《📚♥️》
5 stories
TOZLU PEMBE by Loresimaa__
TOZLU PEMBE
Loresimaa__
  • Reads 1,255,103
  • Votes 96,196
  • Parts 20
Kesilen daldan yeşerir yeni çiçekler, umudu kalbinize çiçek gibi iliştirin diye... 🌿🌸
ZORUNLU BAĞLAR: Geçmişin İzleri (Düzenleniyor) by blackroza_
ZORUNLU BAĞLAR: Geçmişin İzleri (Düzenleniyor)
blackroza_
  • Reads 260,680
  • Votes 8,925
  • Parts 21
✦ 𓂀 H e r i z , b i r g ö z y a ş ı 𓂀 ✦ Arin'in abisi, onun için bir velinimetti; sevgi görmeyen küçük kız için umut dolu kapıların açılmasıydı. Babası tarafından sevilmemek ise onun için her gün kahroluş, yok oluştu; çünkü her kız babasının prensesiyken, Arin babası için yalnız kan bağı olan silik bir karakterdi. Babasının sevmediği kızı başka bir adam sever mi? Arin Demirhan, bir gün ansızın gördüğü yeşillerde kaybolur. Ne yapacağını, nereye gideceğini bilemez; çünkü bütün yollar ona çıkıyordu: hiç olmaması gereken adama, Çağan Adar Karadağ'a Bütün her şeyini elinden alan adama. Arin, işlemediği günahın kurbanı... Adar, işlenilen günahın masum kalan tarafı... Her ikisi de suçsuz, tertemiz kalpleriyle; geçmişin bütün izleriyle aralarında kandan, acıdan bir duvar ördüler... Adar, ne kadar intikam almak istese de geçmişte yaşanmış acının bedelini ödememesi gereken kişiye ödetmek istemez. Fakat işler göründüğü gibi değildir; bu intikam yalnız Adar'ın intikamı değildir. "Kimsenin prensesi olmayıp, Kraliçe olanlara..." (Herhangi bir çalıntı veya alıntı hususunda gerekli hukuki işlemlere başvurulacaktır.‼️) NOT: Karakterler ve olaylar tamamen hayal ürünüdür. Kitabın bütün kurgusu bize aittir.
BÜLBÜL KAPANI  by Loresimaa__
BÜLBÜL KAPANI
Loresimaa__
  • Reads 18,821,188
  • Votes 1,231,228
  • Parts 38
"Bela yağmur gibi gökten yağarsa Başını ona tutmaktır, adı aşk..." . . . 🪶❤️‍🔥 Kapak tasarım; @Publiisherr
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK by bosverdilan
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK
bosverdilan
  • Reads 8,977,323
  • Votes 528,567
  • Parts 83
Efsun Zorlu; atandığı Urfa'da mecburi hizmetini yapan tıp fakültesinden yeni mezun, çiçeği burnunda bir hekimdir. Daha mesleğinin ilk günlerinde, henüz on sekizine yeni girmiş bir hastanın intihar vakasıyla karşı karşıya kalır. Hastasının vücuduna bırakılan izler onu adım adım kendi geçmişine götürürken, geleceğini aniden tanımadığı insanların dudakları arasında bulur. Asla geçmemiş geçmiş, verilmiş sözler, kurtarılan hayatlar, doğrultulan namlular, yalanlar, fermanlar ve aşk. Devrim gibi bir kadın, Urfa'nın göbeğinde destan gibi bir sevdanın koynunda bulur kendini. Koca düzene baş kaldırıp o düzenin minnet ettiğine yenilmekse ne aklının ne de kalbinin kabulüdür. *** "Ağlarsam ölürüm." derken sesim düz, çoktan kabullendiğim bu gerçeği ilk defa dile getirişime rağmen sakindi. Çoktan. Saatlere dökülürdü ama bana şehirler aştıracak kadar çok gelen o vakit. Vücudumun ağrısı ruhumun sancısının çok altındaydı. Onun gözleri bende olsa da ben boşluğa odaklanmıştım. Üzerimde olan bakışlarının ağırlaştığını hissettim. Fetih bana çok ağır bakıyordu. Sırtıma yüklenen çuvallar biraz daha bel bükmeme sebep oldu. "Neden," dediğinde ne dediğimi çok iyi anlamış da yersiz bir sorgulayışa bürünmüş gibiydi. "serçe misin sen?" Kaşlarım hafifçe havalandı, başımın ağrısı belirginleşti. Uzun süreden sonra ona bakan ben oldum. Söylediği şeyin altındaki anlamı yakalamaya çalışıyordum ama buna çok uzaktım. Bunu anladı ve dudakları kıvrılacak sandım. Halbuki gülümsemeye çok uzaktık. "Serçeler," yüzünü hafifçe yüzüme yaklaştırdı. "Ağlayınca ölürlermiş. Bu yüzden mi bunca zamandır gözlerinin kuruluğu?" Bu konuşmadan sonra onun serçesi olacağımı, hatta olduğumu bilemezdim. Tıpkı bu topraklarda serçeyi öldürmenin kadını ağlatmak olduğunu bilmediğim gibi.
BEYAZ LEKE by asliaarslan
BEYAZ LEKE
asliaarslan
  • Reads 37,865,994
  • Votes 2,063,771
  • Parts 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.