder than the other. Money has been, since his disappearance, more of a burden. When Seo-Yeon gets the opportunity to participate in a game for money, she doesn't hesitate even a little bit. But, when the game officially begins she wishes she wasn't so competitive. ⊹₊⟡⋆ my first language isn't English, so lmk when you find any mistakes, enjoy! Season two started; 01/06/2025 Season two completed; 03/24/2025 Season three started; 07/05/2025 Season three completed; ???

↳ ❝ can you dream in hell? can you suffer in heaven? can you love in a world where caring might get you killed?❞ 🂱 𝐌𝐔𝐑𝐀𝐊𝐀𝐌𝐈 𝐑𝐈𝐎𝐑𝐔 was a thief in every world she touched. It began with food, coins, and clothes-whatever it took to survive. But in the Borderlands, such things held no value. So she learned to steal what did: hearts, breaths, lives. 𝐊𝐀𝐑𝐔𝐁𝐄 𝐃𝐀𝐈𝐊𝐈𝐂𝐇𝐈 was anything but. He valued friendship, loyalty, and honest hearts. But in the Borderlands those qualities can only get you hurt, and slowly he began to understand the girl who refused to feel any of them. season 01: completed season 02: on going daikichi karube x oc ─── season 1-2 alice in borderland

╰┈➤ 𝐂𝐇𝐈𝐘𝐎.. was soft. That's how people saw her, though nobody ever saw the true horror beneath her skin. Her "kind" act was nothing but a cover up, and the Borderlands was ready to rip her open. Luckily, Chiyo had never been too afraid of exposure. 𝐍𝐈𝐑𝐀𝐆𝐈.. was rough, but he had been shaped that way-sharpened by every bruise life carved into him. People only saw the violence on the surface, but no one knew the real source of that darkness, or how it had been her hands-her actions, her absence, her choices-that slowly molded him into this version of himself. And worst of all, she knew it. She had watched the light drain from him, piece by piece, until only this version of him remained. (Will continue when s3 releases!)

"𝑠ℎ𝑒 𝑤𝑎𝑠 𝑎 𝑠𝑡𝑜𝑟𝑚: 𝑠𝑢𝑑𝑑𝑒𝑛; 𝑝𝑜𝑤𝑒𝑟𝑓𝑢𝑙; 𝑣𝑖𝑜𝑙𝑒𝑛𝑡; 𝑑𝑒𝑣𝑎𝑠𝑡𝑎𝑡𝑖𝑛𝑔: 𝑎𝑛𝑑 𝑢𝑡𝑡𝑒𝑟𝑙𝑦 𝑚𝑎𝑔𝑛𝑖𝑓𝑖𝑐𝑒𝑛𝑡." - 𝑠ℎ𝑒 𝑐𝑎𝑝𝑡𝑖𝑣𝑎𝑡𝑒𝑑 𝑎𝑙𝑙 𝑙𝑒𝑓𝑡 𝑖𝑛 ℎ𝑒𝑟 𝑤𝑎𝑘𝑒 (𝑟.𝑜) ~𝑰𝒏 𝒘𝒉𝒊𝒄𝒉 𝒇𝒓𝒆𝒆𝒅𝒐𝒎 𝒘𝒂𝒔 𝒏𝒆𝒗𝒆𝒓 𝒂𝒏 𝒐𝒑𝒕𝒊𝒐𝒏 𝒇𝒐𝒓 𝒉𝒆𝒓, 𝒃𝒖𝒕 𝒉𝒆 𝒈𝒂𝒗𝒆 𝒉𝒆𝒓 𝒕𝒉𝒆 𝒌𝒆𝒚𝒔 𝒕𝒐 𝒍𝒊𝒃𝒆𝒓𝒂𝒕𝒊𝒐𝒏 𝒂𝒏𝒅 𝒂 𝒕𝒂𝒔𝒕𝒆 𝒐𝒇 𝒑𝒆𝒂𝒄𝒆 𝒂𝒏𝒅 𝒉𝒆𝒂𝒗𝒆𝒏... ~𝑰𝒏 𝒘𝒉𝒊𝒄𝒉 𝒆𝒙𝒑𝒆𝒄𝒕𝒂𝒕𝒊𝒐𝒏𝒔 𝒘𝒆𝒓𝒆 𝒉𝒊𝒔 𝒄𝒉𝒂𝒊𝒏𝒔, 𝒃𝒖𝒕 𝒔𝒉𝒆 𝒃𝒓𝒐𝒌𝒆 𝒕𝒉𝒆𝒎 𝒇𝒐𝒓 𝒉𝒊𝒎 𝒂𝒏𝒅 𝒑𝒂𝒊𝒏𝒕𝒆𝒅 𝒉𝒊𝒔 𝒈𝒓𝒂𝒚 𝒘𝒐𝒓𝒍𝒅 𝒘𝒊𝒕𝒉 𝒄𝒐𝒍𝒐𝒓 𝒂𝒏𝒅 𝒘𝒊𝒕𝒉 𝒉𝒐𝒑𝒆... ✦ "𝘏𝘰𝘸 𝘥𝘰 𝘺𝘰𝘶 𝘬𝘯𝘰𝘸 𝘮𝘺 𝘩𝘦𝘢𝘳𝘵 𝘪𝘴 𝘳𝘢𝘤𝘪𝘯𝘨?" 𝘚𝘩𝘦 𝘢𝘴𝘬𝘦𝘥. 𝘏𝘦 𝘵𝘰𝘰𝘬 𝘩𝘦𝘳 𝘩𝘢𝘯𝘥 𝘢𝘯𝘥 𝘱𝘶𝘵 𝘪𝘵 𝘰𝘯 𝘩𝘪𝘴 𝘤𝘩𝘦𝘴𝘵. "𝘉𝘦𝘤𝘢𝘶𝘴𝘦 𝘮𝘪𝘯𝘦 𝘪𝘴." ✦ 𝐺𝑜𝑗𝑜 𝑆𝑎𝑡𝑜𝑟𝑢 𝑥 𝑓𝑒𝑚!𝑜𝑐 ➥𝘸𝘪𝘭𝘭 𝘧𝘰𝘭𝘭𝘰𝘸 𝘵𝘩𝘦 𝘮𝘢𝘯𝘨𝘢/𝘢𝘯𝘪𝘮𝘦 𝘱𝘭𝘰𝘵 ➥𝘮𝘢𝘵𝘶𝘳𝘦 𝘢𝘯𝘥 𝘴𝘦𝘯𝘴𝘪𝘵𝘪𝘷𝘦 𝘵𝘩𝘦𝘮𝘦𝘴 ➥𝘮𝘪𝘴𝘰𝘨𝘺𝘯𝘪𝘴𝘵𝘪𝘤 𝘡𝘦𝘯'𝘪𝘯 𝘢𝘭𝘦𝘳𝘵!

❛ 'Kaybettiğinize en çok pişman olacağınız şey nedir?' diye sorulsaydı, akıllara aile, arkadaş, sağlık ya da para gibi önemli ve değerli sayılan kavramlar gelirdi. İnsanların öncelikleri ve değerleri, kendine hastı ne de olsa. Kimileri aşkı, aileye tercih ederken; kimileri hayallerini itibarıyla satın almıştı. Kimileri için bir evlat, diğer evlatlarından daha kıymetliydi. Kimileri anne-baba olmayı tatmak için can atardı da, kendini bir kız çocuğu evlat edinirken bulmuştu. Bazılarının sahip olduğu tek şey, umuttu. Bazıları için makam ve şöhret, uğrunda çirkin günahların mübah kılındığı bir dünyaydı. Bazıları, en değerlisini kaybetmek üzere olduğu gerçeğiyle yaşamaya çalışıyordu. Ve bazıları, ona ait olup olmadığından bile emin olmadığı bir insanı kaybetmekten korktu. Bazılarıysa, en önemli değer olan kimliğini kaybetmişti de, farkında bile değildi. Özünü unutmaktan daha acı bir kayıp varsa o da unutmayı tercih etmekti. Benlik, insana verilen ilk emanetti. İnsan önce kendini, sonra diğer insanları tanırdı. Kendini tanımayan, başkalarını da tanıyamaz ve onları ön yargılarının birer kurbânı yapardı. Leya on yedi yaşında, kalp hastası bir kızdı. Ne var ki kendi hakkındaki bazı -onun tabiriyle acınası- gerçekleri inkar etmekte diretiyor, zira onları zayıflık olarak görüyordu. Kendine çizdiği 'güçlü kadın' profili ve mesafeli tavırları yüzünden çoğu kişi onun kibirli biri olduğunu düşünürdü. Bir yaz tatili sonunda, yarı zamanlı çalıştığı lokantada, ona bahşiş bırakmış bir halde ortadan kaybolan genç müşterisinin peşinden gitmiş, ancak bulamadığı için yalnızca tekrar karşılaşmayı ve bahşiş ücretini iade etmeyi dilemişti. Minnet altında kalmaktan nefret ederdi. Tabi aklından geçen, müşterisiyle yeni öğretim yılında sınıf arkadaşları olarak karşılaşmak değildi. ❜

eğer akume olmasaydı, her şey tam da eren jaeger'ın istediği gibi biterdi. ama bu hikayenin de, devlerin davranışlarını anlayan ve hareketlerini öngörebilen, herkesin kaderini değiştirebilecek bir askere ihtiyacı vardı.