lovverssi
Karadeniz, ayrılıkları affetmezdi.
Rize'nin asi kızı Gürce Arven Ay ve Trabzon'un hırçın genci Boran Deniz Kara. Onların aşkı, Karadeniz'in fırtınalı suları gibiydi; tutkulu, imkânsız ve yıkıcı. Ayrılık, hayatlarını iki farklı yöne savurmadan hemen önce, Gürce ailesini trajik bir trafik kazasında kaybetti. Oysa bu kaza, Yekta Alaz'ın kusursuz planının sadece ilk perdesiydi.
Gürce, artık güçlü bir iş adamı olan Yekta Alaz'ın dini nikahlı karısı, Gürce Arven Alaz'dı. Mardin'deki o malikanenin dört duvarı arasında, Karadeniz'in neşesi yerini şiddetin sessiz çığlıklarına bırakmıştı.
Boran, yıllar sonra bir iş anlaşması için geldiği o kapıda, geçmişini tam karşısında buldu. Gözlerinde kayboluşun ve tutsaklığın gölgesi olan Gürce'yi gördü. Boran, bu kez sadece aşkını değil, Gürce'nin hayatını da kurtarmak zorundaydı.
Ama Boran'ın bilmediği bir şey vardı: Yekta sadece Gürce'nin celladı değil, aynı zamanda onun ailesini de elinden alan, karanlık bir sırrın tek sahibiydi.
Karadeniz'in Deli Sevdası, bir esaretin ardındaki gerçeği ortaya çıkarabilecek mi?
Boran, Yekta'nın sadece Gürce'yi değil, geçmişi de ellerinde tuttuğunu anladığında, bu kurtarma operasyonu bir ölüm kalım savaşına dönecekti.
Bu hikaye, Karadeniz inadının birleştiği, aşkın esareti parçaladığı ve fırtınanın en karanlık tutsakları bile özgürlüğe taşıyabileceğinin ispatıdır.
(Kurgudur. Şiddet, taciz vardır. Rahatsız olanlar okumazsın. İlk yazdığım kitap olduğu için yazım yanlışı ve olay örgüsünde bozukluk vardır. Tekrar ediyorum kurgudur. Herşey hayal ürünüdür. Her hangi bir yerden çalıntı değildir. Olay, yer, iş kurum, kişiler, isimler kurgudur gerçekle bağlantılı değildir. Gerçekle bağlantılı olan bir durum varsa tamamen tesadüftür. Rahatsız olanlar okumasın. Kurgudur. Hiç bir töre'ye namusa gerçe