Celia, Vampir Krallığı'nın sakladığı en büyük sırdır. İnsan topraklarında kimsesiz büyümüş, bir avcıya dönüşmüş silik bir yaşam sürmeyi başarmıştır. Ta ki Yediler Meclisi'nin dikkatini çekip kıtayı kana bulayan Nezhraklar'ın hedefi olana kadar. Nytherfall'ın en karanlık çukurunda saklanan Sırlar ve Yalanlar Aynası, ona gizli bir gerçeği fısıldar... ve karanlık, Raviel'in gözlerinde yankılanır. Kraliyet muhafızı Raviel, Nytherfall'ın sonunu getirebilecek bir sır taşımaktadır. Celia'nın kanına duyduğu tehlikeli açlık ise her geçen gün daha da büyür. Yalnızca tozlu kitaplarda bahsedilen o bağın onları bulduğunu hisseder fakat bunu doğrulayamaz çünkü Celia sıradan bir insandır. "Türler arası birliktelik yasaktır," dedi Raviel. Bakışları karardı. "Ne cezbedici bir yasak." Ve Nytherfall'ın unutulmuş tanrıları, kadim taşların arasından uyanır gibi kıpırdandı çünkü böyle bir bağ, çağların bile unuttuğu bir karanlığı yeniden uyandırabilirdi. Ayna son yalanını fısıldamaya hazırlanırken kıtayı küle çevirecek bir kötülük yaklaşır. İki beden birbirine çekilir, kader dokumacıları ise çoktan kararını vermiştir. Gökyüzü yarıldığında herkes anladı: Bazı ruhlar birbirine, evrenin kaderini değiştirmek için çağrılırdı.

Adalet duygusunu kariyerinin tek ilkesi yapan kadın, bir sabah kendini yıllar önce kapattığı bir davanın manşetinde bulur. Kariyeri çalkalanırken, evinde bulunan gizemli bir not, her şeyin tesadüf değil, iyi planlanmış bir senaryo olduğunu fısıldar. Krizi önlemek isteyen Bakanlık, ona tek bir görev verir: Yıllar önce tedaviyi reddettiği, cezaevindeki o tehlikeli adamla yüzleşmek. İstemeyerek de olsa yolları yeniden kesişir. Ancak bu buluşma, kader değil, bir oyundur. Unutulan tek bir şey vardır: Avcı bu anı yıllardır bekliyordu. Artık avcı ve avın rolleri değişmiştir. O, farkında olmadan kendi hikâyesine değil... bir başkasının kurduğu, tehlikeli bir intikam oyununa adım atmıştır. ---------- ⚠️| İÇERİK VE KURUM BİLGİSİ: Kurguda geçen tüm kurum, marka, kişi ve olaylar tamamen hayal ürünüdür. Gerçek kişi veya kurumlarla bağlantısı yoktur. BU ESER, +18 YAŞ ÜSTÜ OKUYUCULAR İÇİNDİR. UYGUN OLMAYAN, ŞİDDET VE CİNSEL İÇERİKLER BARINDIRMAKTADIR. RAHATSIZ OLACAKLARIN DİKKATİNE.

Darcy Honore, Paris'te sakin bir apartmanın en üst katında tek başına yaşayan genç bir adamdır. Rutin ve sessiz hayatı yan dairesine taşınan, ortak balkonu paylaşmak zorunda kaldığı Daisy Lune ile tersine döner. Hayat, birbirlerine yabancı olan ikiliyi kısa sürede ortak kullandıkları balkonun gecelerinde yollarını kesiştirir. Gecenin sessizliğinde, ay ışığı altında başlayan sohbetleri gün geçtikçe kalplerine birer tohumun atılmasına neden olur. "Bir gün ansızın kapısını çaldığım kadının gün geldiğinde kalbimin kapılarını çalacağını bilmiyordum. Kollarının arasındaki çiçekler ise ona alacağım yüzlerce çiçeğin yalnızca ilkiydi. Bilmiyordum. Ama çok yakında öğrenecektim. Işıl ışıl parlayan bir çift mavi göz hayatımın tam merkezine konacak beni de kendine hapsedecekti." 01.11.2024

Ezgen Uncu sil veya yaz o her şekilde Nora Xrayd ... "Aynı yaradan yananlar birbirlerinde iyileşirdi biz aynı yaradan yanıp birbirimizin yarasını daha çok kanatmıştık." ... "Balıklar"dedi titrek sesi.Başını çevirip kızıla bulanan suya baktı."Çok güzeller abi"dedi kesik kesik.Sonra gözlerini yumdu.Rey gözlerini sonsuza dek yumdu

"Gözlerini kapat... 480 yıl öncesine git. Şimdi aç ve gerçeği gör." Modern çağın temposuna alışkın olan Selin, kuzeninin Boğaz kıyısındaki ihtişamlı düğününde beklenmedik bir olayla hayatının akışını tamamen değiştirir. Karanlık sulara düşerek kendini 16. yüzyılın ihtişamlı fakat bir o kadar da tehlikeli dünyasında bulur. Yabancısı olduğu bu dönemde, insanların entrikaları, geleneksel yaşamın ağırlığı ve bir Osmanlı süvarisine karşı hissettiği derin aşk arasında sıkışıp kalır. Selin, ait olmadığı bir zamanda hayatta kalmaya ve sırlarla dolu geçmişin ipuçlarını çözmeye çalışırken, hem özgürlüğü hem de kalbinin peşinden gitmek zorunda kalacaktır. Bir kadının modern yaşamdan geleneksel Osmanlı dünyasına yaptığı bu büyüleyici yolculukta, aşk, bağlılık ve kaderin sınırlarını keşfedeceksiniz. Ancak Selin'in karşılaştığı sır, yalnızca onun değil, tarihte kendi geleceğini de değiştirecek güce sahip. ▪︎Kitap ismi hiç bir kitapta yoktur aynı zamanda kitabın konusu ve kurgusu da tamamen şahsıma ait olacak şekilde kimseden esinlenerek yazılmamıştır. Herhangi bir şeyin çalınması sonucunda gerekli yerlere şikayette bulunulacaktır. ▪︎Yayın tarihi; 1:45/1/29/2025

"Ölmeyi bile beceremiyorsun değil mi?" Bu sözleri onun ağzından duymak canımı her şeyden çok yaktı. Eskiden hayatta kalayım diye her şeyi yapabilecek olan adam şimdi ölmeyi beceremedim diye beni azarlıyordu. Üstelik elimdeki cam parçasını almaya kalkışmadan orada durmuş kendimi öldürmemi beklemişti. Bir deney yapıyordu...Sonunda ölme ihtimalimin olduğu acımasız bir deney... "Korkuyorsun...Bu yüzden yaşamayı beceremedin. Ne gariptir ki, korkuyorsun diye ölmeyi de beceremedin." Lara geçmişinden gelen adamla yeniden karşılaştığında onun eskisi gibi olduğunu düşünüyordu ama karşısında bambaşka bir adam vardı. Bunun farkına vardığında her için şey çok geçti. **** Kitap tamamlanmış olup tek kitaptır. Bölümler uzundur. TACİZ, UYUŞTURUCU, PSİKOLOJİK VE FİZİKSEL ŞİDDET İÇERMEKTEDİR!!!

Mihir, bir sabah uçsuz bucaksız bir ormanda karların içinde uyanır. Bir önceki gününde büyükannesinin ona verdiği hediye haricinde önemli bir olay olmamış, çok sıradan bir gün geçirmiştir. Bunların başına gelmesinin sebebi büyükannesinin Mihir'e verdiği aile yâdigarı zümrüt yüzüktür. Zümrüt Yüzük, büyük bir yolculuğun başlamasına sebep olmuş, büyük kayıpların verileceği bu yolculukta Mihir'e doyumsuzluğa sebep olacak büyük bir güç vermiştir. Bu yolun sonucunda etkilenen tek kişi Mihir olmayacaktır. Mihir'in doyumsuzluğu tüm evrenin dengesini alt üst edecektir.