Güzel kitapler
49 stories
GELİNCİK (TAMAMLANDI) by akmeerr
akmeerr
  • WpView
    Reads 135,821
  • WpVote
    Votes 6,251
  • WpPart
    Parts 37
"Sevme beni Neva." Nefesim kesilir gibi olurken yutkunup kaçırdım gözlerimi. Neden böyle bir şey söylemişti şimdi? Ben onu üzdüğümü düşünerek perişan olurken onun umrunda bile olmadan çıkmıştı kelimeler ağzından. "Neyden bahsediyorsun anlamıyorum?" Sesim bile bana ihanet ederken başımı çevirip önüme döndüm. Burak ise halâ bana bakıyordu. "Gelincik çiçeklerinin anlamını biliyor musun Neva?" Bu da neydi şimdi? Ne alakası vardı konumuzla? Hayır anlamında iki yana salladım başımı. "Gelincikler, narin insanlara benzetilir hep. Sert davrandığın an hüzne boğulup küserler. Onların kibar insanlara ihtiyacı vardır. Sert ve düşüncesizlere değil... Sevdiği kadar sevilmeyenleri temsil eder gelincik." Söylediği şeyleri dinlerken içimde bir yerler sızlıyordu. Ne demek istediğini anlıyor gibiydim ama anlamak istemiyordum. Bunları bana niye anlattığı bariz ortadaydı. Beni sevmiyordu. Kalbim devam etmemesi için diretirken beynim bunları duymam gerektiğinin farkındaydı. Hayal dünyamdan çıkıp ayaklarımın yere basması için gerçekleri görmem şarttı. Sevdiğim kadar sevilmediğimi bilmek zorundaydım. Daha fazla kırılmamak için Burak'ın beni sevmediğini kalbime öğretmek zorundaydım. Gözünü bile kırpmadan bana bakıyordu. Söylediklerini iyice kalbime kazımak istercesine ruhumun derinlerine indirmişti gözlerini. "Sen gelincik çiçeği gibisin Neva. Narin ama bir o kadar da hüzün dolu. Seni daha fazla hüzne boğmaya hakkım yok. O yüzden sevme beni." ••• Sevmek, yaşamın bizi sürüklediği uçurumun kıyısında, tuttuğumuz o incecik gelincik sapı.
Mavzer Çığlığı by mammamia132
mammamia132
  • WpView
    Reads 2,477,536
  • WpVote
    Votes 116,770
  • WpPart
    Parts 38
+18 cinsellik ve şiddet içerir! • Bir avcı ve av hikayesi değil.. Bir avcının, av olmak pahasına başka bir avcıyı avlamasının hikayesi. Gerçekten kötü bir adamın ellerine düşen bir kadın.. Gerçekten kötü bir adamın ellerine düşmek için her şeyi yapan bir kadın.. Takıntı mı aşk mı? Gözleri ilk kez bir uçurum kenarında buluştuğunda bunun adı aşk'tı. Fakat yıllar sonra bir ringin içinde buluştuğunda.. kadın bile bunun aşk olamayacak kadar fazla olduğunu hissetmişti. Turuncudan nefret eden bir kadının gökkuşağının ikinci katmanına hapsolma hikâyesi.. Turuncudan nefret eden bir kadını, gökkuşağının ikinci katmanına hapseden bir adamın hikayesi.. Sır. Oyun. Tutku. Kadın o katmana girebilmek için ölümü bile göze almıştı.. • Gerçek kişi ve kurumlarla alakâsı yoktur. Hâyâl ürünüdür!
+2 more
Göğe Kadar Sen by gizyildirim
gizyildirim
  • WpView
    Reads 799,283
  • WpVote
    Votes 41,811
  • WpPart
    Parts 33
"Fırtına ve Memleket gözlü kadın" Yedi yıl... Yedi sene boyunca bir kere bile adını anmadım, bir kere bile görüşmedik Ama her gece sesini duydum içimde. Şimdi karşımdaydı. Rüzgar aynıydı, dağlar aynıydı Ama biz başka bir şey olmuştuk. "Elinde ne varsa sık," dedim. "Sessizliğinden daha az yakar." Aşk, intikam, vatan ve Karadeniz öyküsüdür. ******* Dağhan İdris Tüfekçi & Zülal Arga (Yetişkin içerik)
ACININ KANATLI KAFESİ by nnevrina
nnevrina
  • WpView
    Reads 1,625,095
  • WpVote
    Votes 101,437
  • WpPart
    Parts 61
(KİTAP OLUYOR!) "Bazı savaşlar kurban seçmez, yeni hükümdarını yaratır." Bratva'nın lideri; üç tanrıdan birincisi, ejderhalara, Caput Serpentis'in lideri; üç tanrıdan ikincisi, yılanlara, Renascita Ignifera'nın lideri; üç tanrıdan üçüncüsü, ankalara öncülük ederdi. Bu üç örgüt, Reprisal adındaki büyük bir savaş düzenine bağlıdır. Bratva'da bir "Vor" olan Roman Raskalov, Tanrı'nın tahtını korumakla görevlendirilmiş bir Seraf'tır. Ama yıllar önce, kaderlerin yazılı olduğu Requiem Kitabı'ndan Tanrı'ya ve yardımcılarına ait sayfa kaybolur. Ne Roman'ın koruduğu Tanrı biliniyordur, ne de tahtın hangi soyla devam edeceği. Roman, Pakhan'ın taht için seçtiği en güçlü adaylardan biridir. Bir gün işi için geldiği Türkiye'de, babasının adamları tarafından bıçaklanır. Kanlar içinde yığıldığı sokak, yıllardır babasının çalışma odasında asılı duran tablodaki evin bulunduğu sokaktır: Sıfırıncı numaralı ev. Sıfırıncı numaralı evde yaşayan Mirel, birden fazla işte çalışarak kız kardeşinin tedavi masraflarını karşılamaya çalışan, yirmi iki yaşında genç bir kadındır. Gece geç saatte çıktığı işinden dönerken yolların her zamankinden daha ıssız olduğunu fark eder ve o sessizlikte, bahçesinde kanlar içinde yatan bir adamla karşılaşır. Kural bir: Bratva'da tesadüf diye bir şey yoktur. *** "Sana bir teklifim var," Yavaşça öne doğru eğildi. Artık tüm yüzü ışığın altındaydı. Sanırım onu ilk kez bu denli net görüyordum. Bir anlığına onun gibi tehlikeli işlere el süren bir adamın, bu denli güzel olmasına hayret ettim. "Benimle evlenmeni istiyorum." *** (Kurgu; yetişkin içerik barındırır. Bunu bilerek başlamanızı öneririm.) REPRİSAL SERİSİ - Ø 01.08.2024
SON KAPI | KUĞU KIYIM by cerennmelek
cerennmelek
  • WpView
    Reads 612,471
  • WpVote
    Votes 37,375
  • WpPart
    Parts 17
Yapay zekâ... Ucu bucağı olmayan, her saniye gelişmeye devam eden mükemmel bir sistemdi ta ki insanlarla tanışıncaya kadar... Peki ya bu sistem bir gün başkaldırırsa ve onu oluşturanlar bile ona mâni olamazsa...
KIRIK İNCİ by cerennmelek
cerennmelek
  • WpView
    Reads 4,579,785
  • WpVote
    Votes 253,856
  • WpPart
    Parts 28
"Sadece seni yok etmek istiyorum." dediğinde dudaklarımda kışkırtıcı bir gülüş oluştu. "Öyle mi?" dedim dudaklarına doğru fısıldayarak. "Daha çok beni nefesimi kesene kadar öpmek istiyormuş gibi bakıyorsun." dedim ama bakışlarını hiç değiştirmedi, bana öyle bakmaya devam etti. "Doğru başta amacın gerçekten beni yok etmekti, sonra baktın ki etrafımda bunu yapmaya meraklı insan çok, acıdın mı?" Konuşurken hafif alaylıydım, her bir kelimemde, her nefesimde amacım onu daha da çıldırtmaktı. "Aslında evet, seni ben mahvedecektim ama ortada mahvedilecek bir şey kalmamış." dedi eli çenemi hafif hafif okşarken. Ve onun dokunuşu mahvedilecek bir şeylerin kaldığını hissettiriyordu. Yine de bakışlarım düşmanca kısıldı. "Senin görevin beni korumaktı, değil mi? Dur o da oyundu, doğru ya." 07.04.2023
HARE by gizzemasllan
gizzemasllan
  • WpView
    Reads 51,993
  • WpVote
    Votes 6,220
  • WpPart
    Parts 15
Derin, hayatını ve hasta kardeşinin geleceğini korumak için çaresizce bir çıkış yolu arayan genç bir muhabirdir. Patronunun emriyle, mafyayla bağlantıları olduğu konuşulan güçlü bir iş insanının hayatını araştırmaya başlar. Evindeki pencereden gizlice yerleştirdiği kameralarla, adamın karanlık sırlarını ortaya çıkarmaya çalışır. Ancak beklenmedik bir soygun olayı, Derin'in kaderini bambaşka bir yola sürükler. Soygun anını gizlice kaydettiği o görüntüler, Derin için bir dönüm noktası olur; fakat patronunun gerçek yüzüyle karşılaşması, her şeyi değiştirir. Kendini hayatta kalmak için çok daha karanlık ve tehlikeli bir oyunun içinde bulur. Bir gece kapısında beliren yabancı, onu zor bir anlaşmanın içine çeker ve hayatının en kritik seçimlerinden biriyle karşı karşıya bırakır. O andan sonra Derin'in en zorlu savaşı, dışarıdaki tehditlerden çok kendi iç dünyasındaki kargaşayla olur; çünkü hayatta kalmak için yürüdüğü yollar, onu kimseye anlatamadığı bir hikâyeye sürükler; o hikâye de onun en gerçek savaşıdır.
ESİR by gizzemasllan
gizzemasllan
  • WpView
    Reads 10,709,226
  • WpVote
    Votes 508,848
  • WpPart
    Parts 69
"Öldürün o zaman." Duyduğum sert ve soğuk sesle irkildim. Sanki normal bir şeymiş söylüyormuş gibi bir çırpıda söylemişti. Bunların bana yardım etmelerini beklerken daha tehlikeli çıkmışlardı. Ölüm emri verilen adama bakıp vicdanımın sesine engel olarak usulca geldiğim yoldan geri döndüm. Yanlarından birkaç metre uzaklaşmışken bir silah sesi duydum. Bağırmamak için kendimi tutarak korku dolu gözlerimi adamlara çevirdim. Az önce ölüm emri verilen adam başından akan kanla yerde cansız bir şekilde yatıyordu. Diğerleri de başında hâlâ bir şeyler konuşmaya devam ediyorlardı. Yerdeki ölü adama bakıp kaldım. Hiç acımadan, bir saniye bile düşünmeden öldürmüşlerdi adamı. "Sen de kimsin?" Birinin beni fark etmesiyle hepsi bir anda bana döndü ama ben sadece az önce ölüm emrini veren adamın soğuk gözlerine baktım. "Ben şey..." Sustum. Söyleyecek bir şey bulamadım. Karanlıktan dolayı yüzlerini net olarak göremedim. "Sen ne?" dedi, bana doğru bir adım attı. Eş zamanlı olarak geri gittim. Bir saniye olsun bakışlarını benden çekmezken yutkundum. "Ben hiçbir şey görmedim." Tek kaşı kalktı. "Bizi mi izliyordun?" Korkuyla birkaç adım daha geri gittim. "Öyle bir amacım yoktu." Yine bana doğru bir adım attı. Korkudan tüm bedenim titremeye başladı. "Ne amacın vardı?" Cevap vermek istedim ama söyleyecek bir şey bulamadım. Tek istediğim şey şu an buradan kaçıp gitmek. Gözlerim adamın elindeki silaha kaydı. Bu daha çok korkmama neden olurken daha fazla durmanın bana bir faydası olmayacağına kanaat getirdim ve koşarak yanlarından uzaklaştım. "Yakalayın şunu!" Arkamdan bağırdı. Bunu duymak daha hırslı bir şekilde koşmama neden oldu. Resmen başımdaki bela birken iki olmuştu. Koskoca ormanda bir mafyadan kaçarken bir başkasının kucağına düşmüştüm.
KURALSIZ | KİTAP OLDU by gizzemasllan
gizzemasllan
  • WpView
    Reads 10,444,101
  • WpVote
    Votes 533,727
  • WpPart
    Parts 92
"Ben, kalbinde yaşayabileceğim birini hayatımda isterdim," dedim ve yemyeşil gözlerinin içine baktım. "Peki sen, sen nasıl birini isterdin hayatında?" Yeşillerini denize çevirdi, iç çekti. Sabırla bekledim dudaklarından dökülecek olan cümleleri. Uzun uzun baktı denize. Sabrımı sınamak istercesine uzun baktı hem de ve sonunda yeniden bana dönebildi. "Hiç kimseyi," dedi kendinden emin bir şekilde, afalladım. "Neden?" Sordum, kadehinde kalan şarabını bir kerede içti. Boşalan kadehe odakladı bakışlarını. Uzun uzun düşündü. Gözünün ucuyla bana baktığında yüz ifadesi düzdü ama gözlerini yine saklayamamıştı. Gözlerinden anlaşılıyordu kederli olduğu. "Çünkü ben kimseyi kalbimde yaşatamam," dedi, bu cümlenin ağırlığı altında ezilirken acıyla yutkundu ve ekledi. "Benim kalbimde bana bile yaşam yokken, hiç kimseye olamaz."
DÜŞES GERİ DÖNDÜ by Annafreud01
Annafreud01
  • WpView
    Reads 251,474
  • WpVote
    Votes 19,454
  • WpPart
    Parts 26
"Zalimlikle öldüm, merhametle doğacağım " Vivian Dumchestier. Arganie İmparatorluğunun Arşidükü ile imaparatorun isteği üzerine evlendi, kendi isteği dışında evlenmiş olmayı gururuna yediremedi ve tüm kibrini nefretle evliliklerine kustu. Kocasını tanımaya çalışmak yerine düşmanlığı ve entrikayı tercih etti. Kocasını düşmanı olarak gördü öyle ki bu düşmanlıkla üvey oğluna zarar vermekten bile çekinmedi. "Vivian Dumchestier kocanızı ve oğlunuzu zehirlemeye çalıştınız, imparatorun adıyla idam edileceksiniz." "Ben yapmadım, ben değildim!" Vivian hırpalanmış halde darağacına doğru götürülürken gözleri rahibin yanında duran kocası ve üvey oğlunu buldu. Duygusuz bir şekilde hatta ona utançla bakıyorlardı. O kadar pişmandı ki , ikisinden de özür dilemek istedi ama artık çok geçti. Boynuna geçirilen bir ip celladın indirdiği kolla altındaki zemin kayarken Vivian'ın son gördüğü ona iğrenerek bakan kocasının bakışları oldu. Vivian ertesi gün gözlerini açtığında kendini evliliklerinin ilk yıllarında buldu. "Kocam ve oğlum bu hayatımda size tüm sevgimi vereceğim." Vivian bu hayatında iyi bir insan olmayı başarabilecek miydi?