OKUYUN OKUTURUN
35 stories
Aykırı Çiçek by dusklavande
dusklavande
  • WpView
    Reads 2,626,589
  • WpVote
    Votes 139,622
  • WpPart
    Parts 75
*Klasikten uzak aşk/gerçek aile kurgusu. *Yetişkin içerik barındırır. *İlk birkaç bölüm texting --- Ben İzgi. Feris İzgi... Aylarca uzaktan izleyip, hayaliyle yanıp tutuştuğum aşkıma tam kavuşmuşken; aslında kavuşmam gereken bir de ailem olduğunu biraz geç fark etmiştim. Hem de yaklaşık 20 yıl kadar geç... ••• XXII. Acar, nedensiz bir dürtüyle kadının yüzüne bakamadı bir an. Biraz sonra ise yanağının üzerinde uzanan kadının yüzüne nihayet bakmaya cesaret edebildi. Yavaşça eğdiği başını İzgi'nin yüzüne yaklaştırıp alnına dudaklarını bastırdı, dudaklarını hemen geriye çekmedi. Aksine burnunu da saç diplerine yasladı. Saçlarından yayılan kokunun bir ay öncekiyle aynı olmadığını duyumsadı. Fakat umurunda değildi, kokuyu eşsiz kılan Feris'in ta kendisiydi. Kokunun kaynağının o olması Acar için fazlasıyla yeterliydi. "Yeşil gözlü cadı," diye mırıldandı dudaklarını alnından çekmeden. Sesi o kadar kısıktı ki kendisine bile ulaşamamıştı. "Hangi büyüyü üzerimde denedin bilmiyorum ama bu kadar işe yaramış olmasını sen bile hayal edemezdin." ••• XXVII. Savaş, çaresiz bir merakla yüzünü kızının omuzuna doğru yaslayıp kokusunu hissetmeye çalıştı. Bebek kokusunu hatırlamak istese de artık hatırlayamıyordu, burnunda kalan tek koku isli yanık kokusuydu. Savaş, başını kızının omuzuna koyduğunda burnuna dolan kokunun çiçek bahçesinde gibi hissettirmesine buruk bir tebessümle tepki verdi. Bu kokuyu ilk kez alıyordu, bundan sonra hep alabiliyor olmak için ne yapılması gerekiyorsa yapacaktı. Çekindiği, göze alamayacağı hiçbir şey yoktu. "Bitti babam ait olduğun yerdesin artık, uyandıktan sonra bambaşka olacak her şey. Söz veriyorum, her şeyim üzerine yemin ediyorum sana. Ne kalbine ne tenine bir daha zarar gelmeyecek, baban burada, yanında." --- '120122
SIFIR NOKTASI by izgocean
izgocean
  • WpView
    Reads 2,445,607
  • WpVote
    Votes 123,490
  • WpPart
    Parts 34
Gazetecilik son sınıf öğrencisi Gün Aksa Alatan'ın hayatı, emniyet müdürü babasının suç örgütü liderinin peşine düşmesiyle büyük bir çıkmaza dönüşür. 'Katil insandı, suç şeytana kaldı.' Varlığı öğrenilen örgüt liderinin oğlunun çıkagelişi düzeni değiştirir. Dosyalar açılır, kader baştan yazılır. Genç kız, bir sergide karşılaştığı adamla, onun da dahil olduğu kör bir karanlığın içine çekilir. Yalanlar, seçimler, şüpheler ve biçilen roller... karanlıkta vaat edilir. Peki, karanlığın ömrü ne kadardır? •
Yasak Meyve: Nar. by emineyyx
emineyyx
  • WpView
    Reads 327,046
  • WpVote
    Votes 16,287
  • WpPart
    Parts 46
O bana yasaktı, ama ben ona değildim. O beni kaybetmeyi göze alamazdı ama ben alırdım. Ben karanlıktan korkardım ama onun karanlığında korkmuyordum. Belki onu bana saplantılı hale getiren aptal bir oktu. Ama benim onun kaba, sert, korumacı, kırıcı, karanlık hallerine saplantılı olmamın hiç bir nedeni yoktu. Ona aşık olmayı hiç düşünmemiştim. Ama ben ona aşık olmuştum. Ve bu bizim birbirimizde bulduğumuz tek ortak noktaydı. Yasak olan bana tatlı gelirdi. Ama bu yasağın bu kadar acı olacağını hiç düşünmemiştim. Tıpkı sıradan bir narın bana hayatım boyunca acıyı ve zevki tattıracağını bilmediğim gibi. -------- "Ben kendimi tanıyamıyordum. Ve en acısı seni tanıyordum her gün biraz daha. Sevilemeyecek bir adam olduğunu görüyordum her geçen gün." _____________ "Gitsin istedim. Benden kilometrelerce uzaklaşsın. Ama sonra yine bana gelsin istedim. Gittiği yer de geleceği yer de ben olayım istedim."
YARALI HAYALLER by ElisyaRoyal
ElisyaRoyal
  • WpView
    Reads 7,480,622
  • WpVote
    Votes 315,337
  • WpPart
    Parts 65
Nüket Kozcu, kendi halinde üvey annesinin yaptıklarından hoşnutsuz bir üniversite öğrencisidir. Bir gece bara gider ve tanımadığı bir adamla beraber olur. Ah, yanlış oldu; adamı çok iyi tanıyordur fakat sarhoşluğundan kim olduğunu anlamamıştır. Yakın arkadaşının abisi olduğunu farkettiğindeyse çoktan olayların akışına istemeden de olsa sürüklenmiştir. Nüket Kozcu bu geceyi aklından çıkarmayı planlarken, planları Savaş Akduman'ın planlarına toslar. Savaş Akduman, o gecenin etkisinden kurtulamaz ve Nüket'i beklenmedik bir şekilde kendi dünyasına davet eder. Nüket tarafından aldığı olumsuz yanıtlar ise Savaş'ı durdurmaya yetmeyecektir. Savaş için her şey 'Şehvetten' ibarettir, Nüket ise 'Aşk' istemektedir. Ya şehvet kazanacaktı, ya da aşk. Arası yok! "Sen satranç oyuncusu gibisin Savaş, hedefi değil hedefe giden yolu seviyorsun." (Nüket Kozcu) "Sen etrafına at gözlüğüyle bakarken birinin de çüş demesi bir zahmet zoruna gitmesin, güzelim." (Savaş Akduman) NÜKET KOZCU & SAVAŞ AKDUMAN ??? İlk Yayınlanma Tarihi | 10.Ekim.16 / Pzrt Saat | 23:00 Kitabın Türü | Yetişkin Genç Kurgu Yazan | Elisya Royal
VERA İLE VAHA by kariabenam
kariabenam
  • WpView
    Reads 7,889,535
  • WpVote
    Votes 361,569
  • WpPart
    Parts 61
!!! +18 "Geçmişin bana ait," dedi ve kulağıma yaklaşarak fısıldadı. "İstesen de beni unutamazsın." Geçmiş can yakar. Yıllar sonra karşılaştığında bile. Fakat madalyonun iki yüzü vardır. Her şey çok güzel olabilirdi; onu tekrar görmeseydim. Henüz gençliğinin baharındayken, sevdiği adam tarafından acımasızca dünyası başına yıkılan Eylül'ün ölmekten başka hiçbir planı yoktu. Gözünü kapatıp teslim olduğu adam olan Vaha, onu bir başına ve yüzüstü bırakıp gitti. Yaşadıkları anların hepsinin acı bir hatıraya gömüldüğünü dehşetle izledikten sonra ardı ardına darbe aldı. Annesinden, babasından, ağabeyinden... Bir zamanlar deli gibi sevdiği Vaha, tüm hayatını ellerinden çalmıştı. Uykusunda gördüğü dur durak bilmeyen kabuslarla, uyandığında umutsuzluğun beslediği ruhunu huzura kavuşturmaya kararlıydı. Ta ki dünyanın en kibar ve anlayışlı adamı olan Özgür'le tanışana dek... Eylül, uzun yıllarının ardından onu unuttuğunu sanıp yeni hayatının taslağını çizdikten sonra Vaha ile tekrar karşılaşır ve fitilin ucu ateşlenir. Çaresiz, umutsuz ve bir o kadar da yasak aşkın pençesine girmemek için birbirlerini mahvetmek pahasına ikisi de mücadele eder. Eylül'ün doğru sandığı yanlışları tokat gibi yüzüne çarparken, gerçekler onu dipsiz bir kuyuya atar. Fakat yazgının kesin çizgisinden çıkmak ne kadar mümkün olabilirdi ki?
KONUK SEVMEZ DENİZ by zanegzo
zanegzo
  • WpView
    Reads 3,861,647
  • WpVote
    Votes 264,451
  • WpPart
    Parts 25
❝Burası Karadeniz, burada hiçbir aşk mücadelesiz olmaz.❞ "Karadeniz'e eskiden Konuk Sevmez Deniz derlermiş," dedi. Sesindeki buz dağı yüreğimi titretti. Bunu daha önce hiç duymamıştım. Demek hırçın dalgaların sahibi olan Karadeniz'e Konuk Sevmez Deniz diyorlardı. İlk kez duyduğum için olsa gerek garibime gitmişti. Ben de buraya gelen bir konuktum. "Peki ya, öyle mi?" diye sorduğumda bakışlarımı usulca ona kaldırdım. "Burası gerçekten konuk sevmez mi?" "Sevmez," dedi Kuzey net bir dille. "Alır, götürür, öldürür seni. Sen de elbet gideceksin buralardan, ait olduğun yere döneceksin. Buralar hiç konuk sevmez." Bir düşman kapıyı çalar. Elinde ölümle bekler. İmkânsız bir aşk başlar.
ARDELANOĞLU by fransadageceyarisi
fransadageceyarisi
  • WpView
    Reads 114,195
  • WpVote
    Votes 6,309
  • WpPart
    Parts 41
"Kader miydi yolları belirleyen yoksa insan mıydı kaderini oluşturan?"
KIRMIZI GÜLLER ÇABUK SOLAR by ceyzabel
ceyzabel
  • WpView
    Reads 876,043
  • WpVote
    Votes 63,686
  • WpPart
    Parts 54
"Ve unutma Zümrüt; tüm çiçekler yavaş yavaş, kırmızı güller çabuk solar." *** 1980 yılının Mayıs ayında, Dilektaşı Mahallesi'ndeki aylardır boş olan daireye genç bir adam taşındı. Tek başınaydı, bir karısı veya çocukları yoktu. Kimseyle konuşmazdı ve soğuk çehresi, tenindeki yanığa benzer farklı renkte izleri, şüpheli hareketleri nedeniyle kimsenin de onunla konuşmaya niyeti pek yoktu. Mahalleli, bu suskun ve gizemli adamın dönemin şartlarını da göz önünde bulundurarak bir Amerikan ajanı olduğuna karar vermişti ve adama kendi aralarında 'Dilsiz Ajan' diye sesleniyorlardı. Zümrüt Ayten Özsoy ise henüz yirmisine yeni basmıştı. Altı çocuklu bir ailenin ikinci çocuğuydu. Hayat hakkında bilgisi bu aileyle ve bu mahalleyle sınırlıydı. Liseyi yarıda bırakmak zorunda kalmıştı, hayata en büyük kızgınlığı da buydu. Hayallerini baltalayan şey yoksulluk ve yoksulluğunun sebebi ise başlarındaki sorumsuz babalarıydı. Çoğunlukla bu kalabalık mahallenin cıvıltısında ömrünün çürüyeceğini ve ailesine rağmen yapayalnız öleceğini düşünürdü. Onun için hayat, ışıltılı bir oyun sahnesiydi ve bu sahne, akşam babası eve geldikten sonra perdelerini kapatarak karanlığa bürünürdü. Ve bir gün Dilsiz Ajan nihayet konuştu. Zümrüt Ayten Özsoy ise hayallerine çok yakın olduğunun henüz farkında değildi. (30.03.2021)
Kral'ın Karısı  by tgceymn
tgceymn
  • WpView
    Reads 361,627
  • WpVote
    Votes 30,752
  • WpPart
    Parts 32
Bir metres hayatta kalmak için ne yapmalıdır? Nazlı Arslan gözlerini açtığında öldüğünü biliyordu. Cehenneme düştüğünden emindi. Zindanda, elleri kelepçeli olarak uyandığında artık kendi zamanında olmadığını biliyordu. Bir şekilde öldükten sonra okuduğu kitabın ölen yan karakterinin bedenindeydi. Şimdi yakaladığı ikinci şansı kaybetmemek için onu görmezden gelen kraldan ve onu öldürmek için fırsat kollayan ana karakterden uzaklaşmalıydı. Tabi bu beklediği kadar olmayacaktı. Veliaht Prens Jason sonunda ülkesini savaştan başarıyla çıkarıp kral tacını taktığında yapması gereken acil bir görevi vardı. Yanında duracak bir kraliçe bulmalıydı. Aşka dair bir umudu yoktu. En yakın arkadaşının karısına duyduğu derin hayranlık dışında hiçbir kadından etkilenmemişti. Ülkesindeki herkes çocukluk arkadaş Prenses Jenina'ya hayranken onunla evlenmekle ilgili şüpheleri vardı. Yine de en mantıklı karar gibi görünüyordu. Ta ki yenilen krallığın gönderdiği prenses saraylılar tarafından metres ilan edilene kadar. Şimdi çocukluk arkadaşını kraliçe yapmalı ve istemediği bir kadını sorun çıkarmaması için göz altında tutmalıydı. Bir gün her şeyin değişmesiyle duygular karışacak, ülke yeniden karmaşaya sürüklenirken Kral Jason desteği hiç ummadığı bir yerde bulacaktı.