En beğendiklerim
22 stories
Maça Kızı 8 by dpamuk
dpamuk
  • WpView
    Reads 174,083,864
  • WpVote
    Votes 7,374,187
  • WpPart
    Parts 221
"Verdiğim acıyı silebilmek için her bir saç telini öpmek istiyorum," dedi. Önce nefes almayı bıraktım. "Ama bazen öpünce de geçmez," dedi. Buz kestim. ... BU HİKAYEDEKİ OLAYLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR VE GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA BİR İLGİSİ BULUNMAMAKTADIR! Yayınlanma Tarihi: 21 Mayıs 2017 Maça Kızı 8, üç kısımdan oluşan bir seridir; hepsi bu kitap altında toplanacaktır.
Sevgili Limon Çiçeği by visnelikapkekk
visnelikapkekk
  • WpView
    Reads 212,466
  • WpVote
    Votes 12,602
  • WpPart
    Parts 10
Kitaplar mutluluğa açılan kapılardır. Yaşayamadığınız dünyaları tecrübe edinmeniz için sunulan imkanlardır. Hiç bilmediğiniz hayatlara uzanan köprülerdir. Kitaplar güçtür, umuttur, ışıktır. Kitaplar ihtiyacınız olan her şeydir. Sevgili Limon Çiçeği'nin okurları için çok özel bir kitap olması dileğiyle... Ecrin'in hikayesine hoş geldiniz!
Dünyanın Merkezine Düşüş by visnelikapkekk
visnelikapkekk
  • WpView
    Reads 377,015
  • WpVote
    Votes 53,691
  • WpPart
    Parts 25
Herkesin dünyasının merkezini farklı şeyler oluşturur. Benim merkezimde kelimeler var. Kelimeler ve yeni başlangıçlar, yeni tecrübeler, yeni karakterler ve yeni kurgular. Dünyayı ya da sadece kendinizi keşfetmenin tek yolu denemekten geçiyor. Belki bu hikayede Gökçe'yle beraber siz de kendi dünyanızın merkezinin nerede olduğunu bulursunuz. Keyifli okumalar! 💜
Kafes by laviniapiaf
laviniapiaf
  • WpView
    Reads 489,189
  • WpVote
    Votes 48,100
  • WpPart
    Parts 90
İlk kez koca koca adamların kelamlarını takip etmek için siyah masanın etrafındaki koltuklardan birine oturduğumda on dokuz yaşındaydım. O kadarcık kızın öyle takım elbiseli, ciddi suratlı, ağır laflı adamların içinde ne iş yaptığını sorgulayan düzinelerce insana rastlayabilirdim. Bazıları yüzüme bakmışlardı; söylenilenleri buradan çıkınca aklımda tutabilecek miyim diye. Bazıları gözünü gözüme değdirmemişti; hiçbir sözcüğün bende yankı uyandırmayacağını düşündüğü için. Bunların içinden bazıları durup sadece bakışlarıyla demişlerdi ki; çoluğunuzu çocuğunuzu masanın etrafından toplayın. Kadınlarınıza sahip çıkın. Kızlarınızı zapt edin ey ahali. Bizi susturmaya kalkan, bize böyle bangır bangır bağırarak bakan, yokmuşuz gibi lafımızı kesen, yetmeyip ahkâmını da o çirkin ağızlarıyla kesmeyi erkekliklerine bir borç bilen insan müsveddelerine rağmen sırtımızı dönemezdik. Bizi görmek istemedikleri için yok olamazdık. Veyahut görmek istedikleri yerlerde var olmaya devam edemezdik. Biz istediğimizi yapar, istediğimiz yolu yürür, gövdemizi parçalamalarına izin vermezdik. Sessiz kalmazdık. Zapt edilecek bir varlık değildik. Hiç olmamıştık. Yine olmayacaktık. Boynumuzda bir yular varmış ve hâkimiyeti kendilerindeymiş gibi davrananların karşısında başımızı hep yukarıda tutacaktık. Birileri bir şeylere geç kalmanın bedelini bize ödetmeyi deneyeceklerdi. Zaten mutlaka bedel ödetmek isterlerdi. Fakat zaman akışkandı. Aklımızın alamayacağı kadar geç kalmışlık vardı. Bir yerlere yetişmenin bazen hiçbir öneminin olmayacağını düşünecek seviyede geç kalmışlıklardan bahsediyordum. Neyin erken neyin geç olduğu sonuca ulaştığımızda farkına varacaktık. Aceleye gerek yoktu. Biz başarırdık. Yine başaracaktık. *Betül'e, namı diğer Thealbatrosss'a ithafen.*
Sarı Puantiyeli Şemsiye by visnelikapkekk
visnelikapkekk
  • WpView
    Reads 417,681
  • WpVote
    Votes 10,000
  • WpPart
    Parts 7
Genç, erkek. Küllü kumral rengi saçlarının kabardığı tespit edildi. Göz alıcı dişleri ve her an çok komik bir şey söyleyecekmiş gibi görünen bir ifadesi var. Boyu tahminen 1.83 Ayakkabı numarasının 44 olduğunu düşünüyorum. Geniş omuzları sayesinde tişörtü onu epey çekici göstermiş. Göz rengi ela olarak kaydedildi. Hedef 8 adımdan sonra kafeye girip bir kahve istiyor. Önüne bilgisayarını ve dosyalarını açarken tahminen telefonu titrediği için cebinden telefonunu çıkarıyor ve ekranda gördüğü şey onu güldürüyor. Bir saniye, o da ne? Bu beklenmedik bir durum merkez. Tetikçi tehlikede. Bize onun gülüşüyle insanları felç edebildiğini söylememiştiniz! Hedef başını sallayarak telefonu elinden bırakıyor ve kahvesini getiren garsona teşekkür ediyor. Bilgisayarı açılırken not defterini açıp kalemini eline alıyor. Dosyasını inceleyerek kalemi elinde çevirip dururken diğer tarafta tetikçi yavaşça hayata dönmek için çabalıyor ama görünen o ki hedefin hipnoz yeteneği de var. Kalem hedefin uzun parmaklarının arasında çevrildikçe tetikçinin zihni bulanıyor çünkü. Bu görevden çekilmek zorundayım merkez. Sanırım onunla evleneceğim.
Ben Bunları Yer Miyim? by visnelikapkekk
visnelikapkekk
  • WpView
    Reads 724,108
  • WpVote
    Votes 81,527
  • WpPart
    Parts 39
Yerim.
ATEŞ by filizpuluc
filizpuluc
  • WpView
    Reads 8,997,696
  • WpVote
    Votes 647
  • WpPart
    Parts 4
Ailesini şüpheli bir yangında kaybeden Arya, kimliği gizlenerek yetimhanede büyümek zorunda kalır. Vasisi olan aile avukatının izniyle küçüklüğünden bu yana yalnızca telefonda konuşsalar da aralarında bir bağ oluşan gizemli bir kadının vesilesiyle on sekizine basmasına yakın bir zamanda yetimhanede çıkar ve kendi evine yerleşir. Kader ağlarının örer, geçmişin silik raflarından bir tanıdığı, bir yabancı olarak karşısına çıkarır, çarpıştırır, bir kaldırımda kader ağlarını birbirine dolaştırır. Bu tanıdık yabancıyla yolları kesişip dururken bazı olaylar silsilesi sonucunda onunla özel bir bağ kurar, zaman zaman da geçmişin perdesini aralar. Acı bir sır gün yüzüne çıkmak için gün sayar. Aşktan kaçmak ve aşkın öznesini korumak arasında kalan Ulaş, yok sayamadığı bir fizik kuralıyla baş etmeye çalışırken Arya çoktan hayatının merkezinde yerini alır. Sırlarınsa zamansız anlarda ortaya çıkmak gibi kötü huyları vardır. Ben bir kelebeğim. Yarına ihtiyacım var. Biraz da sana... Biraz dediğime bakma. Kelebekler için biraz ne kadar önemlidir bilemezsin...
MUM OLMAK KOLAY DEĞİL (1) by Gizemlikimlik
Gizemlikimlik
  • WpView
    Reads 8,172,323
  • WpVote
    Votes 454,929
  • WpPart
    Parts 58
" Mum olmak kolay değil, ışık saçmak için önce yanmak gerek."
Yıldız Haritası by visnelikapkekk
visnelikapkekk
  • WpView
    Reads 246,610
  • WpVote
    Votes 781
  • WpPart
    Parts 2
Hayat hikâyelerden oluşur. İyi hikâyeler, kötü hikâyeler, mutlu hikâyeler. Acı hikâyeler... Ya hikâyeleri yaşar ve kendinize saklarsınız ya da anlatmayı seçersiniz. Bazen konuşarak, bazen yazarak, eğer şanslıysanız çizerek anlatırsınız. Ya da belki anı yakalayarak, hikâyeyi bir fotoğrafa sığdırırsınız. Benim yaptığım gibi. Fotoğraf, ışık yardımıyla iz bırakmaktır. İz bırakmak. Işık yardımıyla. Karanlıklar arasına bir ışık doğrultmak ve orada güzel bir hikâye yaşatmak. Herkesin uzaktan yüzünü buruşturduğu çamurlu bir yolun üzerinde doğru açıyı bulup göründüğünden çok daha fazlası olduğunu ispat etmek. Bir yüzün, fotoğrafçının açısıyla kaç farklı şekilde görünebileceğini ortaya koymak. İz bırakmak. Geçtiğin her yeri güzelleştirerek, ya da bazen yalnızca gerçek görüntüyü ölümsüzleştirerek. Bazen yaşanan acıların unutulmaması için iz bırakmak. Bazen yalan söyleyerek, bazen her şeyi daha karamsar hale büründürerek ama nasıl olursa olsun çektiğin her fotoğrafla hayata bir iz bırakmak. Gördüklerinden, yaşadıklarından, hissettiklerinden kalan izler.
Arabesk Pavyon by AnitaFelipova
AnitaFelipova
  • WpView
    Reads 40,152
  • WpVote
    Votes 4,240
  • WpPart
    Parts 11
Aile gazinoları vardı bir zamanlar. Kadınlı erkekli, sazlı sözlü eğlencelerin yuvası. Çoluk çocuk bile dahildi masalara. Hep birlikte eğlenmenin adresiydi buralar. Assolistlerin dev sahnelerine sahipti. Şimdi bir avuç kadardı sayıları. Demek ki aileler beraber eğlenmeyi terk etmişti. O zaman tavernalar vuku bulmuştu. Sahnesi küçük ama dans pisti kocaman olan tavernalar. Millet artık şarkı dinlerken, şarkıcı seyretmekle yetinmiyor, deli divane dans ediyordu, sokakta yapamayacağı gibi. İçinde biriktirdiklerini dökercesine... Yetinmek insan oğlunun tabiatında yoktu. Yedikçe fazlasına göz dikilirdi. Zira bir yerden sonra müdavimlere dans etmek de az gelir olmuştu. Nasıl ki sokak ortasında edilmeyecek danslar için tavernalar vardı; dizginlenen bütün arzuların tatmini için başka başka diyarlar türemeye başladı. Arz talep diyordu buna iktisat kitapları. Dünyanın biyolojisine bakılacak olursa; evrim yasası demek de mümkündü. Tavernalar ve gazinolar dönüşüm geçiriyordu. Tırtıl kelebek oluyor, gazinolar ise pavyon doğuruyordu. Çankırı Caddesinin gözbebekleriydi onlar. İçlerinden yalnızca biriydi Arabesk Pavyon.