rivavay
- LECTURAS 5,852
- Votos 432
- Partes 11
(+18) Bu hikâyede yetişkin unsurlar bulunmaktadır, ona göre okunması önemle duyurulur.
☸️☸️☸️
Karadeniz, adının ağırlığını taşıyordu; siyah ve kudretli.
Dalgaları, öfkesini kayalara hesap sorar gibi hırçındı. İçinde tutamadıklarıyla birlikte dışında da savurarak geri topluyor ve içe doğru çekiyordu. Geride bıraktığı göçük, kırılmış ve yıpranmış sessiz bir iz gibi yere tutunuyordu.
Ben o göçükte, hayatta kalmaya çalışan son kum tanesiydim.
Yaşamla ölüm arasındaki o dar geçitte sıkışıp kalmıştım. Unuttuğum ne varsa hatırladıklarımdan daha ağır bir şekilde üzerime koca bir dalga gibi gelecekti. Bunu ne şimdi savaşırken ne de yaşarken anlayabildim; ben bunu kudretli dalgaların arasında boğulurken anladım.
Boğulduğum kara sularda hiç ummadığım bir anda bir el kıyıya doğru çekti beni.
Ve ben, o ele tutunarak kalmayı değil, o ele bağlanarak var olmayı seçtim.
Karadeniz'in göğsünde sakladığı sırlarla örülü, acı, hayatta kalma ve yeniden doğma üzerine olan bir hikâye.
☸️☸️☸️
❝Senin gücün Göçmen Kızı, sesinle değil sessizliğinle titretir dünyayı; zira bazı kadınlar bağırmadan da devrim yapar. Ve sen susarak bastığın toprağa, boğulduğun denizlere, yandığın ateşlere ve tüm bu dünyaya adını öfkeyle kazıdın.❞
☸️☸️☸️