İnsanlar bana, onun kölesi gibisin, diyorlar. Ama onlar gerçekte onun kim olduğunu görmüyorlar. Onun ruhunda hiç ayak basılmamış topraklar, okyanusların altındaki hiç keşfedilmemiş yaşamlar saklı. O, bu dünyaya ait olmayan o nadir insanlardan biri. Kendini o kadar iyi gizliyor ki, insanlar onu görmüyor. Ama ben görüyorum. Onu var olduğumdan beri tanıyorum. İsmini, geçmişini, bedeninin neye benzediğini değil; biricik ruhunu tanıyorum. Ruhuna sevgimi ve sadakatimi sunuyor, kendimi teslim ediyorum. İlya. Aksi imkansız olurdu.

Luke'u tek kelimeyle tanımlayacak olsaydım, bu kelime "yumuşak" olurdu. Dokunuşları tenimden adeta kayarak geçerdi. Bedenimde ondan geriye tatlı bir uyuşukluk kalırdı. Sabahları bana söylediği ilk şey "Günaydın." olurdu. Calum'ı tek kelimeyle tanımlayacak olsaydım, bu kelime "sert" olurdu. Dokunuşları tenimden geçtikten sonra bile hala oradalarmış gibi hissettirirdi. Bedenimde ondan geriye tatlı sızılar kalırdı. Uyandığında bana söylediği ilk şey "Saat kaç?" olurdu. Luke, beni Odessa; Calum, Olivia olarak bilirdi.

Luke ve ben. Bir de dokuz numarada oynayan tuhaf saçlı çocuk.

Kelimeler de silahlar kadar acıtabilir. #texting