1451, Since 5 years in Manisa, 19 years old Sehzade Sultan Mehmet is semi-exiled. He lead his calm life with his favourite woman and mother of his children Gulbahar Sultan on his side. In Saruhan life isn't fairytale too, Gulsah Sultan is jealous of Gulbahar and makes intrigues to kill her son- Sehzade Bayezid, and make Sehzade Mustafa (Gulsah's son) main heir of the 2nd line. Harem is controlling by his sister, Fatma and her husband Zagan is taking care of Mehmet. This two are inseparable. In Edirne is chaos, although Sultan Murad came back to the throne, 5 years ago. Traitors of Mehmet are praying for Murad's long life and make allience with his wife- Alime Sultan to send her son Sehzade Ahmet to some sanjak making him official player of the throne. Mara Sultan, Mehmet and Fatma's mother choosen by their heart, is making sure that no one could disturb Mehmet from second reign. Using the friendly relationships with most of palace, she is controlling whole Saray and Alime Sultan's moves. Suddenly exhausted during Divan Council, Sultan Murad felt down and never opens his eyes. Who will sit on the throne? Ahmet or Mehmet?

"When I first saw you I knew you were special because my dark night becomes a bright, sunny day when I am with you Mihrunisa."

1. Ahmed'in eşi ve evlatlarının annesi olan Hatice Mahfiruz Sultan'ın hayatını kurgulayarak siz kıymetli okurlarıma aktarmaya çalışacağım.

"Zümrüd-ü Anka: Raziye Sultan" Osmanlı Sarayı'nda entrikalar, ihanetler ve gölgelerin ardında kalan bir hikâye... Şehzade Mustafa ve Şehzade Ahmed'in kız kardeşi, Mahidevran Sultan'ın gözbebeği Raziye, doğduğu günden itibaren kaderin sert rüzgarlarıyla savrulmuştur. Bir falcının kehanetiyle başlayan hayatı, onu Osmanlı'nın en güçlü kadınlarından biri yapacak mı, yoksa sarayın derin koridorlarında kaybolup gidecek mi? Hürrem Sultan'ın entrikaları, kardeşlerinin yazgısı ve Osmanlı tahtı üzerindeki büyük oyunlar içinde Raziye, sadece bir piyon mu, yoksa başlı başına bir güç mü olacak? Geçmişin acıları ve geleceğin bilinmezliğiyle yüzleşen bir sultanın hikâyesi başlıyor... Taht oyunlarında kazanmak için ne kadar ileri gidebilirsiniz? Bu hikâyede aşk, ihanet, güç ve kader iç içe geçiyor. Raziye Sultan'ın fırtınalı hayatına tanık olmaya hazır mısınız?

Ben Mahidevran Sultan! Çerkeslerin gururlu kızı, Osmanoğlu hanedanının ise bahtsız sultanı... ... Kanuni Sultan Süleyman Han'ın bir dönem gözdesi, Şehzade Mustafa'nın annesi olan Baharay Mahidevran Sultan'ın hayatını siz değerli okuyuculara, tarihin gerçeklerine sadık kalarak sunmak istiyorum. Hüzün ve dirayetle yoğrulmuş bu öyküde, bir sultanın saltanattan uzak kalışının, hanedan içindeki amansız mücadelelerin ve anneliğin verdiği büyük mücadelenin izlerini bulacaksınız. Mahidevran Sultan'ın öyküsü, sadece bir kadının değil, bir dönemin derinliklerine ışık tutan bir anlatıdır. Zamanın acımasız rüzgarlarına karşı dimdik duran bir annenin, hanedanın karmaşık ve çetin yollarında nasıl kaybolduğunu ama asla yılmadığını adım adım takip edeceğiz. Hepinize keyifli okumalar dilerim. ✨

" Kul sıkışmadıkça hızır yetişmez." Büyüklerimiz öyle derdi hep. Peki ya ne kadar doğru ? Ya kulun yalvarışına Yüce Yaradan bir şans daha verecek olsaydı. Mahidevran Sultan son dakikalarını sayarken kader onun yüzüne gülmeyi seçmişti ilk kez. O vakit anlamıştı acımasız kanlı savaşın tekrardan başladığını. Lakin bu kez farklı olacaktı. Zira bu kez Mahidevran Sultan bu oyunu kazanmaya kararlıydı. Peki ya kazana bilecek miydi ? Okuyup hep birlikte göreceğiz..