🫠
3 stories
KÜLHAN 'DA NİGAR by Veonisz
Veonisz
  • WpView
    Reads 24
  • WpVote
    Votes 3
  • WpPart
    Parts 1
Karanlık bir gölge gibi üzerinize düştüğünde, güneş henüz doğmamışsa fark etmezsiniz. Çünkü karanlığın en kör saatinde, insan kendi yıkımını bile huzur zanneder bazen. İşte orası da öyle bir yerdi: Külhan. Haritalarda ki adı: Nevşehir. Broşürleri balonlarla süslenmiş, kır çiçeklerinin renklendirdiği yolları, taş evlerin duvarlarına sinmiş kekik kokusu, gülümseyen çocuklar ve akşamüstü gölgelerine uzanan dostlukları anlatılırdı hep. Kimse, o sessizliğin aslında neleri bastırdığını farketmezdi. Külhan, dumanı hiç çekilmeyen bir ölü ocağıydı. Çünkü şehir, adını yaşattığı acılardan alırdı; ve bu şehir yalnızca ateşte değil, susturulmuş hayatlarda yanardı. Külhan, kadınların gölgelerde yürüdüğü, kelimelerin boğazda düğümlendiği, günahın suçluya değil, kurbana yüklendiği bir cehennemdi. 🕯 Vera Karahan, Nevşehir 'in köklü ailelerinden birinin ilk göz ağrısıdır. Ama onun kalbi, taş konakların gölgesinde değil; özgürlüğün aydınlığında atar. Üniversite için çıktığı yolculuk, Vera'ya sadece bilgi değil, kendi ruhunun haritasını da sunar. Yıllar sonra bir düğün davetiyle geri döndüğünde, o şehirde bıraktığı her şey çoktan sessiz bir karanlığa gömülmüştür. Fakat ormanda dolaşmaya çıktığı bir gece herşey alabora olur. Bir cinayete tanıklık etmesiyle hayatı altüst olan Vera, yolun devamında daha önce adını bile duymadığı Kartal Miran Vallage ile bir anlaşma yapar. Bu anlaşma, Vera'yı ölümden korusa da, yaşamdan emin kılmaz. Karanlığın ortasında birbirlerinin gölgesinde ısınmayı öğrenen ikiliyi bekleyenler çok daha acıdır. "Külhan'da acı, bir gelenekti. Ve kimse geleneklere karşı gelmezdi.."
İHTİMAL  by Veonisz
Veonisz
  • WpView
    Reads 23
  • WpVote
    Votes 7
  • WpPart
    Parts 1
Kendinizi hiç yüzme bilmiyorken, koca bir okyanusun ortasında hayal ettiniz mi? Farz edelim ki küçük bir teknenin içerisindesiniz, fakat büyük bir fırtına var ve tekneniz su almaya başlıyor. Bu durumda ne yaparsınız? Şeytani kıvılcımlarla parlayan kehribar rengi gözleri beni bulurken, dudaklarına samimiyetten uzak bir gülümseme yerleştirdi. Bakışları beni olduğum yere çivilerken, sorgu masasına doğru eğildi ve "Haziran Çelen..."diye fısıldadı. "Dipsiz bir okyanusun ortasında bir teknedeysen, sadece teknenin yönünü belirleyebilirsin. Dalgaların değil." 🌊 Bizim hikayemiz, ansızın gelen dalgalarla savaşırken başladı. Haziran Çelen, yer altındaki düzenin göz önünde olan ailelerinden birine ait olmasına rağmen, mesleğinde yetenekli ve göze çarpan bir polis memurudur. Babası olarak gördüğü Barbaros Çelen'in ardında bıraktığı izler, onu istemeden karanlık işlerin tam ortasına sürükler. Haziran'ın temizlediği dosyalar artık gözle görülür bir hâle gelmişken Emniyet Müdürlüğü'ne yeni atanan Amir Ekin Şafak Alkan, bu dosyalarla birlikte Haziran'ın hayatına dahil olur. Yazar notu: İhlal adlı kurgumda geçen Umay Çelen'in kuzeni, Haziran Çelen'in hikayesidir. İki kurguda da ortak bölümler olmasına rağmen farklı hayatlar anlatılmaktadır. Sıralama fark etmeksizin istediğinizi okuyabilirsiniz.
İHLAL by Veonisz
Veonisz
  • WpView
    Reads 393
  • WpVote
    Votes 84
  • WpPart
    Parts 5
! Yetişkin okurlar için uygundur. ! Bu eser tamamen hayal ürünüdür. Kitapta geçen olaylar, kurumlar, yer isimleri ve kişiler kurgusaldır. Gerçek kişi, kurum ya da olaylarla herhangi bir benzerlik tamamen tesadüfidir. !Bu eser, bazı okuyucular için hassas olabilecek konular içermektedir. "Ben hiçbir zaman sadece bir suçlu olmadım ama kimse bana 'masum' da demedi..." Hapishanede geçen beş yıl. Kapanmayan yaralar, yarım kalmış vedalar, ölmeyen hayaller. Umay Demirhan artık özgürdü ama dışarısı, içeriden daha karanlık olabilir miydi? Geçmiş, bir isim gibi boynuna asılmışken; geleceğe yürümek mümkün müydü? Geriye döndüğünde, onu bekleyen yalnızca sessizlik değildi belki de. Yarım kalan bir aşk, içinde büyüyen öfke ve saklanan büyük sırlar. Yıllar sonra kendini, tekrar büyük bir savaşın ortasında bulurken ayakta kalmayı başarabilecek miydi? Bu bir intikam hikâyesi değil. Bu, küllerinden doğmaya çalışan bir kadının kendiyle savaşı. Ve bu savaş, bir kadının hayatta kalma mücadelesi değil. Bu, susturulmuş tüm kadınlar adına verilen bir direnişti. 🪽 "Sanırım beni hâlâ o hücrenin içinde sanıyorsunuz, o yüzden bu tutarsız tavırlarınız."diye mırıldandığımda önümdeki kırmızı şaraptan bir yudum aldım. Boğazımda ince bir sızı bırakırken sanki zihnimin sunduğu cümleleri dizginlemeye çalışıyordu. Masadaki gerilim elle tutulabilecek bir kıvamdayken sert bakışlarımı az önce konuşan adama çevirdim. Kaşları çatık bir şekilde, büyük bir dikkatle yüzüme bakarken aslında sanki 'Orası senin yerin değil.' demek istiyordu ama susuyordu. Bakışlarımı yüzüne sabitlerken masadaki herkesin duyabileceği bir tonda konuştum: "Oysa ben orada ölmedim..Orada unuttuğunuz beni, yeniden inşa ettim."