melekmcadibelli's Reading List
6 stories
Aşka Tutulanlar by NevraMutlu
NevraMutlu
  • WpView
    Reads 19,517
  • WpVote
    Votes 2,017
  • WpPart
    Parts 13
Bu hikaye ilk kitabım olan Yüreğimde Saklı Sevdan karakterlerinin çocuklarına aittir. Wattpad'e özel yazılıyor ve final burada olacaktır. E hadi eğlenelim o zaman. ;) ❤️ **** (Bu hikaye 20.09.2018 tarihinde yayınlanmaya başlanmıştır.) ©Tüm hakları şahsıma aittir ve iznim olmadan alıntı yapılamaz!
Aşk Engel Tanımaz |TAMAMLANDI - AŞK SERİSİ 3 by Esra269
Esra269
  • WpView
    Reads 3,085,314
  • WpVote
    Votes 183,849
  • WpPart
    Parts 51
Genç kız burnunu çekti ve ağlamamak için direndi. Onu neyin bu kadar üzdüğünü bilmiyordu. Onun farklı olduğunu sanmıştı. Diğer erkeklerin yaptığı gibi yarı sakat bir kızı görünce arkasına bakmadan kaçmamıştı. Kalmıştı. O kalmıştı. Zeynep kendini bu fikre alıştırmamaya çalışıyordu ama Efe onunla ilgileniyor, ona nazik davranıyordu. Yavaş yürümesini ya da yavaş konuşmasını hatta bazen konuşamamasını dert etmiyor gibi görünüyordu. Ama hepsi birer aldatıcı davranıştan ibaretti. Efe sadece ablası ve eniştesini kırmamak için ona ilgili davranmıştı.Zeynep'i asıl üzen şey, bunu gözüne sokmadıkça anlamamış olmasıydı. Ve şimdi Efe'nin arkadaşına söylediği sözler kulaklarında çınlıyor canını yakıyordu. "O sakat dostum," demişti. "Zaten pek de güzel değil. Vaktini harcamaya bile değmez. Ben de ablamlara onu kırmayacağıma söz verdiğim için onunla takılıyorum. Yoksa çok istediğimden değil yani." Zeynep istemeden kulak misafiri olduğu bu konuşmayı kendisi için bir işaret saymıştı. Bir daha hiçbir erkeğe, ona güvendiği kadar kolay güvenmeyecekti.Evet Zeynep sakattı, evet bazen kekeliyor konuşmakta güçlük çekiyordu ve evet, beş dakikalık yolu yirmi dakikada yürüdüğü doğruydu ama Zeynep asla çaresiz değildi.Efe'nin sahte ilgisine, onun o müthiş gülümsemesi ile kendisini büyülemesine ihtiyacı yoktu. Bu doğum günü partisine de neden gelmişti bilmiyordu. Tek istediği onunla zaman geçirebilmekti. Kabul etmek istemese de, Efe ona iyi geliyordu ama bundan sonra böyle bir şeye ihtiyaç duymayacaktı. Efe arkadaşı ile konuşurken, ağır hareketlerle geri döndü ve doğrudan çıkışa yöneldi. Bacakları titriyor, sinirden dişleri birbirine vuruyordu.Bacaklarına dolanan beyaz elbisesine bakarken gözyaşlarını daha fazla tutamadı.Bir de süslenmişti.Tek istediği şu sakat haliyle Efe'ye güzel görünmekti. Ne kadar aptaldı!
SERÇE ❦ by Esra269
Esra269
  • WpView
    Reads 6,984,105
  • WpVote
    Votes 277,175
  • WpPart
    Parts 54
"Benimle evlenir misin?"dedi genç kadın.Bir elini gergince, sallanan platin halka küpelerine götürmüş, genç adamın cevap vermesini bekliyordu.Adamın güçlü, ortama hakim duruşu karşısında bütün özgüvenine rağmen kendini küçücük bir serçe gibi hissediyordu. Genç adamın şahini andıran keskin bakışları, yaptığı teklifle donuk bir hâl aldı. "Efendim?"Dedi kulak kabartarak.Genç kadının yaptığı teklifle bozguna uğradığı belliydi.Kaskatı kesilen bedeni, elinde parçalamak istercesine sıkı sıkı kavradığı viski bardağı dışında tekliften hoşlanmadığını belli eden bir şey yoktu. Bakışları genç kadının narin yüz hatlarında ve tereddüt dolu mavi gözlerinde gezindi. Genç kadın, onun bakışlarının yoğunluğundan etkilenerek, topuklarının üzerine kıpırdandı. Müzik ortamın sessizliğini bastırıyordu ama genç kadın daimi bir sessizliğin ortasında kalmışlar gibi hissediyordu. "Benimle evlenir misin?" Hayatında ilk kez bir adama evlenme teklifi ediyordu. Evlenmesi gerektiğinden gözüne en iyi seçenek olarak, Mahir Sancak'ı kestirmişti.Babası devreye girip, ortalığı yıkıp dökmeden önce en azından adama kibarca evlilik teklifi etmeyi düşünmüştü.Babasının planladıkları yanında, genç kadının bu düşüncesi insanın kulağına dalga geçer gibi geliyordu ama Merve'nin başka bir seçeneği yoktu ne yazık ki. Mahir Sancak olmak zorundaydı. Ama gelin görün ki adam hiç de onunla evlenecek gibi görünmüyordu. Düz, sabit bakışlarla, "Siz ne dediğinizin farkında mısınız Merve Hanım?"derken sesine yansıyan hoşnutsuzluk, canını sıkmamış değildi.
Sev BENİ |TAMAMLANDI-AŞK SERİSİ 2 by Esra269
Esra269
  • WpView
    Reads 3,341,734
  • WpVote
    Votes 157,920
  • WpPart
    Parts 48
Aşıktı toprak gözlüsü. Güzel gözleri, aşık olduğu kişiyi görünce ışıl ışıl parlardı. Bakmaya, tutmaya kıyamadığı o erkeksi, güçlü, sıcak elleri başka bir kızın elini tutardı. Canı yanardı o zaman genç kızın. Canından bile çok sevdiği toprak gözlüsü, başka bir kızın elini tutarken, nasıl canı yanmasındı ki? Her şeyini bilirdi Aslı, O'nun. Neyi sever, neye kızar, çayına kaç şeker atar, kahvesini nasıl içer, en çok hangi kitabı sever, neyi ister ..hepsini bilirdi. Mehmet'in kendisinden bile daha yakındı Aslı, O'na. Bebeklikleri, çocuklukları, gençlikleri birdi onların. Kalpleri birdi. Ama Aslı, seviyordu işte çocukluk arkadaşını. Çok seviyordu hem de. İçi gidiyordu Mehmet'ine bakarken. Mehmet ona dostça sarılıp, öperken içi gidiyordu genç kızın. Titriyordu elleri, eriyordu kalbi. Öyle güzel bakardı ki Mehmet kendisine...toprak gözlerini öyle güzel gezdirirdi ki Aslı'nın üzerinde. Bir de tatlı tatlı gülümserdi ya hani! İşte Aslı, kaybederdi kendini. Mehmet'i onu sevse, onu görse, onu bilse, onu öpse, onun elini tutsa olmaz mıydı? Ne gerek vardı yabancı ellere? Onun için titreyen, onun tenine değecek olmanın heyecanıyla terleyen kendi elleri dururken, neden başka bir kızın elini tutardı ki Mehmet? Kalbi onun için delicesine çarparken, nasıl da fark etmezdi bunu genç adam? Peki ya Mehmet? Horoz ibiğini(Öyle derdi Aslı'sına Mehmet) paylaşabilir miydi kimseyle? Fark etmeden içine yerleşen o tarifi mümkün olmayan duygularla nasıl baş edebilirdi? --- Aslı ve Mehmet, Nefretten Gelen Aşk(NGA) hikayesindeki Elif ile Ali ve Kenan ile Hayal'in çocuklarıdır. Bu hikaye NGA'nın devam hikayesidir. NGA'daki Aslı ve Mehmet kısımlarını okumak için son bölüm ve özel bölümlere bakın. Hadi, başlayalım.
Sarı Puantiyeli Şemsiye by visnelikapkekk
visnelikapkekk
  • WpView
    Reads 417,665
  • WpVote
    Votes 10,000
  • WpPart
    Parts 7
Genç, erkek. Küllü kumral rengi saçlarının kabardığı tespit edildi. Göz alıcı dişleri ve her an çok komik bir şey söyleyecekmiş gibi görünen bir ifadesi var. Boyu tahminen 1.83 Ayakkabı numarasının 44 olduğunu düşünüyorum. Geniş omuzları sayesinde tişörtü onu epey çekici göstermiş. Göz rengi ela olarak kaydedildi. Hedef 8 adımdan sonra kafeye girip bir kahve istiyor. Önüne bilgisayarını ve dosyalarını açarken tahminen telefonu titrediği için cebinden telefonunu çıkarıyor ve ekranda gördüğü şey onu güldürüyor. Bir saniye, o da ne? Bu beklenmedik bir durum merkez. Tetikçi tehlikede. Bize onun gülüşüyle insanları felç edebildiğini söylememiştiniz! Hedef başını sallayarak telefonu elinden bırakıyor ve kahvesini getiren garsona teşekkür ediyor. Bilgisayarı açılırken not defterini açıp kalemini eline alıyor. Dosyasını inceleyerek kalemi elinde çevirip dururken diğer tarafta tetikçi yavaşça hayata dönmek için çabalıyor ama görünen o ki hedefin hipnoz yeteneği de var. Kalem hedefin uzun parmaklarının arasında çevrildikçe tetikçinin zihni bulanıyor çünkü. Bu görevden çekilmek zorundayım merkez. Sanırım onunla evleneceğim.
Uğultulu Tepeler by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 57,977
  • WpVote
    Votes 3,233
  • WpPart
    Parts 34
İngiltere'de XIX. yüzyılın ikinci yarısı, "Victoria Dönemi" olarak adlandırılan bu dönem, orta sınıfın yükselişini, gösterişli yaşamların moda oluşunu simgeler. Brontë kardeşler, kadının edebiyatla uğraşmasının hoş görülmediği bu yıllarda, önce bir erkek kimliğiyle şiirler, sonra kendi adlarıyla klasikler arasında yer alacak üç önemli romana imza atmıştır. Emily Brontë 1848'de öldüğünde dünya edebiyatının en güzel romanlarından birini, Uğultulu Tepeler'i bırakmıştır ardında. Bu Victoria dönemi romanı, kimine göre dünyanın gelmiş geçmiş en büyük aşk romanı, kimine göre her okunuşunda değişik tatlar veren çağlar ötesi bir eser, ya da insanın içine işleyen bir anlatımla dile getirilmiş uzun bir şiirdir. Ölümünden bir yıl önce bitirdiği Uğultulu Tepeler'deki kişilerin yalnızca hayal ürünü kişiler olmadığı, Brontë'nin çevresindeki gerçek kişilerden derin izler taşıdığı da bir gerçektir. Sevgi, kin, nefret, öç alma tutkusu gibi güçlü duygularla örülü bu gençlik öyküsü, patladı patlayacak bir cinsellikle doludur. Daha otuz yaşındayken veremden ölen, son derece duyarlı, hiç evlenmemiş bu genç kadın yazar, tüm canlılığıyla bu romanda vardır. Okuyanın yaşına, deneyimlerine ve duyarlılığına göre değişkenlik gösteren, farklı zamanlarda okunduğunda değişik tatlar veren, tekrar tekrar okuma isteği uyandıran bir başyapıt.